Suların görünmez emekçilerini görünür kılmak için çalışıyorlar

İLK tohum bir yüksek lisans teziyle atılır.

Haberin Devamı

Huriye Göncüoğlu, kadın balıkçıları görünür kılmak için bütün Ege’yi dolaşır. Süreç içerisinde de yolu; deniz koruma, balıkçılık ile toplumsal cinsiyet eşitliği konularında aynı dertleri ve hedefleri olan başka kadınlarla kesişir. Yaklaşık 4 yıl süren birlikte çalışma, üretme fikri ve görüşmeleri sonucunda da 8 Mart 2019’da Kadın Balıkçılar Derneği kurulur. Ve balıkçı, akademisyen, biyolog, siyaset bilimi, su ürünleri, ekosistem ve planlama uzmanı kadınlar, yıllardır suların görünmeyen emekçileri hemcinslerini görünür kılmak için bir mücadele başlatır. Bu uğurda birçok çalışmayı da hayata geçiren Kadın Balıkçılar Derneği, 2022’nin başında da denizden ilham alarak üreten kadınların dayanışmasının ve emek paylaşımlarının yer aldığı bir sosyal girişim olan Mavi Pazaryeri’ni hayata geçirir. Hedefte ise daha fazla kadına dokunmak var.

Haberin Devamı

Suların görünmez emekçilerini görünür kılmak için çalışıyorlar

KADIN Balıkçılar Derneği... Kıyısal, sucul ve denizel ekosistemin kullanıcılarından biri olan kadınları; toplumsal, ekonomik ve mesleki olarak güçlendirmeyi kendine misyon edinmiş bir kurum. Eğitim ve savunuculuk yoluyla, kadınların işgücünde görünürlüğünü artırmak, kadınları kendi topluluklarında ve kendi yaşamlarında değiştirici olmaya teşvik etmek için çalışmalar yürüten bir oluşum. Kadın Balıkçılar Derneği’nin kurucularından Huriye Göncüoğlu ile hem derneğin kuruluş hikayesini, hem çalışmalarını, hem de yarınlara dair hedeflerini konuştuk. Derneğin çok uzun bir çıkış öyküsünün olduğunu ifade eden Huriye Göncüoğlu, ilk kırılmanın Denizli’nin Ortaköy’ünde başladığını paylaştı. Hikayeler zinciri olarak tanımladığı süreci şöyle aktardı:

İLK KIVILCIM ORTAKÖY’DEN
“İzmir’de doğmuş, anne ve babası şehirde yaşayan biriyim. Ama kökleri çiftçiliğe dayanan bir ailenin kızıyım. Çocukluk yıllarımda her yaz Denizli Ortaköy’de yaşayan anneannemin yanına giderdim. Anneannem, eşini erken yaşta kaydedince kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan, bu süreçte de hem toprakları hem de iki çocuğunun eğitimi için emek vermiş birisiydi. Köy halkı da tüm bu koşuşturmaca anneannemin yani Pamuk annenin yanında yer almış. Ben de köye gittiğim zaman bu yardımlaşma ve dayanışma kültürüne tanıklık ettim, birebir yaşadım. Daha sonra ise Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’ni kazandım ve burada birçok kişiye mantıksız gelse de birlikte iş yapma üzerine neler yapabilirime kafa yoruyordum.”

Haberin Devamı

YÜKSEK LİSANS TEZİYLE BAŞLADI
Denizin koca bir ekosistem olduğunu ve hep türün korunmasına yönelik eğitimler verildiğini paylaşan Huriye Göncüoğlu, “Türü korumanın yanında balıkçı etkenini de unutmamak gerekiyordu. Üniversite eğitimim boyunca da sürekli balıkçılarla konuşuyordum. Bu süreçte çocukluğumda anneannemin köyünde gördüğüm yardımlaşma ve dayanışmanın burada da olduğunu gördüm. Daha sonra yüksek lisans için Barselano Üniversitesi’ne gittim. Bu süreçte hem kadın hem de erkeğin balıkçılık için verdiği emeğin farkındalığına odaklandım. Çünkü Türkiye’de kadın balıkçılar vardı ama görünür değildi. Bu nedenle yüksek lisans tezimi 2007’de ‘kadın balıkçıların varlığını ortaya koymak’ üzerine hazırlama karar verdim. Bir sırt çantasıyla bütün Ege’yi dolaştım. 100’den fazla ailenin içine girdim, sofralarına oturdum, balığa çıktım. Tabii bu süreçte çeşitli projeler ve desteklerle, kadın balıkçıların sorunlarına yönelik çalışmalar oldu. Birleşmiş Milletler Küçük Destek Programı ile Türkiye’nin Deniz ve Kıyı Koruma Alanlarının Güçlendirilmesi Projesi’yle bu hikaye biraz daha büyüdü. Bu süreçte de yolum, aynı dertleri ve hedefleri olan kadınlarla kesişti” diyerek, yaklaşık dört yıl süren ‘birlikte çalışma, üretme’ fikri ve görüşmeleri neticesinde de 8 Mart 2019’da Kadın Balıkçılar Derneği’nin kurulduğunu paylaştı.

Haberin Devamı

DOĞA VE İNSANA DEĞER YARATIYORUZ
Kadın Balıkçılar Derneği’nin insanın doğayla uyumlu olduğu, doğal dengeyi ve biyolojik çeşitliliği koruyan, adil bir toplum için çalıştığını anlatan Huriye Göncüoğlu, çalışma şekilleri ve misyonlarıyla ilgili şu bilgileri verdi:
“Kıyısal, sucul ve denizel ekosistemin kullanıcılarından biri olan kadınları; toplumsal, ekonomik ve mesleki olarak güçlendirmek istiyoruz. Denizel ekonomiyi sürdürülebilir kılmak da amaçlarımız arasında yer alıyor. Bilginin üretimine ve geliştirilmesine katkıda bulunarak doğaya ve insana değer yaratan yenilikçi çalışmalar yürütüyoruz. Tüm bireylerde ekosistemi merkeze alan anlayışla ilgili farkındalık yaratıyoruz. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve geliştirilmesi amacıyla savunuculuk yapıyoruz. Tüm bunları da eğitimler, atölyeler, sosyal değişim projeleri, sosyal sorumluluk faaliyetleri, savunuculuk faaliyetleri, lobi faaliyetleri, saha çalışmaları, seminerler ve toplantılarla yapıyoruz.”

Haberin Devamı


BU DERNEKTE BAŞKAN YOK
KADIN Balıkçılar Derneği’nin deniz ve kıyı koruma alanları, korunan alanlar ve balıkçılık konusunda uzmanlaşmış, balıkçı, akademisyen, biyolog, siyaset bilimi, su ürünleri, ekosistem ve planlama uzmanı kadınlar tarafından kurulduğunu aktaran Huriye Göncüoğlu, “Farklı yapıdan üyelerle, multidisipliner bir yapıyla hareket ediyoruz. Üye sayısına endeksli bir yapımız yok. Gönüllerimiz var. Yatay bir yönetim şekliyle ilerliyoruz. Balıkçılıkta hiyerarşiye karşıyız, bunu nedenle de başkanımız yok. Ben değil de biz kavramıyla kolektif bir bilinçle ilerliyoruz. Yönetimde ise resmi olarak Sevinç Konkuş, Neşe Görgün, Özlem Katısöz, Kübra Ceviz ve benimle birlikte 5 kişi var, ama dernek için emek veren 30 kişiye yakın ekibiz” diyerek, belirledikleri değerler ışığında yol aldıklarını paylaştı.

Haberin Devamı

Suların görünmez emekçilerini görünür kılmak için çalışıyorlar
Suların görünmez emekçilerini görünür kılmak için çalışıyorlar
Suların görünmez emekçilerini görünür kılmak için çalışıyorlar

ÜÇ BALIKÇIDAN BİRİ KADIN
KADININ balıkçılık sektöründe sadece tekne üstünde olmadığına dikkat çeken Huriye Göncüoğlu, “Arka planda da önemli görevler üstleniyor. Ekosistemin önemli bir parçası konumunda. Ruhsatlı kadın balıkçılar gibi ruhsatsız olanlar da bulunuyor. Kadınların kendi varlıklarını gösterebilecekleri alanlar pek yaratılmıyor maalesef. Ama resmi veriler olmasa da sektörün üzerindeki sisli perde aralandığında her üç balıkçıdan birini kadın olarak nitelendiriyoruz. Birçok kadının hayatına dokunarak ilerliyoruz. Düne kadar şikayet edenler artık çözüm üretir hale geldi. Kadınla birlikte de tüm aileye dokunuyoruz” diyor.


DENİZDEN İLHAM ALDILAR
PANDEMİ döneminde gelen telefonlarla birlikte Kadın Balıkçılar Derneği, denizden ilham alarak üreten kadınların dayanışmasının ve emek paylaşımlarının yer aldığı bir sosyal girişimi de hayata geçirdi. Mavi Pazaryeri... Yeni girişimin genel müdürü ise denizle iç içe yaşamış bir isim. Melike Gündüz, Mavi Pazaryeri’nin hikayesini şöyle aktardı:

Suların görünmez emekçilerini görünür kılmak için çalışıyorlar

“İnsanın doğayla uyumlu olduğu, doğal dengeyi ve biyolojik çeşitliliği koruyan, adil bir toplum için çalışıyoruz. Deniz ekosisteminin muhafaza edilmesi, denizel yaşamın ve denizlerimizin sürdürülebilirliğine katkı sağlamak için varız. Bu amaçlar doğrultusunda adil üreticilerimizle birlikte atık miktarının en az seviyede olacağı ve geri dönüşüm miktarını en üst düzeyde tutan bir üretimi teşvik ederek, sürdürülebilir ve etik üretimi destekliyoruz. Üretilen ürünler hem www.mavipazaryeri.com e-ticaret sitemiz üzerinde satışa sunuldu. Hem de Trendyol, İnstagram, Facebook ve good4trust gibi pazaryerlerinde bulunan dükkanlarımızda satışta. Ürün kataloğumuzu oldukça geniş tutmaya çalıştık. Bunun en önemli sebebi birçok potansiyel kitleye ulaşabilmek ve daha görünür olabilmek. Ürünler arasında takı koleksiyonlarımız, ev dekorasyon ürünleri, çocuk ve yetişkin kitapları, özel günleriniz için paylaşabileceğiniz e-kartlarımız mevcut. Şu an işbirliği içerisinde olduğumuz üretici kadınlar ile yeni kataloglar ve ürünler geliştiriyoruz. Yıl sonuna kadar hem çalıştığımız üretici sayısını, hem de ürün çeşitliliğini artırmayı hedefliyoruz. Şu an yaklaşık 20 kadınla ilerliyoruz.”

KISA KISA
* Derneğin ilk tohumları İzmir ve Ege’de atılsa da bugün Ankara merkezli yoluna devam ediyor. Huriye Göncüoğlu, Mersin, İstanbul, Rize, Muğla, İzmir, Çanakkale ve Balıkesir’de temsilciliklerinin bulunduğunu aktardı.

* Pandemi sürecinde de boş durmadıklarını söyleyen Huriye Göncüoğlu, “Online olarak balık konservesi eğitimleri verdik. Aslında bildikleri bir şeyi hatırlatarak onlara gelir kalemi yarattık. Bu tür işler için İzmir’de bir atölye kurmak istiyoruz. Bunun için bir finansör arayışımız var” diyor.

Yazarın Tüm Yazıları