Paylaş
Bir süre sonra baba mesleğini devam ettirmeme kararı alan Nedim Uysal, ilk başta inşaat malzemelerinin ticaretine, ardından da sanayiciliğe heves eder. Önce kiralık, sonra da kendi kiremit fabrikasını kurar. Hayatını üretime adayan Uysal, tornacılık da yapar dingil de üretir... 1973’te ise çift vuruşlu bir makineyle ilk cıvatasını üretir. Norm Cıvata’yı İzmir’de kurar. Babasının izinden yürüyen Fatih Uysal da şirketin büyümesi için emek sarf eder. Fatih Uysal, üniversite ikide babasıyla Standart Cıvata’yı kurar. Kuşaklar arası uyumla büyüyen Norm’da 2013’te dümene Fatih Uysal geçer. Bugün İzmir ve Manisa’da 9 ayrı üretim tesisi ve 5 farklı pazarlama şirketiyle Norm Grup, dünya çapında bağlantı elemanları ihtiyacını karşılayan bir şirketler topluluğu olarak yoluna devam ediyor. Gündemde ise Doğu Avrupa’da üretim, Amerika’da pazarlama şirketi kurmak var.
FATİH Uysal... Norm Grup Kurucusu ve Yönetim Kurulu Onursal Başkanı babası Nedim Uysal’dan aldığı bayrağı daha da yukarıya taşımak adına yenilikçi üretim modeliyle yola devam eden bir sanayici... Dümene geçtiği yıllarda binlerde olan çalışan sayısını bugün 2 binin üzerine çıkaran Norm Grup Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Uysal’la hem şirketin kuruluş hikayesini, hem de gelecekle ilgili planları konuştuk. Dedesinin vefatıyla birlikte baba Nedim Uysal’ın 14’ünde büyük bir sorumluk üstelendiğini anlatan Fatih Uysal, hikayenin devamını şöyle anlattı:
KÜÇÜK BİR ATÖLYEDE BAŞLADI
“Salihli’de 7 kardeş arsında mal paylaşımı yapılıyor. Babama da bakkal dükkanı kalıyor. Babam, zamanla turşu imalatı da yapıyor. Daha sonra da amcamla birlikte inşaat malzemelerinin satış süreci başlıyor. Kiremit fabrikası olan biri burayı çalıştıramayınca babama teklif ediyor. Babam da 60’lı yıllarda bu kiremit fabrikasını kiralayarak üretim serüveninin fitilini ateşlemiş oluyor. Bir süre sonra da kendi kiremit fabrikasını kuruyor. Yokluklar içinde sanayicilik yapıyor. Yeniliklerle işi büyüten babam İstanbul’a kadar tuğla kiremit satıyor. Kendini üretime adayan babam kiremitin yanında motor yenileme atölyesi de kurup, tornacılık da yapar. Dingil bile üretir. Tarih 1973’ü gösterdiğinde ise çift vuruşlu bir makineyle cıvata üretimi başladı. İzmir Bornova’da küçük bir atölyede Norm Cıvata’yı kurdu.”
İKİ KRİZDEN FIRSAT ÇIKTI
Lise yıllarından itibaren işe dahil olduğunu söyleyen Fatih Uysal, “Önceleri hafta sonu ve yaz tatillerinde çalıştım. Dokuz Eylül Üniversitesi’nde pazarlama okuduğumun ikinci yılında ise babamla birlikte 1982’de Standart Cıvata’yı kurduk. Yarım gün işe, yarım gün de okula gidiyordum. Pazarlama şirketi olan Standart Cıvata’da işin yükü bendeydi. Pazarlamadan edindiğim deneyimle bir süre sonra üretime de yön verir oldum. 1995’te Japonya Kobe’de yaşanan deprem bizim için de bir fırsat oldu. Dünyada hammadde sıkıntısı çıktı. Aynı dönemde Türkiye’de de ekonomik kriz vardı. Bu sürece elimizde hammaddeyle yakalandık. Bu iki kriz bize ihracat kapısını açtı. Kaliteye verdiğimiz önemle müşteri profilimiz değişti. Bugün ise İzmir ve Salihli’de 9 ayrı üretim tesisi ve 5 farklı pazarlama şirketiyle dünya çapında bağlantı elemanları ihtiyacını karşılayan bir şirketler topluluğu olarak yolumuza devam ediyoruz” diyerek gelinen son durumu paylaştı.
DÜNYA DEVLERİNE ÜRÜN VERİYOR
SON 10 yıllık dönemde stratejilerini katma değerli ürünler üzerine kurduklarını anlatan Fatih Uysal, otomotiv sektörüne ağırlık verdiklerini belirterek, “2004’te FORD Q1 belgesini aldık. Bu belgeyle birlikte bir anda kapılar açıldı. Grubun lider şirketi Norm Cıvata, 2012’de 463’üncü sıradan girdiği ISO 500 Büyük Listesi’nde beş yılda 246 sıra birden yükselerek geçtiğimiz yıl da üretimden satışlarda 217’nci sıraya yükseldi. Norm Cıvata ayrıca, Türkiye İhracatçılar Meclisi sıralamasına göre, 2016’da 44 sıra birden yükselerek, Türkiye’nin en büyük 183’üncü ihracatçı firması olmayı başardı. Ford, Volkswagen Group, AUDI, Porsche, Tesla, Jaguar, Land Rover, Fiat, Renault, Mercedes Benz Türk, Daimler Kamyon, MAN, Toyota, BMC, Türk Traktör, İsveç’de Volvo ve Scania, PSA gibi otomotiv devleriyle çalışıyoruz. Almanya, Fransa, İngiltere, Belçika, Hollanda, Polonya, İtalya, Brezilya, Meksika, Rusya ve Çin başta olmak üzere 50 ülkeye de ihracatımız var” diyerek bantta ürün gönderdiklerini söylüyor.
KURUMSALLAŞMA HAMLESİ
HAYATINI üretime adayan Nedim Uysal, 40’ıncı yılında yönetim kurulu başkanlığını oğlu Fatih Uysal’a devretti. 2013’te dümene geçen Fatih Uysal, o süreci şöyle aktardı: “Daha önce aile kurulu vardı. Babam, ben ve mali müşavirimiz bir araya gelip değerlendirme yapıp karar alıyorduk. 2013 sonrası bunun değişmesi gerektiğini düşündüm. Yönetim kurulunu oluşturduk. Burada görev alan isimler bize yeni vizyonlar getirdi. Son bir yıldır da kurumsallaşma çalışmalarının startını verdik. Eksik yanlarımızın tedavisine başladık. Tüm süreçler elden geçiriliyor. Grubu dünyayla paralel hale getirmek için çalışıyoruz. Kurumsallaşmayla birlikte gündemde holdingleşme de var. 3-4 yıllık bir proje. Bunun içerisinde bir de aile anayasası olacak.”
DÜNYAYA AÇILIYOR
GELECEK planları arasında globalleşmenin olduğunu aktaran Fatih Uysal, “Üç yıl önceye kadar Rusya’yı önemsiyorduk. Orada bir üretim tesisi kurma fikri vardı, ama uçak olayı sonrası bu yatırım planını durdurduk. Şu an gündemde Doğu Avrupa ve Amerika var. Ana pazarımız Avrupa. Dolayısıyla oraya daha yakın olmak adına Doğu Avrupa ülkelerinden birinde üretim odaklı yatırım hedefimiz var. Amerika’da ise ilk etapta pazarlama odaklı çalışmamız olacak. İlerleyen süreçte belki ortaklı bir yapıyla üretimi de düşünebiliriz” diyerek şirketlerin belirli bir hacme ulaştıktan sonra yurt dışına açılmasının gerektiğini söyledi.
LÜKSE KAÇIYORSUNUZ DEDİLER
YAPTIKLARI işte AR-GE’nin önemli bir konu olduğuna dikkat çeken Fatih Uysal, “AR-GE çalışmalarına 2000’de başladık. O dönem ODTÜ’de görev yapan Prof. Dr. Erman Tekkaya’nın danışmanlığında proje başlattık. Eskiden deneme yanılma yöntemiyle iş yürüyordu. Biz hayatımıza simülasyonu soktuk. Şimdi bir ürün geliştirdiğimizde önce simülasyonda çalıştırıyoruz, sonra uygunsa üretim başlıyor. O dönem bunları yaptığımızda çevredekiler ‘Amma da lükse kaçıyorsunuz’ diyordu. Bu gün özellikle otomotiv sektöründe söz sahibi olmak için markaların karşısına öneri ve AR-GE ile gitmek gerekiyor. Bu kapsamda geliştirdiğimiz ve hafiflettiğimiz ürünle Mercedes’ten iş aldık. Bunun gibi çok örneğimiz var” diyor.
AĞIRLIK KATMA DEĞERLİ ÜRÜNLERE
MAYIS 2011 itibariyle ‘AR-GE Merkezi’ unvanı almaya hak kazandıktan sonra başta patent veya faydalı model potansiyeli içeren, katma değeri yüksek ürünler üretmeye yöneldiklerini paylaşan Fatih Uysal, şöyle devam etti: “Bu kapsamda yaptığımız çalışmalarda geliştirdiğimiz bazı ürünlerimizin ulusal ve uluslararası patent başvurularını yaptık. Tüm bunların yanı sıra AR-GE Merkezi’mizde 7 farklı üniversitenin uzman bilim insanları işbirliğinde, sanayi-üniversite işbirliğini de içeren projeler geliştiriyoruz. 2017 yılına kadar 16 adet Teydeb-Santez mali destekli projeyi başarıyla tamamladık. Bir adet projeyle ilgili de destek süreci halihazırda devam ediyor. AR-GE Merkezi’mizin çalışmaları ile yeni geliştirilen ürünlere 8 adet patent ve 4 adet faydalı model alındı. Bunun yanı sıra 2017’den önce 2 adet patent başvurusu yaptık ve bunların inceleme süreci sürüyor.”
KISA.. KISA..
* Türkiye’de sektör lideri olduklarını söyleyen Fatih Uysal, Norm Grup bünyesinde bulunan 12 şirkette 2 binin üzerinde çalışanlarının bulunduğunu aktardı.
* Fatih Uysal, gündemlerinde kalça, diz gibi kırılmalarda kullanılan ekipmanın da üretimiyle ilgili bir Amerikalı şirketle flört halinde olduklarını paylaştı.
* Ağırlıklı otomotivle çalıştıklarını söyleyen Fatih Uysal, “Beyaz ve kahverengi eşya, zirai aletler, bisiklet, motosiklet, makine sanayi ve çelik konstrüksiyon sektörüne de ürün veriyoruz” diyor.
Paylaş