Farklı bir Marmaris

Ama geçen hafta merkeze 17 kilometre uzak Çamlı köyü yakınlarında yüzlerce, belki binlerce yıllık ağaçların arasında yer alan tesisin kapısından içeri adım attığımda başka türlüsü de hâlâ mümkün diyerek bölgenin geleceğine dair umutlarım yeşerdi diyebilirim.

İzmirli sevgili arkadaşım Sırma Güven bir yıl kadar önce Marmaris’te çok özel bir projeyi hayata geçireceklerini anlattığında böyle bir yerle karşılaşacağımı işin doğrusu düşünmemiştim.

Sedir adası yolu üzerinde, bir zamanlar ormanın ortasında inşa edilen birbirinden bağımsız 12 evin orijinal hali bozulmadan yenilenmesinin ardından açılan NUUP Hotel projesinin arkasında Aydınlı sanayici, iş insanı Nural Pekgüzel var.

Otelin odaları gösterişten uzak ama her türlü konfora da sahip. Zaten insan kuş sesleri arasında uyanırken çok fazla şey aramıyor. Pekgüzel’in konuşurken vurguladığı gibi doğayı kaybetmek yerine doğanın içinde tamamen kaybolmayı seçmişler.

NUUP’u benzerlerinden farkı kılan bir diğer özelliği de otele yüz metre kadar mesafede yine tüm düzenin ağaçların, hatta dalların izin verdiği gibi kurulduğu, içinde sebze ve baharat bahçesi olan, restoranı, pastanesi ve kafesiyle tam bir gastronomik durak diyebileceğim Sento...

SENTO RESTORAN

Sento, Sırma Güven’in kurduğu, gastronomi alanında faaliyet gösteren markalar için stratejik iş geliştirme projelendirme desteği veren The Kitchen Project yönetiminde güçlü bir ekip çalışmasıyla ortaya çıkmış.

Restoranın koordinatörlüğünü Tolga Kamiloğlu üstlenmiş, menüyü tasarlamış. 15 yıl kadar önce İtalya’da aşçılık eğitimi alan, ünlü şef restoranlarında çalışan Kamiloğlu, mutfağı yine kendisi gibi şeflik eğitimini İtalya’da tamamlayan Sinem Turtat’a teslim etmiş.

Sinem şefin de ilginç bir mesleki geçmişi var. Hem yurt dışında hem de İstanbul ve İzmir’de ünlü bol yıldızlı restoranlarda çalışmış, tanınmış ailelerin İstanbul ve yurt dışındaki evlerinde özel aşçılık yapmış.

Bu değişikliğe yönelmesinin ardında evli ve çocuklu bir anne olarak uzun saatler restoranda çalışma zorluğu olsa da çok farklı deneyimler edinmiş. Şimdi baş aşçılığını üstlendiği Sento’nun mutfak ekibinin yarısını kadın şefler oluşturuyor.

Mutfaktaki uyumları ve heyecanları görülmeye değer. Açık ve kapalı alanlarıyla çok geniş bir alana yayılan restoranın zorlu şartlarına karşın hepsi mutlu, huzurlu göründü bana. Neden biraz da tam ortasında oldukları doğanın, asırlık ağaçların, yeşilin gücü olmalı.

Sento’nun açılışına İtalya’dan üç ünlü şef davet edilmişti. Geçtiğimiz hafta sonu verilen davette konuk şefler Andrea Incerti Vezzani, Marco Casolla ve Marcella Abbadini mutfak ekibiyle birlikte restoranın “fine dining’ konseptine uygun 7 aşamalı bir tadım menüsü hazırlamıştı. Parma pastırması ve parmesan gibi İtalya’nın imza bir iki ürününü saymazsak kullanılan malzemelerin hemen hepsi bölgeden temin edilmişti.

Karpuz ve ballı karidesli panzanella ile başlayan yemek sübye tartar, parmesan kremalı taglioni, kişniş pestolu ahtapot, parmesanlı, procecco ve lime’lı risotto, peynirli patlıcanlı güveç eşliğinde barbunla devam etti, Türk kahveli ve çikolata dolgulu profiterol ile sonlandı. Her bir tabak hem sunumu hem de lezzetiyle çok başarılıydı.

Ancak şef Kamiloğlu ile de konuştuğumuz gibi “Fine dining” dendiğinde malzemenin özünden soyutlandığı yemekler akla gelse de, özellikle böyle bir yerde bahçede ya da çevrede yetişen ürünün tadının, tazeliğinin korunduğu doğayı hissettiğimiz şef dokunuşlu yerel yemekler de olmalı. Ki sanıyorum olacak...

NUUP Patisserie

Fırından yeni çıkmış ekşi maya ekmekler yanında bölgenin zeytinleriyle sızma yağ, tereyağı, yöresel peynirler, bretzel, dağ mantarlı omlet ve ardından muhteşem bir kruvasan. Her biri deneyimli pasta şefi Damla Ceylan ve ekibinin elinden çıkıyormuş.

İzmir Sosyal Kalkınma ve İşletme kooperatifi SCOOP’un “Çevre Dostu İşletme” plaketi verdiği Sento ve Pastane Nuup sadece otel müşterileri için değil Göcek’ten Marmaris’e bölgede yaşayanlar, konaklayanlar için de uğranılacak lezzet durağı olacak gibi görünüyor...

KAYRAKLI BAĞLARI

Bölgeye yeni bir ruh getirecek duraklardan biri de Kayraklı bağları. Mimar Orhan Kayraklı tekne ve avcılık merakı sayesinde bu bölgeyi keşfetmiş. Dağların arasından Göcek körfezine bakan Asarcık mevkiindeki tepede önce bir ev yapmış.

Ardından çevredeki bir zamanlar Rumların yaşadığı bağ olan araziyi de yavaş yavaş satın alıp Boğazkere, Öküzgözü, Nero D’ovala, Malbec, Chardonnay, Rosanne Marsanne ve yerel Muğla karası gibi farklı üzüm cinsleri ekmiş.

Organik bağlar 15 yaşında ama önolog Sevil Zorlu danışmanlığında 2019 yılında tesis kurup üretime başlamışlar. Boğazkere-Öküzgözü’nden sadece doğal maya kullanıp natürel şarap da yapıyorlarmış.

KARACA’DAN GENÇ TASARIMCILARA DESTEK

50 yıl önce mutfak, sofra ürünleri, küçük ev aletleri gibi ürünleri tüketicilerle buluşturan Karaca son yıllarda Türkiye’nin yanı sıra yurt dışında da büyümeye devam ediyor.

Bugün 11 markayla çoğunluğu Avrupa ülkelerinde olmak üzere 600’e yakın mağazayla yoluna devam ederken hem iç tasarım ekipleriyle hem de uluslararası arenada kendini kanıtlamış tasarımcılarla çalışıyorlar.

Tasarımlarıyla daha önce birçok kez dünyanın en iyi tasarım ödüllerinden biri kabul edilen iF Design Award’a sahip olan Karaca, bu yıl bir ilke daha imza atarak Almanya merkezli, “iF Design Student Award” ödülünün sponsorlarından olmuştu.

İstanbul’da gerçekleşecek ödül töreni öncesi Fatih Karaca ve iF Design CEO’su Uwe Kremering ile Karaca’nın ödül alan tasarımlarının sergilendiği Galata Port mağazasında bir araya geldik.

Kremering, grubun tasarıma yaptığı, özellikle de öğrencilere verdiği destekten çok etkilenmiş. Yeniden şekillenen dünyanın her alanda sorumlu üretim ve tüketimi merkezine alan tasarımlara ihtiyacı olduğunu düşünenlerden olduğum için bu girişim beni de umutlandırdı.

Perşembe akşamı yapılan ödül töreninde iF Tasarım özel ödülünü Dört genç tasarımcı Almanya’dan Martina Allerbeck, Isabelle Weniger, Jiaming Liu ve Kore’den Soo A Choi paylaştı. Karaca’nın uçak ve konaklama giderlerinin karşılayarak İstanbul’a davet ettiği öğrenciler bir hafta boyunca hem kenti keşfedecek hem de farklı tasarım departmanlarını ziyaret ederek, atölyelere katılacak.