HIV (+)’liler için geliştirilen oldukça etkili ilaçlar var. AIDS/HIV (+) hastaları tedavilerini düzenli yaptırdıkları sürece yıllarca yaşıyor. Hastalık öldürücü olmaktan çıktı, kronikleşti. Ancak bu rehavete kapılmamız için bir gerekçe değil tabii ki. Çünkü HIV bütün hızıyla bulaşmaya devam ediyor...
Pozitif Yaşam Derneği’nin verdiği bilgiye göre, HIV ile yaşayanların sayısı dünyanın her bölgesinde artıyor. En çok da Doğu Asya, Doğu Avrupa ve Orta Asya’da. HIV’li kadınlar küresel bir soruna dönüştü. HIV’le yaşayan kadınların oranı şimdiye kadar hiç görülmedik düzeye ulaştı. Örneğin 2006 verilerine göre, Sahra-Altı Afrika’da tüm yaş gruplarından HIV ile yaşayanların yüzde 59’u kadın. Karayip, Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Okyanusya’da HIV ile yaşayan her iki yetişkinden biri yine kadın. Öte yandan Asya, Doğu Avrupa ve Latin Amerika’daki birçok ülkede HIV taşıyan kadınların oranları artmaya devam ediyor.
KORUNMASIZ CİNSEL İLİŞKİYE DİKKAT
AIDS’den korunmanın yolları açık ve basit. Enjeksiyon gerektiren madde kullanımı, korunmadan yapılan paralı cinsel ilişki ve korunmadan yapılan erkekler arası cinsel ilişki yüksek riskli davranışlar. Örneğin, güney ve güney-doğu Asya’da yayılan HIV enfeksiyonlarının büyük oranı paralı cinsel ilişki ve enjeksiyon gerektiren madde kullanımıyla ilgili. HIV öyle grip gibi kolayca bulaşan bir virüs değil. Ancak korunma önlemlerinin alınması şart. HIV virüsü yaşamak için bir korunağa ihtiyaç duyar. Açık hava şartlarında uzun süre canlı kalamaz. Oksijenle temasta kısa sürede ölür. Standart sterilizasyon uygulamaları virüse karşı korunmada yeterli. Virüsün temel bulaşma yolu vücut sıvıları (kan, meni gibi). Ancak tükürük, ter, gözyaşı, idrar gibi vücut sıvıları virüs taşımıyor. Bu nedenle öpüşmekle, tokalaşmakla, ortak duş-banyo alanlarını ve tuvaletleri kullanmakla bulaşmaz.
PREZERVATİFSİZ OLMAZ!
Virüsün üç büyük bulaşma yolu var: Korunmasız cinsel ilişki, kan alışverişi ve anneden bebeğine. Cinsel ilişki yoluyla HIV bulaşması cinsel sıvıların cinsel organlara, anüse ağza ya da açık yaralara temasıyla oluyor. Cinsel ilişki yoluyla HIV riskini azaltmak için, cinsel etkinliğin başlama yaşı olabildiğince geciktirilmeli ki korunmayla ilgili bilinç gelmişsin. Gençler, HIV ve diğer cinsel yolla bulaşan hastalıklara daha duyarlı. Ayrıca hastalık bulaşma riski, yaşam boyu edinilen eş sayısıyla doğru orantılı olarak artıyor. En iyi korunma yöntemlerinden biri kuşkusuz cinsel ilişki esnasında prezertavif kullanmak. Seyahatte cinsel ilişki kurma gibi bir niyetiniz varsa, cüzdanınıza mutlaka prezervatif de koyun. Cinsel ilişkinin her çeşidinde (vajinal, anal, oral) doğru prezervatif kullanılması halinde koruyuculuk oranı yüzde 100’e yaklaşıyor. Bununla birlikte sperm öldürücü krem ve kayganlaştırıcı (su bazlı) kullanılması da öneriler arasında.
DÖVME, PİERCİNG YAPTIRMAK RİSKLİ
Türkiye’de nakledilen tüm kanların test edilmesi yasal zorunluluk. Ama özellikle az gelişmiş, gelişmemiş ülkelerde kan almanız gerekiyorsa dikkat. Şırınga, iğne, diş hekimliği ve dövme aletleri, akupunktur ve kulak delme iğneleri gibi kesici ve delici aletler kullanıldıktan sonra yeniden kullanılmadan önce mutlaka dezenfekte edilmelidir veya tek kullanımlık materyaller tercih edilmeli.
Damar içi uyuşturucu madde bağımlıları yine şırınga paylaşımı nedeniyle risk altında. Madde etkisinde bulunan bağımlı kendisini ve çevresindeki insanları koruyamaz. Bu nedenle madde kullanımı HIV yayılımında son derece önemli bir yere sahip.
HIV virüsü taşıyan anne adayları, hamileliklerinde alacakları antiretroviral ilaçlar yoluyla, bebeklerine virüs geçişini yüzde 1’lere kadar indirebiliyor. Ayrıca doğum sonrasında da emzirme yoluyla bulaşmanın önlenmesi için annenin bebeğini emzirmek yerine mama yoluyla beslemesi öneriliyor.