Paylaş
ALAZ Balıklı Tan... Geç de olsa hayallerinin peşinden giden ve bunun için mücadele eden bir isim. Bir yandan işini büyütmek için emek veren, öte tarafta da Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası kurduğu ‘El Emeği Dayanışma Platformu’yla bölgedeki hemcinslerine destek olmaya çalışan bir girişimci. Dizegnia’nın kurucusu Alaz Balıklı Tan ile kariyer yolculuğundan çocukluk hayaline kavuşmaya evrilen girişimcilik serüvenine birçok konuyu konuştuk. 1988 İzmir doğumlu Alaz Balıklı Tan, çocukluğundan itibaren tek isteği moda sektöründe eğimi alıp bu alanda kariyerine yön vermek şeklinde olur. Öyle ki kendisine verilen harçlıkları o yıllarda moda dergisi koleksiyonları yaptığını anlatan Alaz Balıklı Tan, şöyle devam etti:
ÖNCE MİMAR OL SONRA...
“Benim hayallerim moda olmasına rağmen; mimar, mühendis, avukat, öğretmen, ekonomistlerden oluşan ve yaratıcı bir iş yapan, tek bir kişinin bile olmadığı ciddi ailem için kabul edilemez bir şeydi. ‘Önce mimar ol, sonra ne yapmak istiyorsan onu yaparsın’ söylemiyle Bornova Anadolu Lisesi’nden mezun olduktan sonra değişim programıyla Avusturya’ya gittim. Sonrasında da orada kalıp Viyana Teknik Üniversite’sinde mimarlık eğitimi aldım. Çok da iyi bir yıl ortalamasıyla 2013’te mezun oldum. Herkesin hayali olan yurtdışında yaşamak bana o an için çok da cazip gelmediği için Türkiye’ye döndüm.”
MODA İÇİN DEPOCU OLDU
İstanbul’da çalışmaya başlayan Alaz Balıklı Tan’ı mimarlık sektörünün çalışma koşulları, çok da mutlu etmez. Şirket koşullarından patronlara kadar birçok şeye isyanla geçen mimarlık serüveni, 2 yılın ardından istifayla sonuçlanır. Çocukluk hayallerinin peşinde koşmak için istifa eden Alaz Balıklı Tan, İstanbul’da lüks bir giyim mağazasında depocu olarak işe başladığını belirterek, “Fakat, iyi ütü yapıp, kazak katlayamadığım için oradan da ayrılmak zorunda kaldım. ‘Madem mimarlık yapamıyorum bari evimi dekore edeyim’ diye düşündüm ve dünyada artık duvarlara aile bireylerinin fotoğraflarının veya yağlıboya vazo tablolarının asılmadığını, duvarlara illüstrasyonlar, sloganlar asıldığını gördüm. Bunu bir işe dönüştürmeye karar verdim ve hayatımdaki en mantıklı parayı harcayarak Amerika’dan bir illüstrasyon firmasının görsellerinin telif haklarını satın alıp, Türkiye’de bir çerçeve firmasıyla anlaştım. İllüstrasyonları çerçevelerle birlikte satmaya karar verdim” diyerek, girişimcilikte attığı ilk adımı paylaştı.
BABA SÖZÜ FİTİLİ ATEŞLEDİ
Dekorasyon trendi haline gelen çerçeveli posterleri Türkiye’de hayata geçirerek önemli bir ilke imza atığını paylaşan Alaz Balıklı Tan, hikayenin devamını şöyle aktardı:
“Tabii hiç bilinmeyen bir şeyi yapmakla olmuyor. Bir de satmak için firmalarla anlaşmak gerekiyor. Online ve fiziksel bütün dekorasyon firmalarına ulaşmaya çalıştım ve bazılarından olumlu dönüşler aldım ve serüven başladı. Fakat işim yeni başladığı ve bana sadece para harcattığı süreçte reddedemeyeceğim bir iş teklifi aldım. Almanya merkezli bir firmada üretim müdürü olarak işe başladım. Arkadaşlarımı arayıp, ‘ben paranın kölesi oldum, hiç istemeden bu işi yapıyorum ama ruhum hiç bu iş için uygun değil’ demeye başladım. Neyse ki firma sahibi de benim bu iş için çok da uygun olmadığımı farkedip, işten çıkardı. Tabii bu profesyonel süreçte benim duvar dekorasyon ürünlerim İstanbul’un en popüler mağazalarında satılıyor, ünlü isimler satın alıyor ve sosyal medya hesaplarından paylaşımlar yapıyorlardı. İşten çıkarıldığımda bahar gelmişti. Babama; ‘Ürünlerim İstanbul’da çok satılıyor. Yazlık bölgelerdekiik mağazalara ulaşıp ürünlerimi satmak istiyorum’ dedim. Babamın yanıtı, ‘kendi mağazanı açsana’ oldu. Ve bu öneriyle Alaçatı’da son maaşımı sermaye yaparak bir dükkan tuttum. Bu yaşanırken hayatımın dönüm noktası dediğim bir olay oldu. Popüler bir derginin alışveriş editörü olan lise arkadaşımla yolum kesişti. İstediğim tüm Türk tasarımcıların ürünlerini, onun referansıyla yeni açacağım mağazamda satabileceğimi söyledi. Daha mağazam açılmadan istediğim ürünler konsinye olarak mağazama gelmişti bile. Dekorasyon ürünleri diye yola çıksak da çocukluk hayalimin de etkisiyle Dizegnia, daha çok giyim ve moda aksesuvarlarının satıldığı bir yer oldu.”
BİR ALIŞVERİŞ DENEYİMİ
DİZEGNİA, 2016’dan beri faaliyette olan bir marka. Çeşme Alaçatı’nın ardından Alaz Balıklı Tan, daha sonra ikinci şubesini Bodrum Yalıvak’a açtığını söyleyerek, “Alacatı’da ikinci yılımdan itibaren atölyelerde kendi tasarımlarımı üretimini yaptırıyorum ve mağazalarımda satışa sunuyorum. Tabii kendi tasarımlarımın dışında da her sezon 50’den fazla tasarımcıyla işbirliği yapıyorum. Mağazalarımızda sadece kıyafet ve aksesuvarlar değil, bir alışveriş deneyimi satıyoruz. Sattığımız ürünlerin her birini ben tek tek seçiyorum ve ortaya harika bir konsept çıkıyor. Böylece müşterilerimiz herhangi bir durum için bir parça aradıklarında onları baştan aşağı giydirebiliyor, aksesuvarlarıyla tamamlıyoruz. Müşterilerimize keyifli, sürdürülebilir bir alışveriş deneyimi yaşatmamız en büyük farklarımızdan biri” diyor.
DEPREM BÖLGESİNDEKİ
KADINLARI UNUTMADI
ALAZ Balıklı Tan, hobisini işine dönüştürenlerden... Sıfır sermayeyle duvar dekorasyonuyla başlayan, ardından mağazacılıkla birlikte tekstil üretimi, pandemi sürecinde de kumaş maske üretimiyle de hem e-ticaret hem de Avrupa ülkelerine ihracat yapan Alaz Balıklı Tan’ın girişimleri bunlarla sınırlı kalmaz. Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından da kurduğu ‘El Emeği Dayanışma Platformu’yla da önemli bir işe imza atan Tan, “Platformla birlikte deprem bölgelerinde yaşayıp el işiyle kazanç sağlayan binden fazla ev kadının hem kendi mağazalarım için üretim yapmalarını, hem de farklı firmalarla ve bireysel müşterilerle buluşmalarını sağladım. Deprem felaketi sonrası erken müdahale kapsamında yeni yerleşim yerlerinde kazanç sağlamalarına destek oldum, bu sebepten dolayı Birleşmiş Milletler toplantılarına davet edildim” diyor.
HEDEFTE YURTDIŞINDA
MAĞAZA AÇMAK VAR
“TÜRKİYE’nin lüks turizmde en iyi iki noktası Çeşme ve Bodrum’da yıllardır moda sektöründe çalıştığım, her geçen sene işletmemi ileriye taşıdığım için, yazlık perakende giyim sektörünün şifrelerini çözdüğümü iddia edebilirim” diyen Alaz Balıklı Tan, gelecekle ilgili planlarını ise şöyle aktardı:
“Tabii bunun için dünyadaki gelişmeleri de takip ediyor ve uyguluyorum. Fakat Türkiye’de 3’üncü bir satış noktası açar mıyım bundan çok emin değilim. Bunun yerine yurtdışında, özellikle Arap ülkelerinden birinde bir işbirliği yapmak istiyorum. Müşterilerimiz ağırlıklı olarak Kuveyt, Katar, Suudi Arabistan ve Dubai’den. Dolayısıyla mağaza konseptimizi bu ülkelerden birinde yapacağımız bir işbirliğiyle yurtdışına taşımak istiyorum.”
KISA KISA
* İlk günden bugüne iletişime ve disipline çok önem vererek çalışan Alaz Balıklı Tan, “Birlikte iş yaptığımız partnerlerimizde de disiplinli çalışmaya çok önem veririm. Ürünlerini çok beğensem de bana ticari anlamda çok büyük getirileri olacağını bilsem bile ilk izlenimimde yaklaşımını beğenmediğim firmalarla asla çalışmam” diyerek, bu konuda çok seçici ve kuralcı olduğunu söylüyor.
* “Ben iyi bir orkestra şefi gibi çalıştığımı düşünüyorum” diyen Alaz Balıklı Tan, başarının arkasında bir ekip çalışması olduğunu söylüyor ve ekliyor; “Eşimin benden bağımsız bir işi olmasına rağmen bana çok büyük destek oluyor. Her şeyi başlatan ve bana verdiği sonsuz cesaretle babam, çılgın tempomun içinde büyüyen küçük kızım Alisa’yı asla yalnız bırakmayan annem... Onlardan biri olmasaydı bu kadar zorluğun içinde başarılı olmam sanıyorum ki pek mümkün olmazdı” diyor.
* Kızı Alisa ile tüm gençlere ilham ve güç vermesini istediği bir kitap projesi olduğunu paylaşan Alaz Balıklı Tan, girişimci adaylarına ise şu önerilerde bulundu; “Maaşlı çalıştıkları işlerinden ayrılıp kendi işlerini kurmak isteyen girişimci adaylarına da planlı olmalarını, çok çalışmalarını ve başkalarının söylediklerine değil, büyük hedeflerine odaklanmalarını tavsiye ediyorum.”
Paylaş