Bu girişimde çok şey var

BİRÇOK girişimci yola çıkarken çoğu zaman tek bir hedefe kitleniyor. İşini büyütmek, yüksek cirolara ulaşmak... Bazıları ise süreç içinde ayrışıyor. Hem işini büyütüyor hem birçok sosyal sorumluluğu hayata geçiriyor hem de sektörü için de emek veriyor. İşte Fatma Olten tam da böyle bir isim. Fatma Hanım, eşi Ceyhan Olten’le birlikte bir yandan şirketleri için emek veriyor. Öte taraftan ise Olten Sanat Vakfı’yla genç sanatçılara iş imkânı yaratıyor, klasik müziği daha geniş kitlelerle buluşturuyorlar. Bir şapkası da Türkiye Aile İşletmeleri Derneği (TAİDER) Başkanlığı olan Fatma Olten’le sanattan girişime ve sivil toplum kuruluşlarına kadar birçok konuyu konuştuk.

PROFESYONEL HAYATTAN YENİ HİKÂYEYE

Orta Doğu Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nde okuduğu dönemde Aselsan’da staj yaparak çalışma hayatına ilk adımı atmış. Daha sonra sistem geliştirmek üzere Türk Eximbank’la yolu kesişmiş. Eş durumundan İzmir’e gelerek Yaşar Topluluğu’nda kariyer yolculuğuna devam etmiş... Elektrik mühendisi eşi Ceyhan Olten’in profesyonel olarak çalıştığı şirkete önce ortak ardından da çoğunluk hissesini devralmasıyla işin seyri değişmiş. Ceyhan Olten’in, ‘Benim yardıma ihtiyacım var’ söylemiyle Fatma Olten de bilgi birikimini ELSİS Enerji Sistemleri’nin büyümesi için kullanmaya başlamış. Çift, süreç içinde birçok projede imzası olan ELSİS’in yanına 2000’li yılların başlarında ikinci bir elektrik şirketi eklemiş: PROMEDA Endüstri A.Ş... Fatma Olten, hikâyenin devamını şöyle anlatıyor:

TOPLUM İÇİN NE YAPTINIZ SORUSUNA YANIT

“İki şirketimiz de bugün alanında önemli işlere imza atar hale geldi. Biz de süreçte bir yandan elektrik sistemleri içinde mühendislik yapıp sanayiciliği öğrenirken öte tarafta ise buralardan edindiğimiz kazancı topluma geri vermek için de kafa yorduk. Endüstri ile elektrik mühendisi bir çift olarak hayatımızda klasik müziğin ayrı yeri var. Eşim, klasik müzik zarafetinin Türkiye’de daha geniş kitlelerle buluşmasını arzuluyordu. Girişimcilik serüveniyle ülke için katma değer yaratırken, kültür-sanat alanında da bir sosyal sorumluluk projesini hayata geçirme düşüncesine odaklandık. Gelecek kuşağın, ‘Bu toplum için ne yaptınız?’ sorusuna yanıt için harekete geçtik. ‘Filarmoni orkestrası kuralım’ dediğimizde çevremiz bize güldü. Çünkü başarısız olacağımızı düşündüler.”

YÜZLERCE KONSER ON BİNLERCE İZLEYİCİ

Tüm olumsuz yaklaşımlara rağmen Fatma ve Ceyhan Olten çifti, 2013’te Olten Filarmoni Orkestrası’nı kurmuş. Amaç olarak da yıllarca süren konservatuvar eğitiminin ardından çalışma alanı bulamayan sanatçı gençlere iş olanağı sağlamak belirlenmiş. “Tabii ki ikinci amacımız da sanatçılara sağladığımız bu platform yardımıyla toplumu müziğin evrensel dili, aydınlık ve sevgi dolu yüzü ile tanıştırmalarına aracı olmak” diyor Fatma Olten ve ekliyor:

"4 kişiyle yola çıktık. Yerli çalgılar dörtlüsüyle başladık. İlk başta kurduğumuz şirket çatısı altında müzik okulları açtık. Buradan elde ettiğimiz geliri de tamamen sanat için kullanma yoluna gittik. 9 Aralık 2013’te küçük bir kadroyla ilk konserimizi verdik. Süreç içinde istihdam ettiğimiz sanatçı sayılarımız da arttı. 2019’da ise bu oluşumu artık bir vakıf çatısı altında yapmamızın daha doğru olacağına karar verdik ve Olten Sanat Vakfı doğdu. Bugüne kadar da hem Türkiye’de hem de yurtdışında yüzlerce konser gerçekleştirdik, On binlerce dinleyiciye dokunduk, ulaştık. Amsterdam'ın ünlü Concertgebouw Salonu’nda da konser verdik, Kanarya Adaları’nda düzenlenen opera festivaline de gittik. 11 yılda uluslararası boyutta kabul gören bir orkestra haline geldik. Şimdi dünyaca ünlü salonlarda yer almak gibi hedeflerimiz var.”

YETENKLİ ÇOCUKLARA BURS

OLTEN Sanat Vakfı’nın bünyesinde bugün iki müzik okulu faaliyet gösteriyor. Fatma Olten, okul sayısının bir dönem üç olduğunu ve burada da 6 yaş altı çocuklara klasik müziği farklı bir metotla öğrettiklerini söylüyor, “Ama pandemi sürecinde bu okulu kapatmak zorunda kaldık. İki okulumuzda ise her yaştan kişiye müzik sevgisi aşılamak için çalışıyoruz. Bir orkestrada görebileceğiniz tüm enstrümanların kurslarını veriyoruz. Koro dersleri, gençlik orkestramız var. Konservatuvara hazırlanan öğrenciler de bize geliyor. Bizden eğitim alıp çok güzel yerlere gelen öğrencilerimiz oldu. Sosyal sorumluluk kapsamında devlet okullarını gezip tespit ettiğimiz yetenekli çocuklara da burada burslu eğitim veriyoruz” diyor.

AİLEDE BİRLİK İŞLETMEDE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

TAİDER’in 2012’de 40 aile işletmesinin girişimiyle İzmir’de kurulan bir oluşum olduğunu söylüyor Fatma Olten… Kurucu Başkan ise Şerife İnci Eren… Olten, TAİDER’i uluslararası bir oluşum olan Family Business Network’un (FBN) Türkiye’de modeli olarak tanımlıyor. Fatma Olten, İzmir’de başlayan hikayenin bugün ülkenin dört bir yanına yayıldığını söylüyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor:

"Bugün 300 aile, 900 üyemiz var. İstanbul, Ankara, Bursa, İzmir ve Denizli’de temsilciliklerimiz bulunuyor. Amacımız ise ‘ailede birlik, işletmede sürdürülebilirlik.’ Türkiye ekonomisinin yüzde 95’i, dünyanın ise yüzde 80’nine aile işletmeleri yön veriyor. Onun için bu şirketlerin devamlılığı çok önemli. Biz de hem markaları korumak hem de ailelerin nesilden nesle geçişlerinin sağlıklı olması adına mücadele veriyoruz. Aile işletmelerinin gerçekten sürdürülebilir olmasını, ailede gerçekten birlik olmasını sağlayabilirsek, Türkiye ekonomisine de dünya ekonomisine de çok büyük bir fayda sağlamış oluyoruz. Onun için çok niş bir alanda çalışan ve değer üreten bir dernek olduğumuzu düşünüyorum. Benim görev sürem de 2025 Nisan’da sona eriyor.”

KISA KISA

* Fatma Olten, 10 yıl boyunca Olten Filarmoni Orkestra’sına İbrahim Yazıcı’nın şeflik ettiğini söylüyor, “Şef İbrahim Yazıcı bize çok şey kattı. Şimdi ise yola şef Jurjen Hempel ile devam edeceğiz” diyor.

* Fatma Olten, klasik müzik izleyicisinin hem Türkiye’de hem de yurtdışında belirli bir yaş aralığında yoğunlaşmasına dikkat çekiyor ve ekliyor: "İzleyici kitlesini gençleştirmek için çalışıyoruz. Üniversite öğrencileri için askıda bilet uygulamamız var. Her konserimizde koltuklarımızın yüzde 20’sini gençlere ayırıyoruz.”

* Türk halk müziğinin klasik müzik enstrümanlarına çok uyduğunu düşünen Fatma Olten, bu kapsamda özel projelerinin olduğunu paylaşıyor, “Geçmişte Türk halk danslarıyla bir projemiz oldu. Bunları daha da geliştirmek istiyoruz. Üniversitelerle işbirliklerimiz olabilir” şeklinde konuşuyor.

* Fatma Olten, bugün 3 kulvarda yoğun bir mesainin içinde. Bu üç alanda elde edilen başarının sırrını ise şöyle aktarıyor: “Hem şirketler hem de vakıfta vizyoner kurucumuz eşim Ceyhan Olten’in payı büyük. Gideceğimiz yoldan sapmamamızı sağlıyor. Ayrıca her kulvarda güçlü yol arkadaşlarım var. Tempo yüksek olsa da ben mutlu olunca daha üretken olduğumu düşünüyorum.”