‘Havan’da su dövmedi

Henüz 10’unda herkeste olmayan modelleri terzilere tarif ederek kendisi için takım elbise ve ceketler yaptırır. Gördüğü her boşluğu işe çevirebilen Şadan Havan, lise yıllarında ise fotoğraf çekerek harçlığını çıkarır. Bir yandan üniversitede okuyan Şadan Havan, diğer taraftan ise çocukluk hayalini hayata geçirmek için İzmir’in yolunu tutar. Hazır giyimdeki fırsatı gören Havan, 1981’de erkek giyim üzerine şirket kurar. Bugün ‘Havan’ markasıyla Türkiye’nin yanı sıra yurt dışında da birçok erkeği giydiren Şadan Havan’ın gündeminde mağazalaşmak var.

ŞADAN Havan... Kolay elde edilen kıymetsiz olduğu için zor olanın peşinden giderek kendi hikayesini yazanlardan... Uzun bir araştırma ve incelemenin ardından erkek giyim alanındaki boşluğu görerek sektöre farklı bir tarzla adım atan Havan Giyim’in kurucusu ve takım elbisenin profesörü unvanlı Şadan Havan’la hem girişimcilik serüvenini, hem de gelecek planlarını konuştuk. Kastamonu Tosya’da düğün malzemeleri satışı yapan bir babanın 1960 doğumlu oğlu Şadan Havan, çocukluk yıllarından itibaren giyimin her zaman dikkatini çektiğini söyleyerek, hikayenin devamının şöyle anlattı:

TERZİLERE FARK YARATIRDI
“Sıradanlığın yanı sıra farklı renk ve model giyinenlere karşı hep sempati besledim. Henüz 10 yaşımdayken, hazır giyim üretimi yok denecek kadar az olduğu yıllarda terziler kişiye özel üretim yaparlardı. O dönemlerde bile terzilere dıştan cepli, kapaklı, farklı yaka, farklı ön kulp, daha doğrusu herkeste olmayan modelleri tarif ederek kendim için takım elbise ve ceketler yaptırırdım. Terzilerin bana özel diktiği elbiseyi normalin çok üstü bir sürede teslim etmelerinin sebebini, başka müşterilerine yarı mamul göstererek diğer terzilerden farklı modeller ürettiklerinin göstergesi olarak kullandıklarını ve bunun sonucunda siparişlerinin artmasında katkımın yüksek olduğunu yıllar sonra öğrendim.”

İLK PARA FOTOĞRAFTAN
Gördüğü her fırsatı işe çevirme kabiliyetine sahip olan Şadan Havan, lise yıllarında fotoğraf makinesinin yeni yeni piyasalarda yerini almaya başladığını anlatarak, şöyle devam etti: “Herkes güzel anılarını hemen yakalamak istiyor, ama fotoğraf makinesi el altında olmadığından ve herkes alamadığı için anılar yakalanamıyordu. Bunun büyük bir fırsat olduğunu anladım ve bütün birikimlerimi bir fotoğraf makinesine harcadım. Okulumun her sınıfında toplu çekimlere başladım. Artık arkadaşlarım bile müşterim olmuştu. İlk paramı da böyle kazanmış oldum. Hatta o yaşlarda ciddi kazanç elde edip bir otomobil bile aldım. Lisenin ardından da Anadolu Üniversitesi İşletmeyi kazandım.”

ZOR OLANIN PEŞİNDEN GİTTİ
Şadan Havan’ın aklında hep çocukluk hayali ve hedefi olan moda vardır. Bir yandan üniversite okuyan Havan, bir yandan da ne iş yapacağıyla ilgili araştırmalar yapar. Havan, “O dönem eş durumundan Tosya’dan İzmir’e geldim. Yaptığım araştırmalarda, hazır giyimde fırsatları gördüm. Fakat bu sektörün de ciddi anlamda piyasasında çok büyük şirketlerin olduğu bir gerçekti. Pasta tamamıyla paylaşılmış ve pay almam oldukça zor görünüyordu. Ama ben zoru başarmalıydım. Bir yıl kadar sektördeki piyasayı araştırdım. Hangi bölgelere daha ağırlıklı hitap etmek gerektiğini her yönüyle masaya yatırdım. Sonuçta ekonomik ve eğitim statüsü orta ile üzeri derecede olan kitleye hitap etmek gerektiğini analiz edip müşteri profilimi belirledim” diyerek 1981’de erkek giyimi üzerine faaliyet göstermeye başladığını aktardı.

BU KALIPLAR ZAYIF GÖSTERİYOR

İLK etapta erkek takım elbiselerini fason olarak ürettiren Şadan Havan, “Bir süre sonra istediğim sonucu alamayınca 1988’de üretimi kendi bünyemize aldık. Bugün İzmir Karabağlar’daki tesisimizde erkek giyim konusunda kaliteli ürün, yenilikçi ve fark yaratıcı tasarımlarla yolumuza devam ediyoruz. Havan markası, teknoloji ile el işçiliğini aynı potada birleştirerek farkımızı ortaya koyuyor. Kalıplarımız bugünün teknikleriyle değil, tamamen kendi mühendislerimiz tarafından henüz hayal bile edilemeyen farklı tekniklerle oluşturuldu. Markamız kullanıcısını en az 10 ile 15 kilo daha zayıf gösterecek nitelikte. Türkiye’nin yanı sıra Avrupa ülkeleri ile Çin, Rusya, Türk Cumhuriyetleri ve Afrika ülkelerine kadar geniş bir pazarda satış yapıyoruz” diyerek Havan’ın geldiği noktayı paylaştı.

AKRABA KAYIRMA YOK

YÖNETİCİ ile yönetilenler arasında tam bir uyum ve haberleşmeye önem verildiğine dikkat çeken Şadan Havan, ikinci kuşağın da işe dahil olduğunu belirterek, “Üretim ve tasarım süreçlerini kızlarım Zuhal ile Merve, pazarlama, satış sürecini ise yeğenim Selim yürütüyor. Ancak aidiyet kazanan her bir çalışan, aile bireyleri ile aynı konuma gelebilir. Kurumumuzda akraba kayırma olmaz. Ayrıca, aile anayasası oluşturmak için öncelikle aile üyelerinin bir araya gelerek, en azından belirli ilkeler üzerinde anlaşması üzerine, kurumsallaşma süreciyle aile anayasası çalışmalarını başlattık” diyerek kısa süre içerisinde uygulamaya koyacaklarını ümit ettiğini paylaştı.

FİYATLA REKABET OLMAZ

“SON tüketiciye değil toptan satış yaptığımız perakendecilere, kişisel satış ve marka iletişimi yönetimini tercih ediyoruz” diyen Şadan Havan, fiyatın marka yaratmada çok önemli bir promosyon aracı olduğuna dikkat çekerek, şöyle devam etti: “Markanın değerini düşürdüğü noktalarda kullanılmamalı. Bazı ürünler fiyatların düşüklüğü nedeniyle tercih edilirken bazıları kaliteyi yansıtan pahalılıklarıyla tercih ediliyor. Firmamız fiyatı bir rekabet aracı olarak kullanıyor. Ürünlerde kalite ve müşteri memnuniyeti üzerinden üretim anlayışımız, satış ekibimizce perakendeciye fiyat – ürün – kalite bağlamında aktarılıyor. Bu doğrultuda Havan’ın marka bilinirliğini artırmak hedeflerimiz arasında. Hedeflerimiz arasında bir de mağazalaşmak yer alıyor. Uygun şartların oluşmasıyla birlikte bunu hayata geçireceğiz.”

DENEMEKTEN KORKMAYIN

“GİRİŞİMCİ, risk alma, yenilikleri yakalama, fırsatları değerlendirebilme ve tüm bunları hayata aktarabilmeli” diyen Şadan Havan, gençlere şu önerilerde bulundu: “Girişimcilik kültürünün yaygınlaşması ve gençler arasında bir kariyer seçeneği haline gelmesi geleceğimiz için oldukça önemli. Gençler her şeyden önce değişimin anahtarı olduğuna inanmalı. Toplumsal başarı bireysel fikir önderlerinin topluma sundukları farklılıklar, yenilikler ve fırsatlar üzerinden katma değer yaratmaya bağlı. Girişimci dediğimiz zaman aklımıza şirketler kurmuş, başarılı ve risk üstlenen insanlar gelir. Yenilikçi, işe yarar fikirlere sahip olan girişimciler, hem kendi işlerine sahip oluyor hem de ekonomiye büyük bir katkı sağlıyor. Kişi, başarmak için inanmalı, değerler sistemine uygun yaşamalı, ısrarcı olmalı, denemekten korkmamalı.”

KISA KISA

* Birçok farklılığı bünyelerinde barındırdıklarını söyleyen Şadan Havan, “Cep telefonu radyasyonunu minimum düzeye düşüren kumaş teknolojisini ürünlerimizin cep kısımlarında kullanarak tüketicilerimizin sağlığını korumayı ilke edindik” diyor.

* Üretimde 100 kişilik bir ekiple günlük 380 takım elbise ürettiklerini söyleyen Şadan Havan, kapasitelerinin ise bin olduğunu aktardı.