Hayaline olta attı

Haberin Devamı

HİKAYE 14 yaşında oltaya takılan o balıkla başlar. Ve yıllarca hobi olarak devam eder. Ama zamanla bu heyecanı farklı bir boyuta taşıma isteği doğar. Kurduğu küçük bir atölyede hemen her şeyle maket yemler yapar. Zamanla ‘sahte’ yemde tanınmış isimlerden biri olur. Asıl mesleği mali müşavirlik olan Cihat Cömert Korkunç, bir süre sonra hobisini işe dönüştürmeye karar verir. Yıllarca kendisine yaptığı sahte yemleri üretmeye başlar. Sektöre ilk adımını 2011’de atan İzmirli girişimci Korkunç, geçtiğimiz yıl ise ‘Procop’ markasıyla model maket balıklar, kaşıklar, silikon yemler, ring ve klipsler reyonlarda yerini aldı. Bugün Türkiye’de sektörün ilk yerli üreticisi olan Cihat Cömert Korkunç, bilgisayar mühendisi olan ortağı Cem Aydemir’le Procop’u global marka haline getirmeyi hedefliyor.
Yıllarca çeşitli firmalarda çalışan, profesyonel yönetici olarak görev alan Procop’un kurucusu Cihat Cömert Korkunç ile hobi olarak başladığı ve bugün işi haline gelen sürecin öyküsünü konuştuk.

Haberin Devamı

Hayaline olta attı

Hobisi işi oldu

15 yıl kariyerine profesyonel yönetici olarak yön veren Cihat Cömert Korkunç, 25 yıldır da hobi olarak balık avcılığıyla uğraşır. Bu 25 yılın son 10 yılında kendisi için sahte maket yemler üreten Korkunç, şöyle devam etti:
“Yıllarca kendim için sahte balık yemleri ürettim. Küçük bir atölye kurup gül, gürgen, dut gibi işlenmesi zor ağaçlardan maket yemler yaparak hafta sonlarını değerlendiriyordum. Bu alanda da zamanla tanındım. Artık üretmek, yakalamak kadar heyecan verici bir hal almıştı. Bu heyecan öyle güçlü bir tutkuya dönüştü ki Türkiye’nin maket balık üreten markasını yaratma fikri doğdu. Eşimin de cesaretlendirmesiyle bu uğraşı işim yapmaya karar verdim. 2011’de de ilk adımı attım. KOSGEB desteğiyle 2013’te Procop Balıkçılık Malzemeleri’ni kurdum ve seri üretime başladım. Türkiye’nin ilk yerli sahte balık üretimini gerçekleştiriyorum.”

Haberin Devamı

Hayaline olta attı

O markanın iki anlamı var

Cihat Cömert Korkunç, geçtiğimiz yıl bilgisayar mühendisi olan Cem Aydemir ile ortaklık yoluna gitmiş. Şu anda Cihat Cömert Korkunç ağırlıklı üretime odaklanırken, Cem Aydemir ise pazarlama ayağına bakıyor. Sahte yem üretiminin yanında misina üreticisi Balsax’ın Türkiye distribütörlüğünü de yürüttüklerini anlatan Korkunç, Procop markasının ortaya çıkışını da şöyle aktardı:
“Markanın iki anlamı var. Bunlardan biri profesyonel yakalayıcının kısaltılmasından oluşuyor. Bu aynı zamanda global marka hedefimiz içinde uygun bir isim. Bir diğer anlam ise Prokop İzmir’in en eski markası. Osmanlı döneminde İzmir’de üretilen bira markası. Biz de İzmirli bir markayız. Bir harf değişikliğiyle dolaylı yoldan anlatıma gittik. İzmirli olduğumuzu vurgulamanın farklı bir yoluna gittik.”

Haberin Devamı



DÜNYADA İLK
Ürettikleri maket balık, yani sahte balık hakkında bilgi veren Cihat Cömert Korkunç, “Üç farklı model maket balığımız var. Metalden imal edilmiş kaşık ismini verdiğimiz bir yem grubumuz bulunuyor. Aynı zamanda silikondan imal edilmiş ayrı yem grubumuz mevcut. Burada geliştirdiğimiz bir model ise dünyada ilk. Piyasadaki ürünlerin sadece kuyruk kısmı hareket ediyor. Bizimkinin vücudu da balık gibi hareket edebiliyor. Balık avcılarının sahada karşılaştığı bir çok sıkıntıyı kaldıran bir ürün. Bunun yanında yine de dünyada ilk olacak iki ürün üzerinde çalışıyoruz. Bu da avcıların av şansını en az yüzde 30 artıracak. Aynı zamanda çevreci. Ege Üniversitesi ile bunu yürütüyoruz. Yakında pazara çıkarmak istiyoruz. Biz taklit ederek değil, özgün ürünlerimizle var olmak istiyoruz. Pazarda 10 büyük marka var ve bunlar birbirini taklit ederek yol alıyor. Farklı ve ilk olmak gibi bir hedefimiz var” diyor.

Haberin Devamı

Hayaline olta attı

YURT DIŞINA AÇILACAĞIZ

İç piyasanın yanında yurt dışında da var olmak için mesai harcadıklarını anlatan Cihat Cömert Korkunç, hedeflerinin global marka olduğunu belirterek, “Şu anda bir kaç ülkeye ihracatımız var. Ama küçük miktarda. Önümüzdeki yıl bunu artırmak istiyoruz. Şu anda ağırlık iç piyasa olsa da 2015’te yurt dışına açılmayı planlıyoruz. Kalite ve uygun fiyat avantajımızla burada da yer alacağız. Ayrıca, çeşitli ülkeler için butik üretim yapacağız. Bazı bölgelerin kendine has durumu var. Buna yönelik ürünlerde geliştireceğiz” bilgisini paylaştı.

AVCILIK MANTIĞINI KIRMAYA ÇALIŞIYOR

Ürünlerini amatör avcılara yönelik tasarladıklarını vurgulayan Korkunç, “Türkiye’de yaklaşık 6 milyon amatör balık avcısı bulunuyor. Hedef kitlemiz bu. Bunun dışında deniz kenarında çocuğuyla olta atmak isteyen de potansiyel müşterimiz sayılır. Bununla ilgili sosyal sorumluluk projeleri de geliştirmeye çalışıyoruz. Federasyon ve derneklerin organizasyonlarına sponsor oluyoruz. Hedefimiz ise bu işi bir spor olarak görülmesi ve bilinçli avcılığın yapılması. Türkiye’deki mantık hala ‘yettiği kadar’ değil, ‘tutabildiği kadar’ balık avlama. Eve gittiğinde de ‘ya bu küçükmüş’ deyip o balığı kediye verenler var. Bunu kırmak istiyoruz. Bunun bir sportif faaliyet olduğunu anlatmak istiyoruz. Aynıca, bilinçli bir avcılık modeli yaratılması için emek veriyoruz.”

Haberin Devamı

HEM KALİTELİ HEM EKONOMİK

İç pazarda yabancıların varlığına dikkat çeken Cihat Cömert Korkunç, şöyle devam etti:
“Pazarda Japon mallarının ağırlığı var. Ama fiyat olarak çok pahalı. Öte yanda ise ucuz Çin malları var. Amatör avcılar, bu iki unsurun arasında kalmış durumda. Biz hem kaliteli, hem de ekonomik ürün mantığıyla yerimizi aldık. Hem kalite, hem de fiyat sorununu çözmüş olduk. Avcıları üzmek istemiyoruz. Öte yandan bugüne kadar pazardaki firmalar bu topraklarda amatör balıkçılığın gelişmesi, sürdürülebilir doğal hayatın gelişimi gibi konularda bir şey yapmadı. Dolayısıyla burası maalesef toptancıların en çok para kazandıkları bir alan haline geldi. Biz önce bunu kırmak niyetiyle yola çıktık.”

KISA KISA
* Cihat Cömert Korkunç, seri üretime başlamadan önce piyasanın tepkisini ölçmek adına demo ürün satışı yapar. Ve bunun için de bin 500 ürünü pazara sunar. Sonunda bu ürünler 4 günde tükenir.
* Türkiye’de bugün amatör olta balıkçısının bir av turunda ortalama 50 lira harcadığını anlatan Cihat Cömert Korkunç, “Balık avcılığı için yılda 4-5 bin lira harcıyorum” diyor.
* İzmir Kordon’da da avcılıkla ilgili önerisi var Cihat Cömert Korkunç’un. Her ne kadar ‘Körfez’ eskisinden temiz olsa da bir ağır metal durumu var. Bu nedenle de burada avlanmak yasak. Cihat Cömert Korkunç, “Kimseye ‘avlanmayın’ demek mümkün değil. Bu nedenle ‘çocuk ve hamilelere yedirmeyin’ levhalarının asılması gerekiyor” diyor.

Yazarın Tüm Yazıları