At koşuları sadece bir yarış değildir

TJK, İsviçre, Fransa, Fas, İrlanda gibi çeşitli ülkelerde adına düzenlenen yarışlarda Türkiye’yi temsil ediyor. Koşuyu kazanan Fransız ekibe ödülleri TJK Başkanı Yasin Ekinci ve Fransa Büyükelçisi Hakkı Akil tarafından verildi.
Ülkemizde ilk düzenli yarışlar 1856 yılında İzmir’de başlamış. İlk Jokey Kulübü ise 1950 yılında kurulmuş. Türkiye, dünyada dokuz Avrupa’da dördüncü büyük atçılık ülkesi. 6 bin kadar at sahibi, 1600 özel at çiftliğine sahip at yetiştiricisi ve 8 bin çalışan var. Faal at koşanlar ise sadece 1850 kişi.
Osmanlı padişahlarından Abdülaziz, yarışları İstanbul’da ilk başlatan isim. Sadrazam Sait Halim Paşa da 1913 yılında Osmanlı Jokey Kulübü’nün başkanlığını üstlenmiş. Atatürk de Kurtuluş Savaşı’nın en zorlu günlerinde bile at yarışlarının düzenlenmesine öncülük etmiş.
TJK, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı himayesinde 9 ilde yarışlar düzenliyor. İstanbul, Adana, Ankara, Bursa, Diyarbakır, Elazığ, İzmir, Kocaeli ve Şanlıurfa olmak üzere dokuz ilde hipodrom var.
TJK Başkanı Yasin Ekinci, günümüzde uluslararası boyuta taşınan at yarışlarının sadece bir yarış değil artık ülkelerin bir tanıtım aracı olduğunu söylüyor. Paris TJK Kupası koşusunda, bu nedenle kilim dokuma, seramik gibi yerel ve otantik el sanatları örnekleri sunan bir ekip de vardı. The Marmara’nın başaşçısı Tolga Özkaya da Türkiye locasına konuk olan davetliler için zengin bir tatlı büfesi hazırlamıştı.

Akıllı kamçı

Yasin Ekinci, bir yandan da atçılığa hizmet eden endüstrinin gelişmesine destek verdiklerini söylüyor. Ekinci’ye göre, bariyer ve korkuluk konusunda dünyayla rekabet edecek durumdayız. Bir de dünyada ilk akıllı kamçı projesi var.Türkiye’de yarışlarda jokeyin ata 10 kez kamçı ile vurma hakkı varmış. Ancak bazen jokeylerin atı teşvik mi ettiği yoksa hırsla mı dövdüğü belli olmuyormuş!Bir süre önce bir girişimci jokeyin koşu sırasında ata kaç kere ve hangi şiddette vurduğunun sicilini tutan elektronik bir kamçı yapmış. Şimdilik deneme aşamasında olan akıllı kamçının önümüzdeki yıl resmen kullanılması planlanıyor. Sonra da sıra yurt dışı pazarlamasında... 

En iyi keşif listesi

Bakalım bu yıl ‘En iyi yüz restoran’ listesine girebilecek miyiz?

İngiltere’nin önde gelen sektör dergilerinden Restaurant tarafından düzenlenen The World’s 50 Best Restaurants, gastronomi dünyasının en önemli etkinliklerinden biri kabul ediliyor.
Listenin sadece restoranların işlerine, popülerliğine değil, bulundukları şehrin hatta ülke turizmine katkısı büyük. Bir yıl kadar önce Türkiye, Yunanistan ve Balkanlar olarak geçen bölgenin sorumlusu yeme-içme kültürü yazarı Cemre Narin oldu.
Üstlendiği görev Türkiye gastronomisi açısından çok önemli. Ve eminim adını uluslararası arenada daha çok duyacağız. Cemre’yle geçtiğimiz günlerde bir araya geldik ve listelerin oluşması, seçimleri kimler yapıyor gibi tüm merak ettiklerimi sordum. İşte yanıtlar...
* World’s 50 Best Restaurants Academy’nin “en iyi” tanımlamasına göre yapılan liste, dünya çapında yaklaşık 27 bölgeden 1000 kişinin oylarıyla ortaya çıkıyor. Her bölgede bir bölge başkanı ve onun seçtiği 35 kişi oy veriyor.
* Seçilenlerin üçte biri şef ve lokantacı, üçte biri gazeteci, yazar ve eleştirmen, geri kalanı ise sürekli seyahat eden, farklı mesleklerden yemeğe ciddi bir hobi olarak yaklaşan, yemek için seyahat eden insanlar.
* Oy verenler son 18 ayda gittikleri en iyi 7 restoranı sırasıyla listeliyor. Gittikleri tarihi yazmak zorundalar, verdikleri 7 oyun en az 3’ü kendi bölgelerinin dışından oluyor. Kime oy verdiklerini ve hatta oy verdiklerini bile kimseyle paylaşmamaları gerekiyor. Finansal olarak bağlı oldukları herhangi bir restorana oy veremiyorlar.
Bu sene aynı ekip tarafından yapılan ‘50 Best Discovery Series/ En iyi 50 keşif’ listesine Yeni Lokanta ve Alancha girdi.
2015 yılının ‘Dünyanın en iyi 100 restoranı’ listesinde Mikla var. Listenin 1-50 arası 13 Haziran’da, 51-100 arası ise 7 Haziran’da açıklanıyor. Yani Türkiye’den yeni bir restoran daha ilk 100’e girerse üç gün sonra haberimiz olacak...

Gecce Oscarları

Kenan ve Gül Erçetingöz’ün 15 yıl önce başlattığı, Türkiye’nin alanında en iyi yeme-içme ve eğlence mekanlarının seçildiği ‘Gecce Mekan Oscarları’ sınırlarını her yıl genişletiyor. Bu yıl ‘Miami gecce.com’ kurulduktan sonra Miami’nin En İyi restoran ve Beach Ödülü Sami Kohen ve Amerikalı ortağının oldu.
Türkiye’nin yedi bölgesinin en iyi restoranları seçildi.
Ödülleri Antalya Yedi Mehmet, Bodrum Sait, Alaçatı Alancha, Cunda by Nihat, Kapadokya Museum Hotel, Kars Otel ve Ankara no: 4 Restaurant paylaştı. Gecce özel ödülleri de Beyti, Mehmet Tuna, Cüneyt Asan, Bayram Yıldız ve Ramazan Bingöl’e gitti.
İstanbul’un ‘En iyi mekan’ ödüllerine ise Mükellef, Escale, Grey, Lucca, Morini, 1923 Rejans, Ulus 29, Zuma, Sunset, Develi, Mabeyn, Kaşıbeyaz, Paper Moon, Balıkçı Abdullah, Eleos, Lacivert, Yüksel Balık, Chilai, Saigon, Sütiş, Frankie, Reina, La Boom’un aralarında olduğu 43 mekan paylaştı...

Bodrum’dan klasik müzik sesleri 

Doğuş Grubu’nun inisiyatifiyle 12 yıl önce Turgutreis’te başlayan D-Marin Müzik Festivali bir yaz klasiğine dönüştü. 20-27 Ağustos tarihleri arasında yapılacak festival bu yıl Bodrum yarımadasının tümüne yayılıyor.
Hafta içinde Doğuş Grubu Kurumsal İletişim Bölüm Başkanı Bahar Erbengi’nin ev sahipliğinde Bomondiada Klimanjaro Restoran’da festivalin programı açıklandı.
Son iki yıldır festivalin planlamasını Pozitif yapıyor, sanat danışmanlığını ise klasik müzik dünyasının en önemli emprezaryolarından biri kabul edilen Jasper Parrott üstleniyor.
Parrott, bundan sonraki hedeflerinin “Festivali uluslararası klasik müzik dinleyicisinin ajandasına sokmak ve tüm dünyadaki müzikseverler için gidilmesi gerekli bir festival haline getirmek” olduğunu söylüyor.
Bu yıl Londra Oda Orkestrası, Monica Molina, Patricia Kopatchinskaja, Fazıl Say ve İdil Biret gibi dünyaca ünlü bir çok isim konuklar arasında. Bir turizm ve marina kenti olan Bodrum güneşlenmek ve eğlenceden öte şeyler de sunacak gibi görünüyor. Ağustos ayını heyecanla bekliyoruz...