Paylaş
Mahalle terzisinin yanında dikiş dikmeyi öğrenir. Babasının hastalığıyla da kalabalık ailenin tüm sorumluluğu onun üzerine düşer. Gece gündüz çalışan Menekşe Kıran, ustabaşılığa kadar yükselir. Hak etmediği bir davranışa maruz kalan Kıran, borçla 1995’te kendi şirketini kurar. Zaman zaman ortaklı yapılar nedeniyle sıkıntılı günler yaşayan ve tekrar tekrar sıfırdan başlayan Menekşe Kıran, 2013’te Version Tekstil’in tek sahibi olur. Bugün kadın giyim konusunda Avrupa’da birçok ünlü markaya koleksiyon gönderen Kıran, yakında Kanada’ya kendi markasıyla ihracata hazırlanıyor.
MENEKŞE Kıran... Yaşadığı onca zorluğa rağmen koyduğu hedeflere bilgi birikimiyle ulaşmayı başaran bir girişimci. Çeşitli nedenlerle zaman zaman işine sıfırdan başlamak zorunda kalan Version Tekstil’in kurucusu Menekşe Kıran ile hem girişimcilik serüvenini hem de gelecek planlarını konuştuk. Asıl ismi Binefş olsa da herkes onu Menekşe olarak tanıyor. 1966 Urfa Siverek doğumlu Menekşe Kıran, 7 kardeşin 3 numarasıdır. Babasının Siverek’te tarımla uğraştığını anlatan Menekşe Kıran, hikayenin devamını şöyle aktardı:
MAHALLE TERZİNİN YANINDA
“Zor bir çocukluğum oldu. Beş yaşında İzmir’e taşınan halamın yanına verdiler. Tabii, ilkokulu bitirdiğim yıl ailem de İzmir’e taşındı. Ben tekrar onlarla yaşamaya başladım. Okumak istiyordum, ama ortaokula yazdıran olmadı. Biçki-dikiş üzerine halk eğitim kursuna gittim. Bu kez de babaannemin engellemesiyle bu serüvenim uzun sürmedi. İçine kapanık biriydim. Daha sonra annem beni 12 yaşımda mahalle terzinin yanına verdi. Bebeklerime elbise dikerdim. Yani tekstile karşı bir merakım vardı. Burada 1-1,5 yıl çalıştım. Daha sonra ise yaklaşık 10 çalışanı olan bir atölyede işe girdim.”
OMUZLARINDA BÜYÜK YÜK
İşin en iyisini yapma misyonuyla hareket eden Menekşe Kıran, tekstilin tüm inceliklerini öğrenir. Bu süreçte babasının İzmir’de hayvan alım satımı yaptığını anlatan Kıran, “Babamın işleri çok iyiydi. Ama bir anda astım hastalığı çıktı. Doktor tozlu ortam, tüy, çiçek gibi birçok şeyi yasakladı. Bu hastalık babamın işini bitirdi. O dönemde de evde bir tek ben çalışıyordum. Bir anda omuzlarıma büyük bir yük bindi. Kazandığım para az gelince mahalleliye kıyafet dikmeye başladım. Ağabeyim dışarıdan iş getiriyordu. Geceleri de onları dikiyorduk” diyerek ayakta kalma mücadelesini anlattı.
O DAVRANIŞ PATRON YAPTI
Patronunun hastalanmasıyla birlikte işin başına geçen eşiyle anlaşamayan Menekşe Kıran, altı yıldır çalıştığı atölyeden ayrılmak zorunda kalır. Kıran, “İşten ayrılmak gibi bir lüksüm yoktu, ama yürümüyordu artık. Çalışmak zorundaydım. Makineci aranıyor ilanıyla bir anda hayatım değişti. Tekstil Kralı unvanlı merhum Bülent Özkul’un şirketinde işe girdim. Güzel işlere imza attım. Burada 7-8 yıl çalıştım. Maaşımla ilgili yaşanan bir adaletsizlik üzerine de ayrıldım. Yeni kurulan bir şirkete girdim. İki yılın ardından da hak etmediğim davranış nedeniyle de buradan da ayrılıp, kendi işimi kurma kararı aldım” diyerek Version Tekstil’in kuruluş sürecini paylaştı.
ORTAKLIKLAR
SERMAYİ SIFIRLADI
VERSİON Tekstil’in ilk etapta iki makineyle yola çıktığını anlatan Menekşe Kıran, şöyle devam etti: “En son çalıştığım şirkette mesai arkadaşım bir ustayla ortak yola çıktık. Ama bizim kendi şirketimizi kuracağımızı öğrenen o dönemin önemli tekstilcilerinden biri de ortak oldu. Şirketin yüzde 60’ı onun oldu. Bize de borç verdi. İki makine planlarken iki bantta üretime geçtik. İki yıl ortağımıza kadın giyim konusunda fason üretim yaptık. 1997 yılında ise ihracata ağırlık verdik. Büyüme planları yaptığımız dönemde büyük ortağımızın iflasın eşiğine geldiğini öğrendik. Version’un da tehlikeye girmemesi için pazarlığa oturduk. Bu süreçte tüm birikimlerimiz gitti. Yeniden borçla işimizi sürdürmeye başladık. Sıfırdan başladık. Dört yıl önce de diğer ortağımla yollarımızı ayırdık. Bugün Version Tekstil benim kontrolümde devam ediyor.”
KENDİ MARKASIYLA
İHRACAT YAPACAK
BUGÜN tamamen ihracat odaklı çalıştıklarını aktaran Menekşe Kıran, “Almanya, Hollanda, Fransa ve İtalya’daki birçok ünlü markaya koleksiyon gönderiyoruz. Aylık 70 bin adet ihracatımız var. Yıllık 12 milyon euroyu bulan bir ihracat varlığına sahibiz. Şimdi ise gündemde kendi markamızla ihracat var. Bunun ilk adımını da Kanada’da atıyoruz. Orada bir ofis kuruluyor. Bu ülkeye direk kendi markamızla ihracat yapacağız. Kanada’da Türk ürünlerine karşı bir sempati var. Hindistan ya da Çin’den gelen ürün yerine Türkiye’de üretilene karşı bir rağbet söz konusu. Biz de bu güçle kendi markamızla ihracata başlayacağız” diyerek gelecek planlarını aktardı.
GÜNDEMDE İÇ
PİYASA YOK
“İÇ piyasaya karşı bir planımız yok” diyen Menekşe Kıran, bunun nedenini ise şöyle paylaştı: “Ben bildiğim işi yapmayı seviyorum. İç piyasanın apayrı dinamikleri var. Onun için aklımızda hiç iç piyasa olmadı, olmayacak da. İç piyasa için ikinci bir ekip oluşturmak gerekiyor. Onu yönetmek ayrı bir risk. Şu an yurt dışında ürünlerimize karşı ilgi ve rağbet var. Bizim hedefimiz nasıl işimizi daha iyi yaparız üzerine kurulu.”
ETİ SENİN KEMİĞİ
BENİM DEVRİ BİTTİ
MENEKŞE Kıran, 120 kişilik bir ekiple yol aldıklarını söyleyerek, “Artık eskisi gibi eleman bulamıyoruz. Çırak, kalifiye eleman yok. Bizim işte en önemlisi eleman. Ama yeni kuşak bu işi yapmak istemiyor. Eskiden, ‘eti senin kemiği benim’ deniyordu. Şimdi yapı çok değişti. İş yaptırmak artık çok zor” diyerek sektörde yaşanan eleman sorununa dikkat çekti.
KISA KISA
* Ağırlıklı Avrupa ülkelerine ihracat yaptıklarını aktaran Menekşe Kıran, “Son dönemde Avrupa ülkeleriyle yaşanan gerilim iş yapmamızı da zorlaştırdı” diyerek bu süreçte bazı işleri kaybettiklerini söyledi.
* İlk başta fason üretici olarak yola çıktıklarını dile getiren Menekşe Kıran, “Artık yapı değişti. Modeli biz çiziyoruz. Kalıbı biz hazırlıyoruz. Yani artık koleksiyon satar boyuta geldik” diyor.
* Bugün Buca Ege Giyim Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösterdiklerini söyleyen Menekşe Kıran, “3’üncü bölgede yeni bir fabrika kurduk. Önümüzdeki günlerde buraya geçme planlarımız var” bilgisini verdi.
Paylaş