Mutlu girişim

Makine mühendisi olmak istese de babasının yönlendirmesiyle İzmir İktisadi Ticaret İlimler Akademisi’ne gider. Çimen Atalay, okulun ardından belediyede müfettişlik teklif edilse de kariyerini bir şirkette muhasebeci olarak devam ettirir. Babasının vefatıyla sorumlulukları artan Çimen Atalay, önce babasının muhasebe bürosunu çalıştırır. 1980’de ise bir yakınıyla boy menteşe üretimiyle sanayiciliğe ilk adımı atar. Çimen Atalay, zamanla paslanmaz çelikten kulp üretiminde uzmanlaşır. Bugün İzmir’den Mutlu Metal ile üretiminin yüzde 95’ini ihraç eden Çimen Atalay, ikinci kuşakla birlikte de paslanmaz çelik alanında yeni sektörlere odaklanarak büyümeyi hedefliyor.

ÇİMEN Atalay... ‘Yapamazsın’, ‘bu işi batırırsın’ gibi tüm olumsuz sözlere kulağına tıkayıp inatla işini büyüten bir iş insanı. Kuşaklar arası uyumla da farkındalıklara imza atan bir girişimci. Mutlu Metal’in kurucusu Çimen Atalay ile hem girişimcilik hikayesini hem de gelecekle ilgili planlarını konuştuk. 1947’de İzmir doğduğunu ve babasının da memur olduğunu söyleyen Çimen Atalay, hikayesinin devamını şöyle anlattı:

HAYALİNDEN VAZGEÇTİ
“İlkokul yıllarında yaz tatillerini hiç boş geçirmedim. Babamın yönlendirmesiyle Kemeraltı Çarşısı’nda işportacılık yaptım. Tarak da sattım, çocuklara bilezik de... Hayalim ise o dönem makine mühendisi olmaktı. O yıllarda makinelerin işleyişini, çalışma disiplinini öğrenmek için kütüphaneden çıkmazdım. Ama babam, ‘bu çocuğu okutur muyuz, okutamayız’ kaygısıyla beni ticaret lisesini yazdırdı. Çünkü, o yıllarda oradan mezun olanlar bankalarda çalışabiliyordu. Ortaokul ve liseyi ticaret lisesinde okudum. Ve okul birincisi olarak mezun oldum. Makine mühendisliği okumak için Yıldız Teknik Üniversitesi’ne gitmek istedim. Meslek lisesi çıkışlı olduğum için 1 yıl beklemem ve fark derslerini vermem gerektiğini söylediler. Böyle olunca da bir an önce hayata atılmam gerektiğini düşündüm. Makine mühendisliği hayalinden vazgeçip üniversite tercihimi İzmir İktisadi Ticaret İlimler Akademisi’nden yana kullandım.”

ORADA GELECEK GÖRMEDİ
Akademide devam zorunluluğu olmadığını aktaran Çimen Atalay, “Ortaokul ve lise yıllarında çok iyi eğitim aldığım için üniversitede gördüklerim tekrar gibi oldu bana. Ben de yüksek matematikte asistanlık yapmaya başladım. O dönem İzmir Ticaret Borsası’ndan da burs alıyordum. Onun karşılığında da her gün 2 saat İTB’da çalıştım. Yine o dönem matematik bilgimi kullanarak gitar çalmayı öğrendim. Müzik grubu kurduk ve bir anda profesyonel oldum. Birçok yerde sahne aldık. Üniversitenin ardından da askere gittim. Asker dönüşü hem babam hem de akrabalarım belediyede çalıştığı için orada müfettiş pozisyonunda boşluk olduğunu söylediler. Müfettişlik alanında kendime bir gelecek görmedim. Bir şirketin muhasebe departmanında işe girdim. Ama o şirketten de benzer kaygılar nedeniyle bir ayın sonunda istifa ettim. Ve bir çikolata üreticisine daha az maaşla muhasebeci oldum. Bir süre sonra iki ortak arasında anlaşmazlık çıktı ve şirketi bırakıp gittiler. Onların yokluğunda tüm sorumluluğu üzerime aldım ve 2,5 yılda şirketi önemli bir noktaya getirdim” diyerek kariyer yolculuğunu paylaştı.

KÜÇÜK ATÖLYEDEN FABRİKAYA
Belediyeden emekli olup bir muhasebeci bürosu açan babasının vefatıyla Çimen Atalay’ın iş hayatının seyri değişir. Sorumlulukları artan Çimen Atalay, şirketten ayrılıp babasının bürosunu çalıştırmaya başlar. Atalay, şöyle devam etti: “1980’de farklı şeyler yapalım diyen bir yakınımla boy menteşe üretmek üzere Mutlu Metal’i kurduk. Ortağım üretime ben ise pazarlamaya odaklandım. Gelen taleple birlikte de paslanmaz çelikten kulp imalatına yöneldik. Ama kalıp çıkarmada sorunlar yaşayınca kitaplardan bu işin nasıl yapıldığını öğrendim. Zorlu uğraşlardan sonra üretimi başardık. Denizli’deki en büyük müşterimiz yatırım için bizi o kente çağırdı. Ortağım oraya gitmek isteyince de 1989’da yolları ayırdık. Tek başıma devam etme kararı aldım. Üretimi bilmediğimi düşünen birçok kişi ‘yapamazsın’ dese de işime odaklandım. 1994 ekonomik krizinde birçok şirkette alacağım kaldı. O süreçte dil bilmeden elime çantamı alıp yönümü Avrupa’ya çevirdim. Yoğun mücadelenin ardından Almanya’yla çalışmaya başladık. İzmir Güzelyalı’da küçük bir atölyede başlayan hikayeyi bugün Torbalı’da 150 kişinin çalıştığı bir tesise dönüştürdük. Bugün ağırlıklı Avrupalı önemli markalarla çalışıyoruz. Üretimin yüzde 95’ini ihraç ediyoruz.”

 
İKİNCİ KUŞAKTAN
KURUMSALLAŞMA ADIMI

MUTLU Metal, bir aile şirketi. Çimen Atalay’ın kurduğu şirket, bugün ikinci kuşaktan kızları Gülesin Boyacıoğlu ve Gülçin Atalay Tunç ile geleceğe hazırlanıyor. Gazi Üniversitesi İngilizce ve Fransızca Öğretmenliği mezunu Gülesin Boyacıoğlu, “Aslında 12 yaşımdan itibaren işin içindeyim. 2005’te ise resmen Mutlu Metal’de işbaşı yaptım. Ege Üniversitesi Halkla İlişkiler mezunu kız kardeşim de benzer süreçlerden geçti. Babam Çimen Atalay’ın büyük emek vererek önemli bir noktaya getirdiği, annem Engin Atalay’ın ise evden destek olduğu Mutlu Metal’i geleceğe taşımak için 2009’da aile anayasamızı oluşturduk. Şimdi de kurumsallaşma adına önemli çalışmalar yürütüyoruz. Bu kapsamda da ‘Anka Projesi’ni ‘Değişim Gelecektir’ sloganıyla hayata geçirdik” diyerek ikinci kuşağın yol haritasını aktardı.

 
DENİZE DE
AÇILDILAR

YATÇILIK merakı da olan Çimen Atalay, “Teknemin dümeniyle ilgili bir sorun yaşadım. Araştırmalarım sonucunda yüksek fiyatlarla karşılaştım. İlk başta bir arkadaşım için paslanmaz çelikten bir dümen ürettim. Ardından ‘neden bunu da yapmıyoruz’ diyerek denize açılmaya karar verdik. Mutlu Metal’in ardından Mutlu Marine’yi kurduk. Bugün orada Avrupa’daki büyük tekneler ve yatlar için paslanmaz çelik aksesuvarları üretiyoruz. 2018’de de sektörel çeşitlenmeye gittik. Paslanmaz çelikten yaptığımız kulptaki kalitemizi beyaz eşya, yatçılık ve yapı endüstrisine de taşıdık. Kaliteye önem veren Avrupa gibi zorlu pazarda büyüdük. Şimdi Güney Amerika ve Güney Afrika’ya da açılmak istiyoruz” diyerek gelecek planlarını paylaştı.

KISA KISA
* Paslanmaz çelikten kulp üretiminde A plus segmentte yer aldıklarını söyleyen Gülesin Boyacıoğlu, “Yıllık 5 milyon adeti aşan üretimimizle de dünyada ilk beşte yer alıyoruz” diyor.