Esra-Ceyda kardeşleri ilk Kenan Erçetingöz’ün programında tanıma fırsatım oldu...
Esra, Leyla Bilginel’den “Penis bankasından penis alan kadın” diye bahsediyordu. Erçetingöz “Penis almadı... penis değil o” diye haykırıyordu... Sonra her ikisini de gülme krizi tutunca programa ara verilmişti. Epeydir tartışılan “Rol mü yapıyorlar?” sorusunun yanıtı, MTV Avrupa Müzik Ödülleri için gittiğim Berlin’de netleşti. Biliyorsunuz Esra ve Ceyda, maNga’nın “Dünyanın Sonuna doğmuşum” klibinde de rol almıştı. Tıpkı hamburger reklamında olduğu gibi varlıkları klibe de ‘çuk’ diye oturmuştu. Her neyse Berlin’de o klibi konuşurken maNga’dan Cem Bahtiyar “Kesinlikle rol yapıyorlar. Bizim klibin çekim aralarında Ceyda’yı Nietzsche okurken gördüm” dedi. Ben de “Ya o, size hava atmak için getirmiştim kitabı” dedim. O da “Yok... Bayağı okuyordu. Çekimlere verilen aralarda direk kitaba yumuluyordu” dedi. Nietzsche kimdir diye bahsetmeme gerek yok herhalde... ‘üstinsan’ kavramının yaratıcısıdır kendileri, felsefe tarihinin en sağlam filozoflarından biridir ama kitapları zor okunur, emek ister. Esra, Bilkent Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği bölümünden mezunu, söylediğine bakılırsa IQ’su 150’miymiş. Ceyda ise Bilkent Üniversitesi İşletme bölümünden terk. Şimdi Kültür Üniversitesi Halkla İlişkiler’de okuyormuş. Demem o ki, bu kızları gösterip “İşte Özal sonrası apolitik gençlik” deyip atıp tutmanın gereği yok. Esra-Ceyda kardeşleri bence bizim şov dünyasında eksikliğini fazlasıyla hissettiğimiz Paris Hilton’un yerli versiyonunu oynuyorlar. Çok da başarılılar.
Twitter’ın yeni fenomeni
Biraz kaba bir tabir olacak ama etrafınızdaki yaşlı moruklara kulak verin. Kafa ütülediklerini düşünmeyin, hayatın anlamı onlarda... Bakın 28 yaşındaki Justin Halpern adında bir genç, 73 yaşındaki babasının gün boyunca söylediklerini tek tek Twitter’daki ‘Shit My Dad Says’ adlı sayfasına taşıdı. Tabii her yaşlı Justin’in babası gibi değil. Adam öğüt verirken stand-up tadında espriler patlatıyor: “Eğer annen ararsa tuvalette olduğumu söyle. Merak etme oğlum... Evlilik tuvalette sıçma konusunda yalan söylemek zorunda olmadığın bir kurumdur.” “Niye 100 yaşına kadar yaşayım ki... Şu anda 73 yaşındayım ve canım fena halde sıkılmaya başladı.” Bugün bu sayfayı tam 700 bin kişi takip ediyor. Bu yoğun ilgi meyvelerini de vermeye başladı. Ünlü CBS kanalı, Justin ve babasının maceralarından bir sitcom ya da TV şovu hazırlamak için harekete geçti. Justin, artık babasının verdiği öğütleri bir senaryo yazarı olarak kaleme alıyor. Büyük sözü dinlemenin en karlı yolu bu olsa gerek.
Hülya Avşar’ın çelişkisi
Hülya Avşar “Kızımla yan yana fotoğraflarımı gazetede görmekten utanıyorum” demişti. Aynı Avşar şimdi “Haute Couture” adlı yeni albümündeki “Sonsuza Dek” şarkısına çekilen klipte kızını oynatmış. Avşar’ın evinde çekilen klibin ‘bonus’u da sanatçının günlük hayatından kesitler... Buyrun burdan yakın! Bu ne yaman çelişkidir sayın Hülya Avşar...
Tyson da magazin kurbanı
“Bir gazeteci olarak hakkında yanlış haber yapmak istemeyeceğiniz son kişi kim olurdu?” diye sorsanız... Mike Tyson’ı tek geçerim. Tyson’ın kaplanını taciz eden Las Vegas kaçkınlarını affettiği, babacan takıldığı “The Hangover” filmi sakın sizi yanıltmasın. Tyson ringlere veda etti, artık yumrukları bir ton çekmiyor ama hâlâ yamuk yapılmaması gereken insanlar listesinde birinci sırada. Niye mi Tyson’dan bahsediyorum? Dün sabah okuduğum ilk haberlerden biri Tyson’ın hastanelik ettiği paparazziyle ilgiliydi de ondan. Paparazzi, Tyson’dan yediği yumruğun etkisiyle Los Angeles Havaalanı’nda Zombi gibi sendeleyerek dolaşmış, her yer kana bulanmış. Ben şimdiden bu arkadaşı basın tarihinin en cesur ve talihsiz paparazzisi ilan ediyorum. 20 bin dolar kefaletle serbest bırakılan Tyson’ın savunması ise evlere şenlik: “Kendimi ve 10 aylık kızımı paparazzi şiddetinden korumaya çalıştım.”