Paylaş
ARMAN Esen Dans Akademi... Hangi yaşta olursa olsun yetişkin ya da çocukların, geniş bir yelpazede dans, müzik ve sporla tanışmasını sağlıyor. Bunu da eğlenerek hayata geçiriyor. Arman Esen Dans Akademisi’nin kurucusu Arman Esen ile hem akademinin kuruluşunu hem de dansın eğitimdeki yerini konuştuk. 1982 doğumlu olan ve anne-babasının memuriyeti nedeniyle bir çok kenti gezerek geçen bir eğitim serüveni olduğunu anlatan Arman Esen, dansla tanışma hikayesini şu sözlerle dile getirdi:
OLUMSUZ SÖYLEMLER KAMÇILADI
“Her şey ortaokulda coğrafya öğretmenimin beni okulun halk oyunları topluluğuna önermesiyle başladı. Elemelere gittim. Ama seçilemedim. İtiraz edince son dakika beni de aldılar. Sonraki süreçte de hep kılpayı elemeleri geçerek halk danslarına devam ettim. Olumsuz söylemler üzerine daha fazlasını yapmak istedim. Kafkas danslarıyla ilgili çok sayıda projede dansçı olarak sahneye çıktım ve birçok ülkeye gittim. Ailem inşat mühendisliği okumamı istiyordu. Öyle de oldu. Ama ben aynı zamanda konservatuvar sınavlarına da girdim ve kazandım. Babamın rızasını da alarak 17 yaşında Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı Türk Halk Oyunları Bölümü’nün yolunu tuttum.”
DANSLA SPORU BİRLEŞTİRDİ
Öğrencilik yıllarında Süleyman Demirel Üniversitesi’nde ders veren Arman Esen, okulu bitirdiğinde ise bunu Ege Üniversitesi’nde devam ettirir. Arman Esen, “Tabii bu dersler daha çok üniversite öğrencilerinin hobi amaçlı katıldığı kulüplerde oldu. Dansı Egelilere sevdirme amacı ile çok sayıda projede yer aldım ve yarışmalara sporcular yetiştirdim. 2009’da ise kendi hikayemi yazmak ve dansçılar yetiştirmek hedefiyle okuldan ayrıldım. Bornova Evka-3’te Arman Esen Dans Akademisi’ni kurdum. Uzmanlık alanım dans sporu. Ama dünyanın hiçbir yerinde bu alana yönelik bir okul olmadığını gördüm. Ve ağırlığımı bu alana verme kararı aldım. Sağlık Bilimleri Enstitüsü Spor, Sağlık Bilimleri Anabilim Dalı’nda yüksek lisans yaptım. Ve dansla sporun birleştiği bir okul ortaya çıktı.”
İŞE MATEMATİĞİ DE KATTI
Arman Esen, dansla sporun birleştiği okulla ilgili şu bilgileri paylaştı: “Bu okul 4 yıl sürüyor. Biz çocuğu 7 yaşında alıyoruz ve 4 yıllık bir eğitim ardından mezun ediyoruz. Sayısala olan yatkınlığımla da dans eğitimleri sırasında çocukların pek de sevmediği matematikle barışmalarını sağlıyorum. Dolaylı yoldan matematik öğretiyorum. Ayrıca, sınav, ödev, ödül ve ceza gibi sürekli hayatlarında var olan bu kavramlara farklı bir anlam yüklüyoruz. Okulumuz şu anda İngiltere merkezli ‘Uluslararası Dans Öğretmenliği Birliği’nin Türkiye’deki tek üyesi. Bu üyelikle birlikte bizden mezun olan bir öğrenci, dans sporu antrenörlüğü belgesi için ilgili bakanlığa başvurduğunda çok kolay alabiliyor. Şimdi çıtayı bir adım yukarı taşıyoruz. Bugün baleden mezun olan biri öğretmenlik yapabiliyor. Bu sağlıklı bir süreç değil. Şimdi biz üye olduğumuz kurum aracılığıyla ‘uluslararası dans öğretmenliği’ sertifikası da vereceğiz. Zorlu bir süreçte geçilecek ama bu sertifikanın tüm dünyada karşılığı olacak.”
HAYATININ
MERKEZİNDE
SINAV VAR
BİREYSEL alanda da dansçılar yetiştirdiklerini söyleyen Arman Esen, “Uluslararası arenada rekabet çok fazla. Bu alanda Ruslar çok iyi. Orada çocuklar küçük yaşta dans okullarına gidiyor. Zorunlu eğitimi ise dışarıdan tamamlıyor. Bizim çocuklar ise hayatının merkezinde sınav olan, hafta sonu bile okula giden, etütlere kalan ve haftada 45 dakika çalışarak bu şampiyonalara gidiyorlar. Çocuklarımızın eğitim kalitesi çok iyi ama rakipleri bu işi mesleği olarak benimseyen çocuklar. Ama buna rağmen güzel sonuçlar alıyoruz” diyor.
YENİLİKLER YOLDA
DÖRT yıllık akademinin yanı sıra her yaştan insana baleden Latin danslarına kadar bir çok alanda dans, müzik ve spor çalışmalarının olduğunu söyleyen Arman Esen, “Eylül ayında yeni yerimize taşınıyoruz. Yine Evka-3’te olacağız. Metrekare olarak büyüdüğümüz gibi birçok yeniliğimiz hayata geçecek. Burada bir sergi salonu hayata geçireceğiz. Ayrıca müzik stüdyosu ve dansa dair her şeyin yer aldığı bir de kütüphane” diyerek, gelecek planlarını paylaştı.
Velinin odağında olmamalı
“DANSI özel eğitimle çözümlemek gerekiyor” diyen Arman Esen, “Tabii burada çocuğun genetik faktörleri de etkili. Sonuçta dans işi aileyle başlıyor. Yetenek önemli ama aileden bağımsız olamaz. Ancak bu alan biraz engebeli. Her şey veli odağında. Aslında tam tersi olmalı. Veliler bu işe bazen kedini çok kaptırıyor. Profesyonele bırakması ve güvenmesi gerekiyor” diyerek, çocuklar üzerindeki veli baskısına dikkat çekti.
Paylaş