Kuduz bulaşma riski olan ülkelerde dikkatli olun

Bilinen en korkunç ve dramatik hastalıklardan biri kuduz. Gelişmiş ülkeler başıboş ve evcil havyanları kuduz yönünden kontrol altına alarak, vahşi hayvan kuduzlarına yönelik önlemler ve aşılama programlarıyla hastalığı önemli oranda azalttı.

Tabii insanlara bulaşmasını da... Ancak gelişmekte olan ülkelerde iyi önlem alınmaması, başıboş hayvanlarda kuduzun yaygınlığı nedeniyle risk devam ediyor. Dolayısıyla doğada veya sokaklarda karşılaşacağınız bazı hayvanların ısırığıyla kuduz kapabileceğinizi aklınızın bir yerinde tutun, diyoruz...

Dünyada yaklaşık 60 ülke kuduzdan arınmayı başardı. Türkiye maalesef bu ülkeler içinde yer almıyor. Hálá kuduz vakalarına rastlanıyor. İstanbul Hospital Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Nurdan Okunakol’un verdiği bilgiye göre, tilki, kurt, çakal, kokarca, porsuk, gelincik, yarasa, geyik, rakun, kuduz virüsünü yayan hayvanlar.

Sri Lanka’da yaşayan fillerin de kuduz virüsüyle enfekte olduğu gözleniyor. Kedi, köpek gibi evcil hayvanlar, ayrıca sığır, at, koyun, domuz gibi çiftlik hayvanları ya da farelerden de kuduz bulaşabilir. İnsanlara sıklıkla evcil hayvanlardan daha az oranda da vahşi hayvanlardan ısırılmayla bulaşır. Bulaşmaların yüzde 90’ı köpek ısırıklarıyla olur.

Bulaşma salya ve tükürükle de meydana gelir. Kuduz hayvanların sütlerinde, yarasa idrarında da virüse rastlandı. Virüsün hayvan salgısında bulunması, yaranın derin, ısırık yerinin yüz, boyun ve ellerde olması, ısırık sayısının çok ve kişinin bağışıklık sisteminin zayıf olması kudur bulaşmasını arttıran riskler.

Klinik belirtilerin ortaya çıkması günler içinde (en kısa 4 gün) olabileceği gibi yıllar da sürebilir (19 yıl sonra ortaya çıkan hastalıklar var). Ancak en sık 45-90 günde belirti verir. Dikkati çeken ilk ve en önemli belirti iyileşmiş ısırık izinde kaşıntı, karıncalanma, duyu kaybı ve duyarlılık. Sudan, havadan, ışıktan korkma gibi nörolojik belirtiler de tipik. Hastanın şuuru yerinde olur, ancak komaya girdiğinde ateş 40-42 dereceye çıkar, solunum güçleşir. Bacaklar ve solunum kaslarında felçler, dolaşım bozukluğu, şuur kaybı görülür. Mide ve bağırsak kanamalarıyla hasta kaybedilir.

Özel bir ilacı yok

Kuduza özel bir ilaç bulunmuyor. Enfeksiyon servislerinin yoğun bakım ünitelerinde destek tedavisi uygulanıyor. Hastaların acılarını azaltmak ve sakinleştirmek amaçlanıyor. Klinik belirtiler başladıktan sonra aşı, virüslere etkili ilaçlar ve serumlar etkili olmuyor. Hayvan tarafından ısırılan herkesin kuduz yönünden ısırık riski gözönüne alınarak aşılama programına alınması ve yara bakımının yapılması şart.

Derin yaralara 48 saatten önce dikiş atılmamalı. ağır yaralanmalarında kuduz serumu uygulanmalı. Bu arada şüpheli bir ısırıkla karşılaşmanız halinde ilk yapacağınız bol sabunlu suyla bölgeyi iyice yıkamak. Ayrıca tetanoz aşısı ve enfekte yaralarda antibiyotik tedavisi yapılıyor.
Yazarın Tüm Yazıları