Böyle fuarlara ihtiyacımız var

MART 2020’de hayatımıza giren koronavirüs, tüm dünyada olduğu gibi bizde de birçok şeyi etkiledi ve değiştirdi. Evlere kapandığımız süreçte ise onlarca sektör gibi fuarcılık da durma noktasına geldi. Dijital dönüşümlerle birlikte ihtisas fuarlarının geleceği sorgulanmaya başlandı. Dijital ya da hibrit söylemlerin konuşulduğu süreçte ise 23-26 Kasım’da Antalya’da gerçekleşen ve örtü altı tarımda dünyanın en büyüğü unvanına sahip Growtech’teki manzara, hala fuarcılıkta yüz yüze iletişimin ve ticaretin vazgeçilmez olduğunu ortaya koydu. Koronavirüsün etkilerinin azalmasıyla birlikte fuarcılık sektörünün toparlanma ve eski görkemli günlerine tekrar dönme sürecinin en somut örneği de Growtech oldu. Küresel enerji krizi nedeniyle özellikle tarım ve gıda noktasında Avrupa’nın rotasını Türkiye’ye çevirdiği bir ortamda, davetli olarak gittiğimiz ve uzun bir aradan sonra bu kadar yoğun bir katılım ile bol ticari bağlantılı bir fuara tanıklık ettiğim Growtech’teki izlenimlerimi sizler için derledim.

TARIM VE GIDANIN GÜCÜ
21’inci kez kapılarını Antalya ANFAŞ Fuar Merkezi’nde açan Growtech, bu yıl da 27 ülkeden 571 katılımcı, 120’den fazla ülkeden 60 binin üzerinde ziyaretçinin bir araya geldiği önemli bir organizasyon oldu. Örtü altı tarımda dünyanın en büyük fuarı olarak gösterilen Growtech; 60 bin metrekare alanda, ‘sera ve teknolojileri, ‘sulama sistemleri ve teknolojileri’, ‘tohumculuk’, ‘bitki besleme’ ve ‘bitki koruma’ ürün gruplarına sahip katılımcıları ağırladı. “Keşfet, Büyüt, Kazan” mottosuyla ziyaretçilerine tarım sektöründeki inovatif yaklaşımları, teknolojileri, ürün ve hizmetleri keşfetme, işlerini büyütme ve daha fazla kazanma fırsatı sunmayı kendine hedef belirleyen Growtech, Türk tarım-gıda sektörünün gücünü ve potansiyelini uluslararası arenaya göstermesi adına çok önemli bir organizasyon olduğunu bir kez daha kanıtlamış oldu.

4 GÜN BOYUNCA 60 BİN KİŞİ
Fuar Direktörü Engin Er, bizlerin de gözlemlediği Growtech’e yoğun bir ilginin olduğunu söylüyor. Öyle ki fuara 2 ay kala katılımcı rezervasyonlarının dolduğunu paylaşan Engin Er, “Her yıl giderek artan bir katılımcı ilgisi var. 60 bin metrekare alanda 4 gün boyunca 60 bin kişiyi ağırlamayı hedefledik. Almanya ve Fransa ilk kez milli katılımcı olurken, Hollanda, İspanya, Fransa, Çin ve Güney Kore ile 6 ülke milli katılımla pavilyon kurdu. 27 ülkeden 571 katılımcı ve 6 ülke milli katılımcı olarak yerini aldı. Tarım profesyonellerinin buluştuğu bu fuarda tüm firmalar yeni ürünlerini gösterme fırsatı buldu. Çiftçilerin ilgisi büyüktü, ürünlerin bayileri, distribütör olmak isteyenler ve tarım sektörüne yatırım yapacak firmalar da geldi. Ziyaretçiler fuara gelip yeni ürünleri keşfetsinler ve daha çok kazansınlar istedik. Alanımız da her sene artıyor. Artık ANFAŞ’a sığmakta zorlanıyoruz. Geçen yıl pandemi sonrası düzenlenen fuarda ziyaretçi anlamında yüzde 26’lık büyüme yaşadık. Bu yıl da benzer bir büyüme olacak gibi. Önümüzdeki yıl daha çok katılımcıyı ağırlamak istiyoruz” diyor.

KÖPRÜ GÖREVİ GÖRÜYORUZ
Growtech Fuarı’nda bu yıl yaşanan yoğunluğun ve ilginin bir nedeni de hiç kuşkusuz Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş... Ukrayna-Rusya savaşıyla başlayan enerji krizinin Avrupa’yı derinden etkilemesi sonucu hem Rus hem de Avrupalı tarım üreticilerinin tedarik zincirinde gözünü Türk tarım üreticilerine çevirmesinin en somut yansıması Antalya’da düzenlenen fuar. Bunu da hem Avrupa’nın tedarik noktasında rotasını Türkiye’ye çevirmesi hem de Rusya’ya doğrudan giremeyen Avrupalı ve Amerikalıların ülkemizi üs olarak görmesi olarak yorumlamak mümkün. Growtech Fuar Direktörü Engin Er de, Avrupalıların giremediği pazarlara Türkiye’de bağlantı kurduğu distribütörler ya da bayiler aracılığıyla girmek istediğini doğruluyor. Er, “Kuzey Afrika ve Türki Cumhuriyetler yeni pazarlar olabilir. Türkiye artık bitkisel üretimde çok ilerlemiş durumda. Avrupalı firmalar çok daha büyük projelere Türklerle girebileceklerini düşünüyor. Türk firmaları sera sistemleri ve sulama sistemlerinde iddialı konuma geldiler. Bu bağlamda Türkiye, Avrupa’yla tarımsal projelerde bir köprü rolü üstleniyor” diyerek, fuarın Avrupa ile Türkiye arasındaki tarımsal dış ticaretin gelişmesine büyük ivme kazandıracağını düşünüyor. Bu noktada da tarım ve gıda üretiminde önemli bir merkez olan Ege’nin de şansı bir hayli yüksek.

TÜRKİYE ÖNEMLİ BİR MERKEZ
Fuarda Almanya Tarım Bakanlığı temsilcisi Step Systems GmbH CEO’su Harald Braungardt da Growtech’in diğer ülkelerle önemli bağlantılar sağladığını paylaştı. Harald Braungardt, “Türkiye’yi diğer ülkelerle kontak içerisinde olabileceğimiz belkemiği pozisyonunda görüyoruz. Growtech, sadece Türkiye için değil, tüm dünya için büyük bir potansiyele sahip. Bu potansiyelde gittikçe artıyor. Growtech uluslararası bir fuar. Ürdün, Gürcistan, Rusya, Ukrayna, Azerbaycan gibi ülkelerden katılımlar var. Rusya’da yaşanan olaylardan dolayı onlarla bağlantılarımızı kaybettik, artık Türkiye’de buluşuyoruz. Geniş bir bölge var ve bunun içinde en iyi ilişki kurabileceğimiz platform Türkiye” diyor.

Growtech’te milli katılımcı olarak yer alan Hollanda Pavilyonu Yetkilisi Daan Busscher’in söyledikleri de hem Engin Er, hem de Harald Braungardt’ın söylemlerini destekler nitelikte. Busscher, şu değerlendirmeyi yaptı: “Fuar dünya tarım sektörü için faydalı bir platform. Geçtiğimiz yıl 8 firmayla katılırken; bu yıl bu sayı 12’ye çıktı. Önümüzdeki yıl daha geniş bir alanda farklı sektörlerde hizmet veren 20 firmayla ülkemizi temsil edeceğiz. Growtech bizim için önemli bir platform. Özellikle seracılık ve sera ekipmanları sektöründeki ürünlerimizle firmalarla önemli ticari bağlantılar kuruyoruz. Türk firmalarından da satın almalar yapıyoruz. Türkiye gerek Avrupa’ya yakınlığı, lojistik, maliyet avantajları ve iklimi nedeniyle Avrupa’nın enerji krizini aşmasında önemli bir potansiyele sahip. Bu zaten iki ülke arasındaki ticaret rakamlarına bakıldığında daha net anlaşılıyor.” Fuarda yer alanda yerli firmaların stantlarındaki hareketlilik ve yoğunluk da bu sözlerin kanıtı gibiydi.

 
İKİNCİ BİR
FUAR DOĞDU
GROWTECH’e olan yoğun ilgi beraberinde ikinci bir fuara da 2023’te hayat vermeye hazırlanıyor. Growtech’i organize eden Informa, tarım sektöründeki tecrübesiyle Growmach’ı da global tarım fuarları serisine dahil etti. 10-14 Ekim 2023’te Antalya’da yapılacak olan Growmach, Traktör, Tarım Makinaları, Ekipmanları & Teknolojileri Fuarı’nın doğuş öyküsünü Fuar Direktörü Engin Er, şöyle anlattı:
“Dünyanın en büyük örtü altı tarım sektörü fuarı Growtech’te son 3 yılda az da olsa tarım makineleri firmalarına bölüm ayırdık. Bu alanda katılımcı olarak yer alan firmalar, Informa’nın iş yapış modelinden ve Growtech’in uluslararası ziyaretçi profilinden çok etkilendi. Türk tarım makineleri sektörünün uluslararası pazarlara açılma potansiyeli ve istekleriyle bizlere her geçen yıl artan bir şekilde ayrı bir uluslararası tarım makineleri fuarı yapmamız talebinde bulundular. Araya pandemi girmesinden dolayı 2 yıl ertelediğimiz bu proje için pazarın dinamikleri, ziyaretçi ve katılımcı beklentileri ve tarım makineleri sektörünün hedef pazarlarını titizlikle analiz ettik. Stant satışlarına başladığımız 3 ay için de hedeflediğimiz metrekarenin yüzde 60’na şimdiden ulaştık. Tarım makineleri sektörüne fuarcılık konusunda yeni bir heyecan ve firmalara işlerini geliştirmek, yeni pazarlar bulup ihracatlarını artırmaları için uluslararası bir fuar kazandıracağımız için çok mutluyuz. Growmach’e; traktör ve ekipman üreticileri, hasat öncesi ve sonrası tarım makineleri, hassas tarım teknolojileri ve tarım makineleri, dijital tarım platform ve servisleri alanlarında faaliyet gösteren firmalar katılacak.”

UZAYDA TARIM
YAPILABİLİR Mİ
GROWTECH kapsamında bu yıl da birçok konu konuşuldu. İşte öne çıkan bazı konu başlıkları:
* Türkiye Tohumcular Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Savaş Akcan: Tohumun tarım sektörü için önde gelen unsurlardan biri. Sektörün gelişimi için AR-GE yatırımlarının sürdürülmesi gerekiyor. Tarımın gelişimi için tüm paydaşların bir arada hareket etmesi de son derece önemli.
* Akdeniz Üniversitesi Rektörü ve Antalya Teknokent Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Özlenen Özka: Artık dünyada her şey değişiyor. İklim de bu değişikliklerden bir tanesi. Tarımda AR-GE, artık daha önemli bir hale geldi. AR-GE’nin girmediği hiçbir sektörün başarılı olamayacağını düşünüyorum.
* Türkiye Uzay Ajansı Başkanı Dr. Serdar Yıldırım: Uzayda tarım yapılabilir mi? Sorusu yıllardır insanların aklında yer alıyor. Bu konuda son yıllarda önemli mesafeler katedildi. Türkiye Uzay Ajansı’nın kurulmasıyla biz de hamle yapan ülkeler arasında yerimizi aldık. Uzay konusundaki haklarımızı korumak ve Türkiye olarak var olmak istiyoruz.
* Ziraat Yüksek Mühendisi Necmettin Türkoğlu: Teknoloji ve tarımın birleştiği bir dönemdeyiz. Tarım sektörüne olan ilginin gençler arasında da artması için hedef olarak uzay da tarımı seçerek talep yaratıyoruz. Mars ve ayda ayrık otu yetiştirme projelerimiz bile bulunuyor. Bu konuda yerli ve milli yazılımlarla robotik kodlamalar, sensörler ve kartların üretimini yapıyoruz.

KISA KISA

* Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre 1995’te 36,3 milyon metrekare olan örtü altı üretim alanı bugün 75 milyon metrekareye yükselmiş durumda. Bunun 14 milyon metrekaresi ise modern seralardan oluşuyor. Ege Bölgesi de modern seracılık anlamında önemli firmalara ev sahipliği yapıyor.

* Örtü altı sektöründe düne kadar teknoloji kısmı ithaldi. Ama bugün tablo tersine dönmeye başlamış durumda. Konstrüksiyonun yanı sıra donanım, otomasyon, sulama ve yazılım alanında da artık yerli firmaların sayısı her geçen gün artıyor.