Paylaş
HİÇ kuşkusuz iyi gözlem yapmak ya da süreci iyi okumak kariyer yolculuğunun önemli bir artısı. Bu detay girişimcilik ruhunu da besleyen ve tetikleyen bir gerçek. Mustafa Dülger de küçük yaşta adım attığı çalışma hayatında yaptığı gözlemlerle kariyerini şekillendirmiş. İzmir Kemeraltı Çarşısı’nda ayakkabıcının yanında çalıştığı süreçte, ‘ben büyüdüğümde bu işi yapmayacağım’ diyerek farklı alanlara yönelmiş. Lise sonrası yazılım sektöründe çalışmaya başlayan ve bu alanda basamakları birer birer çıkan Dülger’e yüksek tempolu iş hayatının stresinden uzaklaşmak için yöneldiği spor da bir girişime ilham olmuş. Bu süreçte kendisi için yaptığı ballı fıstık ezmelerinin çevresi tarafından da beğenilmesiyle markalaşma süreci başlamış. Bugün Mıstık Fıstık markasıyla sektöründe önemli bir aktör olma yolunda emin adımlarla ilerleyen Mustafa Dülger ile girişimcilik yolculuğunu konuştuk.
BU SEKTÖR BANA GÖRE DEĞİL
İzmir’de 1982’de dünyaya gelen Mustafa Dülger, annesinin de teşviğiyle küçük yaşta çalışmaya başlamış. Hem kendi harçlığı hem de ev ekonomisine katkı adına Dülger; kimi zaman elektrikçi kimi zaman da berber yanında çıraklık gibi farklı farklı alanlarda çalışmış, ramazan ayında pide satmış. Liseyi okuduğu yıllarda ise Dülger, İzmir’in tarihi çarşısı Kemeraltı’nda bir ayakkabıcıda tezgahtarlık yapmış. Kendini iyi bir gözlemci olarak tanımlayan Dülger, “Bu alanda çalışırsam gelecekte olacağım yer neresi?” sorusun da yanıt arıyormuş. Gözlemleri sonunda edindiği izlenim sonucunda ise ayakkabıcılık sektörünün çok da kendisine uygun olmadığına karar vermiş. O dönem meslek lisesinde eğitim hayatına devam eden Mustafa Dülger, eğitimini aldığı muhasebe alanında bir kariyer planı yapmaya başlamış. Mustafa Dülger, o süreci şöyle anlatıyor:
OFİSBOYLUKTAN MÜDÜRLÜĞE
“Liseyi bitirdikten sonra muhasebe alanında iş bakmaya başladım. İş ararken de karşıma yazılım uzmanı yetiştirmek üzere personel arayan bir işletme çıktı. Buraya ofisboy olarak girdim. Üniversite mezunu bir grupta burada uzman olmak adına eğitimler alıyordu. Ben de vakit buldukça bu eğitimlere katılıyordum. Bir gün yazılım uzmanı ekibinin büyük kısmı işverenle anlaşmazlığa düştü ve işi bıraktı. Potansiyelimi bilen patronum, beni yazılım uzmanı kategorisine yükseltti. Müşterilere gidip programlar kurmaya başladım. Bu süreçte de üniversiteyi de açıktan okuma kararı almıştım ve Anadolu Üniversitesi’nde İşletme Bölümü’nü bitirdim.”
17 yaşında ofisboy olarak adım attığı yazılım sektöründe basamakları birer birer çıkan ve en son çalıştığı şirkette müdürlüğe kadar yükselen Mustafa Dülger, yoğun iş temposundan biraz olsun uzaklaşmak adına spor yapmaya başlamış. Dülger, formunu korumak adına da birçok sporcu gibi kuru meyve ezmelerini odağına almış. İşte girişimin fitili de tam da bu dönem ateşlenmiş. Kendi hikayesini yazma serüvenin Mustafa Dülger’den dinliyoruz:
30 METREKAREDE 2 MUTFAK ROBOTU
"Fit görünümümüm korumak adına sağlıklı beslenmeye dikkat ediyordum. Fıstık ezmesinin de fazla protein olduğu için sporcuların tükettiğini biliyordum. Bir markanın ürünü tüketmeye başladım ama tadı hoşuma gitmeyince evde yapabilir miyim demeye başladım. Annem de bana bir mutfak robotu aldı ve ben evde ballı fıstık ezmesi yapmaya başladım. Tabii ilk denemeler başarısız sonuçlandı. Araştırarak, deneyerek istediğim sonuca ulaştım. Yıl 2016. Spora gittiğimde de arkadaşlarıma ballı fıstık ezmemden ikram ediyordum. İlk etapta kendi işimi kurmak fikri yoktu ama ‘Mıstık Fıstık’ı markasının tescilini de aldım. Çevreden talep geliyordu. ‘Bize de yapıp satar mısın? diyenlerin sayısı arttı. Annemin mutfağına sığamaz olunca da bu işi dışarda yapayım dedim. 30 metrekarelik bir dükkan kiralayıp, gerekli üretim izinlerini aldım. Bu süreçte de bir ortağım oldu. İki mutfak robotuyla fıstık ezmesi üretmeye başladık. Tabii ben bir yandan da profesyonel iş hayatıma devam ediyorum. Öğlen araları siparişleri gönderiyordum. Ortağım, ‘bu iş büyümez’ diyerek zaman içinde ayrıldı. Tek başıma yoluma devam ettim. 2018’de ise 19 yıl boyunca çalıştığım profesyonel iş hayatımı sonlandırıp odağımı kendi işime verdim. Tabii zorlu süreçle yaşadım ama zamanla talepler arttı ve daha büyük bir yere geçtim. Ballı fıstık ezmesiyle başlayan ve maaşımın sermaye olduğu girişim serüvenim bugün 40 çeşit ürünün olduğu bir yapıya dönüştü.”
ACILI DA VAR
KAHVELİ DE
FISTIK ezmesinin yanına süreç içinde yeni ürünleri de ekleyen Mustafa Dülger, “Fıstığın yanı sıra fındık, kaju, badem, ceviz, antep gibi kuru meyvelerin ezmelerini dahil ettik. Granola ve yulaf da var. Fıstık ezmesini de çeşitlendirdik. Acılı baharatlı, portakalı, espresollu gibi… Bu da bizi ayrıştırıyor. Üretim tesislerimize doğal olmayan hiçbir hammadde kabul edilmediği gibi GDO, koruyucu, renklendirici, kıvam artıcı gibi katkı maddesi kullanılmadan üretim yapıyoruz. İnsanların ‘sağlıklı yaşama hakkı’ ve ‘sağlıklı yaşama tercihi’ üzerine özel bir misyon üstlendik” diyor.
AMACI GLOBAL
MARKA OLMAK
TÜKETİCİYLE doğal ve organik satış yapan şarküterilerin yanı sıra online kanaldan ulaştıklarını söylüyor Mustafa Dülger… Şu an butik bir üretici konumunda ama hedefi ise daha fazla insana ulaşmak. Doğal ve sağlıklı gıda alanında üretim kapasitesini artırmayı da isteyen Dülger, “Şu an daha bölgesel bir markayız. Amacımız bunu önce ulusal, ardından da global bir oyuncuya dönüştürmek” şeklinde konuşuyor.
KISA KISA
* Mustafa Dülger, sürekli kendini geliştiren biri. Mıstık Fıstık markası altında üretilen tüm ürünlerin reçetesi de ona ait. Tabii çeşitli kurum ve kişilerden de danışmanlıklar alıyor.
Paylaş