Yeni yıla girerken...

Yeni yıl akşamlarını bir eşik olarak görmektir belki de bizleri yaşama bağlayan. Hep bir öncekinden farklı olacağı beklentisidir umutlarımızı ayakta tutan...
Benim gibi sürekli dolaşan ama eğitimleri yüzünden farklı alanlara ilgileri olanlarsa geride yapamadıkları bir şeyler bırakırlar, çalışma masalarının üzerinde “okunması gerekenler” ya da yazılmayı bekleyenler olarak küçük tepecikler oluşturan kitaplarla yeni yıla girerler... Bugün masamda biriken, bazılarını okuduğum bazılarını okumak üzere tuttuğum kitaplardan sizler için bir seçki yaptım. Umarım içlerinden sizin de ilginç bulacaklarınız, listenize ekleyecekleriniz olur...

YENİ DÜNYA

Korona salgını ile martın ortalarında evlere kapanmamızın ardından hem dünya hem de de kendi geleceğimiz üzerine umutsuzluğumuzun arttığı, başka bir yaşam hayalleri kurmaya başladığımız dönemde okuduğum ilk kitap Taner Aksel’in ağustosta raflara çıkan “Yeni Dünya: Doğayla Ahenk İçinde Yaşam” çalışmasıydı.
Taner Aksel, doğal ve doğada yaşamın tam anlamıyla öncülerinden.
10 yıl önce yola koyulmuş, tüm altyapısını hazırlamış, şimdi Belentepe Permakültür Uygulama ve Doğal Yaşam Çiftliği’nde ekolojik ayak izi minimumda yaşıyor.
Aynı zamanda çiftliğinde kurslar, atölyeler, kamplar düzenliyor. Sürdürülebilir bir yaşamın mümkün olduğunu anlatıyor.
“Yeni Dünya” kitabında da bir yol gösterici olarak yola koyuluş öyküsünü, içselleştirdiği yaşamını, nelerin nasıl ve hangi sırayı izleyerek yapılabileceğini, ancak bu işin sanıldığı kadar kolay olmadığını anlatıyor. Ben birçok bölümü altını çizerek okudum.
Aksel’in dediği gibi “Doğa içinde ruhsal ve fiziksel sağlığı korumak daha kolay. Ama sürdürülebilir bir dünya için de devasa şehirler yerine kendi kendine yetebilen, yerel doğasını koruyan, güçlü tutan yerleşim alanlarına dönüş gerekiyor.”
Şehirden kaçış planlarınız olsa da olmasa da insana iyi gelen bir kitap. Okuyun derim...

ŞAKİR ECZACIBAŞI: SEÇİLMİŞ ANLAR

İş insanı ve fotoğraf sanatçısı Şakir Eczacıbaşı’nın aramızdan ayrılışının 10’uncu yıldönümünde İstanbul Modern’de açılan, küratörlüğünü Bülent Erkmen’in üstlendiği “Seçilmiş Anlar” sergisi 31 Mart 2021’e dek sürüyor.
Serginin açıldığı dönemde Bülent Eczacıbaşı’nın yolladığı Şakir Eczacıbaşı’nın bir fotoğrafçı olarak portresini sunan ve Şakir Bey’in ölümünden kısa bir süre hazırlıklarını tamamladığı, fotoğraflarını seçtiği “Seçilmiş Anlar” da bu yıl beni en çok etkileyen kitaplardan biri oldu.
Çalışmanın önsözünde fotoğraf sanatçısı Merih Akoğlu’un yazdığı gibi “Şakir Eczacıbaşı, iyi ki bu ülkede doğdunuz. İyi ki hatıralarınızı fotoğraflar üzerinden gelecekle buluşturdunuz. İyi ki, dünyanızın devinimlerini renkler ve biçimler üzerinden bizlerle paylaştınız...”

BEYNİNİZ HAYATINIZI NASIL ŞEKİLLENDİRİR

Yaz sonuna doğru sevdiğim bir arkadaşımın armağan ettiği, Nörolog Ece Balkuv’un yazdığı “Beyniniz Hayatınızı Nasıl Şekillendirir” başlıklı çalışma uzun süredir okumayı düşündüğüm kitaplar arasında. Bilinç ve beyin, bilinçaltı, hafıza, duygular, nöroplastisite, nörolojinin geçmişi, geleceği, nörolojik hastalıklar ve korunma rehberi, bilinç ve felsefe gibi başlıklar altında toplanan kitap zor geçen bir yılın yorgunluğu üstüne iyi gelebilir.

GELECEK TASARIMCISI

Birkaç aydır masamda duran ve okuma fırsatı bulamadığım kitaplardan biri de Ecehan Ersöz’ün yazdığı, içeriği “Dijital çağda hayallerimize ulaşmak için neler yapmalıyız” olan “Gelecek Tasarımcısı”.
Ersöz’ün alanında çok iyi bir eğitimi var. Uzun yıllar kurumsal şirketlerde süreç iyileştirme, pazarlama/marka yönetimi ve strateji geliştirme alanlarında çalışmış.
Şimdi ise danışmanlık veriyor, yönetici ve kariyer koçluğu yapıyormuş. İncelediğim kadarıyla “Gelecek Tasarımcısı”nın özellikle gençlere yol gösterici olacağını düşünüyorum.

YOLDAN

Eczacıbaşı ailesinin tüm üyeleri iş dünyasının önemli aktörleri arasında olsa da kültür ve sanatla ilişkilerinin boyutları çok derin ve geniş.
Nejat Eczacıbaşı’nın öncülüğünde kurulan İstanbul Kültür ve
Sanat Vakfı’nın çalışmaları, düzenlediği her birimizin hayatına artı değer katan etkinlikler tüm ülkeye mal oldu.
Ailenin ikinci kuşak üyesi Bülent Eczacıbaşı da amcasının izinde gidenlerden.
Bülent Bey son beş yılda Türkiye’de ve yurtdışında seyahat ettiği yerlerde çektiği fotoğrafları “Yoldan” başlığı altında toplayarak yayımladı. “Yoldan”ın önsözü İbn Battuta’nın “Yolculuk, insanı önce sözsüz bırakır, sonra bir başka hikâye anlatıcısına dönüştürür” cümlesiyle başlıyor. Sonsöz ise Martin Buber’den “Tüm yolculukların gizli bir hedefi vardır, yolculuk eden de farkında değildir onun.”
Tasarımını Bülent Erkmen’in yaptığı kitapta birbirinden ilginç 189 fotoğraf karesi yer alıyor...

BANA BORCUN VAR

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı’nda görev yapan ama aynı zamanda da iyi bir yazar olan Prof. Dr. Murat Özsan’ın 2019 yılında Atilla İlhan Roman Ödülü’nü alan “Umudun Rengi” romanını severek okumuştum. Şimdi masamda yazarın yeni romanı “Bana Borcun Var” duruyor.
“Hayat sürprizlerden mi hoşlanıyor yoksa rastlantılardan mı? Belki de arada yazı tura atıyordur.”
Kitabın arka kapağındaki bu alıntı bile insanı okumaya teşvik ediyor.

YORGUNLUK KAHVESİ

Pandemi koşullarının belirlediği 2020 yılının büyük bir bölümünü evlerimizde geçirdik, “evde kal”dık.
Ama çok da mahrumiyet yaşamadık. Özellikle büyük kentlerde bunu mümkün kılan kuryeler oldu. Gece gündüz, soğuk sıcak demeden ihtiyaçlarımızı karşılamak için çalıştılar, yoruldular.
Tümüne bir jest niteliğinde yılın ilk sosyal sorumluluk projesi Burger King ve Nescafé işbirliğiyle hayata geçirildi.
1 Ocak Cuma günü ülke genelindeki Burger King’lerde tüm markaların kuryelerine “Yorgunluk kahvesi” ikram edildi. Ve aynı zamanda yıl boyunca fedakârca çalışmalarına bir saygı niteliğinde çok içten bir reklam filmi de hazırlanmış.
Umarız bu gibi sosyal sorumluluk projeleri farklı markalar tarafından da devam ettirilir...