Deprem bölgesinin görünmez kahramanları

Yüzyılın felaketi deprem 11 ilde 100 bin kilometrekare alanı etkilerken bütün birimler enkazlardan hayat kurtarmak için zamanla yarıştı. Yıkımın boyutunu tespit ve koordinasyonda savunma sanayimizin teknolojileri devreye girdi: İHA’lar, JEMUS (Jandarma Entegre Muhabere ve Bilgi Sistemi), yeraltı görüntüleme, tespit ve analiz cihazları, duvar arkası radarlar, göçük altı görüntüleme cihazları, çubuk kamera, termal kamera...

Haberin Devamı

DEPREM alanında kurtarma faaliyetleri bir yandan profesyonel ekipler tarafından sürdürülürken lojistik ve altyapı destekleri de ayrı ekiplerce verildi. İşte o an önemli bir konuda başka bir gruba ihtiyaç duyuldu: Sahadaki ekiplere teknik olarak yardımcı olacak, iletişimin kesintisiz sürmesi için çaba sarf edecek, saha bilgilerini afet koordinasyon merkezlerine aktaracak, elindeki teknik ekipmanları kullanarak enkaz altında kalanları bulacak ve en önemlisi zor şartlarda İçişleri Bakanlığı ve MSB birimleri ile zorlu şartlarda çalışacak ekiplere. Bu ekipler savunma sanayisinin 1500’e yakın şirketiydi. Bu şirketlerin bütün çözümleri arazide yaşamı sürdürmek üzerineydi. Şimdi size birkaç ana temel konuda Savunma Sanayi Başkanlığı ve özel şirketler vasıtasıyla ne yapıldığını anlatmaya çalışayım.

Haberin Devamı

ENKAZ ALTINDA HAYAT TESPİTİ

Enkaz altındaki canlarımızın yerinin tespitine yönelik savunma sanayimizin geliştirdiği yeraltı görüntüleme, tespit ve analiz cihazları, duvar arkası radarlar, çeşitli tip ve özelliklerde kamera sistemleri, göçük altı görüntüleme cihazları, çubuk kamera, termal kamera, güneş enerjili kamera, yaka kameraları arama kurtarma ekiplerinin kullanımıyla birçok canımızın hayata tutunmasına vesile oldu.

- UYDU GÖRÜNTÜLERİ: Deprem sonrası, ülkemizin sahip olduğu uydu görüntü alma ve işleme sistemleri kullanıldı. Depremde hasar gören binaların konumları bölge içerisinde tespit edildi. Bu şekilde arama kurtarma çalışmalarının hızlandırılması ve etkinliğinin arttırılması için alınan uydu görüntüleri arama kurtarma çalışmalarında kıymetlendirilerek kullanıldı.

- AKINCI İHA’LAR: Ağır hava koşulları müsaade eder etmez bölgeye ilk olarak AKINCI İHA’lar sevk edildi. 65 İHA (Akıncı, Aksungur, Anka ve TB2) ile 2000 saatin üzerinde ve 100’den fazla multikopter dron’la uçuş yapılarak deprem bölgesi görüntüleri canlı olarak acil yönetim merkezlerine aktarıldı. Ayrıca İHA üzerine monteli baz istasyonu ilk kez deprem bölgesinde operasyonel olarak kullanıldı ve cep telefonu kullanımına önemli katkı sundu.

Haberin Devamı

Deprem bölgesinin görünmez kahramanları

- TB 2’LERLE HARİTALAMA: Buna ek olarak 4 adet TB 2, ‘hızlı haritalama podu’ ile uçtu. Bu sistem binlerce kilometrekarelik yüksek çözünürlüklü (7 cm ve daha az) haritaları 24 saatlik bir süre içinde üretebildi. Yıkım esnasında bu haritaların ne kadar değerli olduğunu söylemeye gerek yok sanırım.

- YAKA KAMERALARI: Sahada olan olayları yüksek video çözünürlüğü ile kaydetme imkânı sunan ASELSAN yaka kameraları depremin hemen ardından afet bölgesine gönderildi.

Deprem bölgesinin görünmez kahramanlarıİHA’lar monte edilen sivil baz istasyonuyla iletişimin de hizmetinde.

- TERMAL KAMERALAR: Ayrıca yaka kameralarına takılabilen mikro-termal kameralar ile arama kurtarma faaliyetlerine katılan personelin ısı farkı tespit etmesine yardımcı olundu.

Haberin Devamı

Bu amaçla, göçük altındaki insanlarımızın bilincinin kapalı olabileceği, konuşarak durumunu anlatamayacağı/duyuramayacağı veya ortamın karanlık olabileceği bir durumda, havanın soğuk olması nedeniyle 37 derece sıcaklıktaki canlı insan bedeninin termal kamera ile kolayca ayrıştırılabileceği değerlendirildi. Eldeki mikro-termal kameraların EGM ve Jandarma için geliştirilen giyilebilir kameralara uyumlandırılması için gereken yazılım hızlıca hazırlandı.

JEMUS’LA KESİNTİSİZ HABERLEŞME SAĞLANDI

JEMUS TELSİZ: 11 şehrimizi etkileyen büyük depremde birçok haberleşme altyapısı işlevsiz kalırken, Jandarma Genel Komutanlığı MEBS Başkanlığı ve ASELSAN mühendisleri tarafından tasarlanan JEMUS Sistemi (Jandarma Entegre Muhabere ve Bilgi Sistemi) hiçbir hasar almadı. Nitekim GSM şebekelerinin çalışamadığı, saniyelerin bile çok önemli olduğu depremin ilk dakikalarından itibaren Jandarma Genel Komutanlığı, AFAD ve Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere kamu birimleri sadece JEMUS Sistemi üzerinden haberleşebildi.

Haberin Devamı

Deprem bölgesinin görünmez kahramanları

Deprem bölgesindeki tüm ambulans birimleri, Jandarma Asayiş Kurtarma birimleri ve AFAD birimlerinin koordinasyonunu ve yönlendirilmesini sağlayan JEMUS Sistemi birçok canın kurtarılmasını sağladı. Afet zamanlarında sistemin çalışabilmesi amacıyla, JEMUS altyapısında yer alan tüm tekrarlayıcı merkezler 9 şiddetinde depreme karşı dayanabilir ve elektrikler kesildiğinde dahi 40 gün süreyle çalışabilir durumda inşa edilmişti. JEMUS Telsiz altyapısı, ses haberleşmesinin yanı sıra araç ve personelin konum bilgilerini de harita üzerinde gösterebilmekte. Bu sayede arama kurtarma birlikleri ve ambulanslar koordine edilmekte ve ihtiyaç duyulan bölgelere hızla sevk edilebilmekte.

 

Haberin Devamı

Deprem bölgesinin görünmez kahramanları
Deprem bölgesinin görünmez kahramanları

YERALTI GÖRÜNTÜLEME

DUVAR ARKASI GÖRÜNTÜLEME SİSTEMİ’YLE BULUP KURTARDILAR

- STM şirketine ait Duvar Arkası Görüntüleme Sistemi ekibi, depremin hemen ardından oluşturduğu ekiplerle sahaya intikal etti. İlk ağızdan bir kurtarma operasyonunu size aktarmak isterim:

“İhbarlar üzerine Oduncu Apartmanı’na gittik. Risk alarak enkazın içine girdik ve zikzaklar çizerek açılan tünellerde, enkazın altında ilerledik. Enkaz altında sesini aldığımız Reyhan ablanın yerini tespit etmeye çalışıyorduk. Tam bu esnada zayıf bir sinyal daha aldık. Reyhan ablamızın 1.5 metre çaprazından gelen sinyale doğru yöneldik. Bir anne ve bebeğine ulaştık. Onlara ulaştığımızda maalesef anne vefat etmişti ancak kolları arasında 7 aylık bebeği hayattaydı. O anı hiç unutamadık. Ama işimize devam etmek zorundaydık. Önce Reyhan ablanın daha sonra da o binadan 7 kişinin daha canlı olarak çıkartılmasına vesile olduk. Bunu da 12 saat içinde başardık. Zaman enkaz altındakiler için çok değerliydi, o zamanı onlara verebildik.”

Deprem bölgesinin görünmez kahramanları
Deprem bölgesinin görünmez kahramanları

ŞİRKETLER SAHADA

- SAVUNMA şirketlerinin tamamı görevlerini en zorlu şartlarda arazide yaparlar. Testlerini, bakım faaliyetlerini ve hasar gören ekipmanları değiştirme işini çoğu zaman çatışma riski de taşıyan operasyon bölgelerinde icra ederler. Bu nedenle ekipmanları da sahaya göredir ve personel de en zorlu şartlar için eğitimlidir. Deprem görevinde yer alan birimlerle onlarca farklı görevde beraber çalıştıkları için de aynı dili kullanmayı bilirler ve sorun çözmeye odaklıdırlar. Ellerindeki malzeme ile yeni çözümler üretirler.

Deprem bölgesinin görünmez kahramanları

Şu anda sahada onlarca şirket mobil aş evleri, enerji istasyonları, konaklama yerleri ve geçici barınma yerlerini kendi maddi kaynakları ve ekipmanlarıyla kuruyor. Savunma Sanayi Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir koordinesinde “ROKETSAN, ASELSAN, TUSAŞ, HAVELSAN ve STM “600 milyonu nakdi, 3 milyarı da konaklama ve iş imkânı olmak üzere yardım taahhüt ettiler. Diğer özel şirketler de milyarlarca liralık kaynağı ya bağışladılar ya da ellerini taşın altına koyarak sorun çözmeye çalıştılar.

UYDU GÖRÜNTÜLERİ

TÜM GÜÇLERİNİ SEFERBER ETTİLER

- SANIRIM savunma sanayi şirketleri bu ülke için savunma ürünlerini üretmekten daha fazlası olduklarını bir kez daha gösterdiler. Savunma şirketlerinin yapısını Aselsan Genel Müdürü Prof. Dr. Haluk Görgün’ün kendi şirketini tarif etmek üzere kullandığı sözlerle ifade etmek çok doğru olur:  “Savunma sanayisinde görev yapmanın bir gereği olarak seferberlik durumlarında tüm gücümüzü gereken alana yoğunlaştıracak şekilde organizeyiz. Bu olağanüstü durum için de elimizden gelen her şeyi yaptık ve yapacağız.”

Deprem bölgesinin görünmez kahramanları

Seferberlik durumuna tam hazır olanlara minnetlerimizi ve şükranlarımızı sunuyoruz.

Neden yalnızca müspet başarıları yazdığımı ve hataları yazmadığımı soran okurlar olacaktır. Cevap aslında net; başarı hikâyeleri, olumsuzlukların arasında değersizleşiyor ve liyakatli insanların arkasına sığınarak risk almayanlar işin sonunda hep kazançlı çıkabiliyor. Ben iş sıcakken bunları yazmayı seviyorum. Yazmayınca çoğu olayı unutup gidiyoruz. Başarı hikâyeleri bize işin yapılabilir olduğunu gösteriyor. Mazeret üreterek işi zor göstermek isteyenlerin elindeki en büyük kozu alıyor. Aslında liyakat yalnızca devlet çalışanları için değil sivil yaşamın da vazgeçilmez bir değeridir. Bunu da zoru başaranlar bir kez daha bize gösteriyor. Bu onların hikâyesi; içinde gönüllülük, insan sevgisi, adanmışlık, vatan ve millet aşkını barındırıyor. Bölgede ilk günden itibaren yer alan bütün isimsiz kahramanların hatırlanması için ben tarihe yalnızca not düştüm. Takdir sizlerin.

Yazarın Tüm Yazıları