Tatil bitti, sıra depresyonda!

Her güzel, sayılı gün çabuk geçer malum... Önce yaz tatili, ardından bayram tatili geride kaldı.

Sabah ve akşam trafiğe girmemek, istediğimiz saatlerde, istediğimiz yerde olmak ve istediğimiz şeyleri yapmak özgürlüğü tatil. Ama maalesef çoğumuzun tatilden “dönüşü muhteşem” olmuyor. Konsantre olmakta güçlük çekiyoruz, ataletle başetmekte zorlanıyoruz, maratondan çıkmış gibi sabah yorgun uyanıyoruz. Karamsarlık çabası. Hatta sosyal ilişkilerde zorlanma bile yaşayabiliyoruz. Ama unutmayın ki tatiller de biter! Eğer tatiliniz sonsuz olsaydı, zaten muhtemelen çekiciliğini yitirecekti. Bu nedenle sürekli tatilde olmanın olumsuz yanlarını düşünmek, depresyonu atmanızda faydalı olacaktır.

Uzmanlara göre, problemin ana sebebi, alışılmış, sıkıcı, rutin ofis yaşantısıyla, tatilde yaşanan mutluluk ve huzurun zıtlığından kaynaklanıyor. Tam da bu nedenle, tatiliniz ne denli iyi geçerse, tatil sonrası depresyonu yaşamanız da o denli muhtemel.

TATİL HAYALLERİ VE GERÇEKLER

Depresyonunuzun kökeni tatilin kendisi olabilir. Tatil esnasında pekçok insan hayatının muhasebesi yapar. Yepyeni fikir ve projeler geliştirir. Ancak eve dönüp de yaşanan hayatı değiştirmenin niye bu denli zor olduğuyla karşı karşıya kalındığında gerçekle yüzleşirsiniz. Tatile gitmeden önce en azından bir beklentiniz vardı. Tatilden dönüşteyse, gerçekle yüzleşiriz.
Problem her ne olursa olsun, tatil sonrası depresyonu, tatilin tüm olumlu etkilerini siliyor. Bu nedenle de ciddiye alınması gerek.

SONBAHAR DEPRESYONA YATKINLIĞI ARTIRIR

Yukarıda sayılan tüm etkenlerin yanısıra yaz tatili dönüşleri genellikle biyolojik ritmimiz açısından da risk altında olduğumuz mevsimsel bir döneme, sonbahara denk geliyor. Havaların serinlemeye başlaması ile güneş ışınlarının giderek etkisinin azalması, anksiyete (sıkıntı), depresyon gibi ruhsal problemlerin ortaya çıkmasına neden oluyor. Uzmanlar bunun biyolojisini şöyle açıklıyor: Beynimizde hipofiz bezi melatonin hormonu üretmekle görevli. Karanlık ortamlarda bu bez hormon üretimini artırır. Melatonin hormonu insanın fiziki hareketlerini yavaşlatan, uykulu ve bitkin yapan, ruh halini dingilleştiren, yani ruhun nefes almasını sağlayan doğal bir sakinleştirici. Karanlıkta üretimi artan melatoninin vücudumuz üzerindeki en önemli etkisi, canımızın sürekli tatlı yiyecekler istemesi ya da aşırı yeme isteği.

BELİRTİLER

* Uyku bozukluğu,
* Yorgunluk,
* Sinirlilik,
* Karamsarlık,
* Konsantrasyon sorunu.

SIK VE KISA TATİL YAPIN

Tatil depresyonu yaşamamak için:
* Yıl içinde bir uzun tatil kullanmaktansa, daha kısa ama daha sık, kısa tatiller yapın. Böylece tatil havasına girmeyip, gerçeklerden tamamen kopmadan rahatlayabilirsiniz.
* Tatilden dönüşte sizi bekleyen tüm iş ve sorunlarla bir anda ilgilenmeye çalışmayın. İşleri birkaç güne yayıp, planlı bir şekilde çalışıp üstesinden gelin.
* Tatilde yapmaktan hoşlandığınız, sizi rahatlatan şeyleri yapmaya da devam etmeye çalışın. Tembel tembel yatmak, kitap okumak, çıkıp yürümek gibi.
* İşkolikler yokluklarında işlerin nasıl yürüdüğünü görmeye zaman ayırmalılar. Fazlaca kişisel sorumluluk aldıklarını, kendilerine fazlaca yüklendiklerini anlamaya çalışabilirler.
* Tatil planınızı öyle bir ayarlayın ki döner dönmek işe başlamayın. Mesela tatilden pazar günü dönüp, pazartesi işe başlamak depresyon olasılığını artırır. Evdeki hayatınıza alışabilmeniz için kendinize bir-iki gün zaman tanıyın.
* Tatiller de biter! Eğer tatiliniz sonsuz olsaydı, zaten muhtemelen çekiciliğini yitirecekti. Bu nedenle sürekli tatilde olmanın olumsuz yanlarını düşünmek, depresyonu atmanızda faydalı olacaktır.
Yazarın Tüm Yazıları