Ordu’yu Keşfet: Gündoğumu serinliğinde bir şehir

Geçen hafta Hürriyet Gazetesi olarak ziyaret ettiğimiz Ordu hakkında yazı yazmak üzere bilgisayarın başına oturduğumda nedense “Neydi beni bu yola çeken, neden karşılaştığım her yeni insan, her yeni yer beni etkisine alıyor” diye düşünmeden edemedim.
Edebiyatla başlayan, sinema televizyonla devam eden ve sosyal antropolojiyle sona eren bir eğitimin ardından da başka türlüsü mümkün olur muydu bilemiyorum.
Hayattaki pek çok şey gibi bunun da tek bir cevabı yok.
Belki de bana bunu düşündüren, ilk kez görme fırsatı bulduğum Ordu’yu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler ile dolaşmam
ve tanımam oldu.

Uzun süre Ordu milletvekilliği yapan, eski
Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Hilmi Güler, yol, su, çöp, imar, asfalt, kaldırım gibi zaten yapılması gerekenleri değil, doğup büyüdüğü, çok iyi tanıdığı kentini yepyeni bir belediyecilik anlayışıyla ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan kalkındırma hedefiyle iş başına gelmiş. Ve 2 günlük ziyaretim sırasında gözlemlediğim gibi gerçekten de vizyonuyla fark yaratmış.
Gençlerden oluşan çok iyi eğitimli bir ekip kurmuş, proje liderleri yetiştirmiş. En başta koyduğu “Ben, biz değil siz” ilkesiyle, hizmet anlayışıyla çalıştıklarını dolaştığım her yerde gözlemledim diyebilirim.
Hilmi Güler’in büyük dedesi Süleyman Hilmi Felek, yüzyılın başında Ordu’nun Altınordu ilçesinin ilk belediye başkanıymış. Hilmi Felek’in imar planında ilk cadde olarak belirlediği Sırrı Paşa Caddesi’ni tamamen yenilemek de Hilmi Güler’e kısmet olmuş.
Caddedeki 98 binanın cepheleri farklı renklere boyanmış, ortaya estetik çıtası yüksek, Ordu’nun açık AVM’si denilen rüya gibi bir cadde çıkmış.
Ayrıca çarpık kentleşme nedeniyle görüntü kirliliği yaratan boş duvarlar genç sanatçıların uyguladığı Mural tekniğiyle bambaşka bir hale bürünmüş.
Denizden 500 metre yükseklikte bulunan Boztepe’ye “Yok ben teleferikle çıkmam” desem de, teleferiği 2 gün boyunca kullandım, manzara gerçekten de çok etkileyiciydi.

Bu muhteşem tabloda tek eksiklik, doğaya uyumlu mimari. 1980’li yıllarda Türkiye’nin dört bir yanını saran betonlaşma Ordu’yu da esir almış.
Oysa fındık ağaçlarının arasında kaybolan geleneksel mimarili evler korunsa, Ordu tüm dünyada parmakla gösterilen bir kent olurdu. Neyse ki şimdi tarihi binalar, eski yapılar restore edilerek korunmaya başlanmış.
Ve son yıllarda yapılmış, denize yüzünü dönmüş çok güzel evler de var...

Perşembe namıdiğer Vona

Perşembe, eski adıyla Vona, Ordu’nun en özel ilçeleri arasında. Tepeli karabatak kuşlarının yuva yaptığı nadir yerlerden biri olan Hoynat Adası, düzenlenen seyir terasıyla, Tarihi Yason Kilisesi’nin de bulunduğu Yason Burnu’ndaki peyzaj düzenlemesiyle turistik bir cazibe merkezi olmuş.
Perşembe, 2012’den bu yana da Karadeniz bölgesindeki tek ‘Sakin şehir’/Cittaslow. Ve kafes balıkçılığının başladığı yer. 
Bölgede kadın balıkçılar için de barınak yapılmış.

Ordu mutfak kültürü ve yemekleri

Karadeniz’deki birçok kent gibi geçmişten bugüne farklı kültürlere ev sahipliği yapan Ordu da güçlü bir mutfak kültürüne sahip. Hem deniz hem de yaylalarla iç içe bir yaşam şekli ve ürün çeşitliliği, balıkçılık, fındık, mısır, tahıl tarımı, arıcılık ve hayvancılık, dağlarda yetişen sebze, meyve ve otlar Ordu mutfağını şekillendiriyor.

Balık, kırmızı et ve sebze yemekleri, turşu, ot kavurmaları, hamur işleri Ordu mutfağının öne çıkan çeşitleri.
Kara lahana pancar çorbası, galdirik kayganası, tirmit yerel fındık mantarı kavurması, fasulye turşusu diblesi, mısır ekmeği, mezgit tava, zeytinyağlı kelem yani lahana dolması, kuzu kol tandır, iç pilav, levrek ızgara beyaz lahana turşusu kavurması ve cevizli helva tattığım yemekler oldu.
Doğrusu hamsi tava, hamsi turşusu, hamsili pilav, hamsili mısır ekmeği, levrek buğulama, fındık çorbası, yağlı pide gibi yemekleri hayal ederek gitmiştim.
Anadolu’nun birçok kentinde olduğu gibi sanıyorum Ordu’nun da en güzel yemekleri evlerde pişiyor.
Nedense restoranlar yöresel yemekleri sunmak istemiyor. Donmuş karides menülerde yer alırken neden hamsiyi mevsim dışında da sunmuyorlar, anlamak kolay değil. Çok sevdiğim, “Ben burada yaşayabilirim” dediğim Ordu’nun gastronomisiyle güçlenmesi için en önemli üç ürünü balık, fındık ve mısırın daha çok kullanılması, geleneksel lezzetleri sunan restoranların sayısının artması gerekiyor.

Çikolata atölyesi

Ordu Havalimanı’nın yanı başında 60 dönüm alanda yer alan Çikolata Park tesislerinde kurulan 600 metrekarelik çikolata atölyesinde ‘bean to bar’ yani kakao çekirdeğinden çikolataya tüm süreçlerle çikolata yapımına başlanmış.
Markası, adını M.Ö. 2’nci yüzyıldan bugüne kadar Ordu’nun Kurul Kayalıkları’nda saklı kalan Kybele’den alıyor.
Projenin başında kimya mühendisi olan ve çikolata yapımı üzerine eğitim yaptıktan sonra sorumluluğu üstlenen, ardından da çoğunluğu kadınlardan oluşan bir ekip kuran Sevim Yavuz var.
Çikolata çeşitleri Gana ve Fildişi sahillerindeki zengin aromalı kakao çekirdekleriyle, klasik yöntemlerle, hiçbir katkı maddesi kullanılmadan, günlük olarak, Ordu’da yetişen başta fındık olmak üzere mavi yemiş, böğürtlen, frambuaz dağ çileği, Isabella üzümü, cennet hurması, ceviz, ısırgan, kabak, bal, incir ve mandalina gibi lezzetlerle tek tek elde hazırlanıyor.
Üretim modelinden ziyade bir akademi mantığıyla kurulan atölyede çikolata workshop’ları da düzenleniyor.

Özel bir danışman

Hilmi Güler başarılı gençlerden oluşan güçlü bir ekip kurmuş.
İstanbul’da karşılaşıp ikna ettiği ve başkan danışmanı olarak görevlendirdiği Ordulu Asım Suyabatmaz da bu isimler arasında.
Bilkent Endüstri Mühendisliği mezunu, hızlı tüketim zincirinde 5 yıl çalışan Suyabatmaz’ın adını hiç kuşkum yok ki gelecekte çok duyacağız.

3 kuşağı bir araya getiren park

Altınordu ilçesinde bulunan Tayfun Gürsoy Parkı, Ordu Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan çalışmalarla bambaşka bir görünüm kazandı. Üç kuşağı bir araya getiren park, Ordu’nun en gözde alanlarından biri oldu.
Ordu Büyükşehir Belediyesi, 19 ilçede hayata geçirdiği altyapı ve üstyapı yatırımlarıyla şehri bir cazibe merkezi haline getiriyor.
Belediye, bu kapsamda Altınordu’nun kalbi konumundaki Tayfun Gürsoy Parkı’nı da modern şehircilik kimliğine uygun çalışmalarla yenileyerek vatandaşın kullanımına sundu.
Sahil bandındaki parkta yürüyüş yolu, kent mobilyaları, çocuk oyun grupları ve spor alanları tamamen yenilendi, genç ve çocukların keyifli vakit geçirebilecekleri alternatif oyun alanları oluşturuldu.
Yapılan çalışmalardan memnun olduklarını dile getiren vatandaşlar, zamanlarının büyük kısmını artık Tayfun Gürsoy Parkı’nda geçirdiklerini belirterek Ordu Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkürlerini iletti.