Kene ısırığı ve bağlı ölümlerle ilgili haberler arttıkça, panik de büyüyor. Kırda, çayırda yürümeyi sevenler, piknikçiler bir yandan keyiflerinden ödün vermek istemiyorlar, diğer yandan böylesi bir saldırıya uğramaktan endişe ediyorlar.
İstanbul, Ankara, İzmir gibi kentlere uzak görünüyor kene sorunu. Ancak yaz aylarında artan seyahat trafiğini de göz önüne alarak bazı
hatırlatmalar yapmak istiyoruz.
Kene ve ısırıyla bulaşan KKKA (Kırım Kongo Kanamalı Ateşi) ile mücadelede en etkili yöntem "kişisel korunma". Korunmak için Sağlık Bakanlığı’nın önerileri:
Kırsal alan ziyaretlerinde mümkün olduğunca açık renkli ve kapalı giysiler giyin.
Vücudunuzu sık sık kontrol edin. Kene görmeniz halinde kısa sürede cımbız veya pens yardımıyla deriye tutunduğu yerden tutarak (vida gibi çevirip) çıkarın.
Kenenin çıkarıldığı yere alkol veya tentürdiyot sürün.
Keneleri vücuttan uzaklaştırmak amacıyla eter, kolonya ve gaz yağı dökmek gibi yöntemlere başvurmayın.
Keneyle temastan sonra 10 gün süreylekendi kendinizi takip edin. Ani başlayanateş, baş ağrısı, bulantı, kusma, ishal gibi belirtilerin olması halinde en yakın sağlık kuruluşuna müracaat edin.
Hemen destek tedavisi hayat kurtarıyor
Anadolu Sağlık Merkezi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Elif Hakko’nun verdiği bilgiye göre, KKKA etkeni Bunyavirüs ailesinden Nairovirus’dür. Kene ısırmasıyla, hastalığın akut fazındaki hastadan, kan veya dokudan bulaşır. Kanama, kas ağrıları, ateş gibi belirtilerle gösterir. Hastalık sadece insanlarda görülür. Kuluçka yani kene ısırmasından sonra hastalığın belirtilerinin ortaya çıkma süresi 3-7 gündür. Daha sonra ilk 7 güne kadar kas ağrıları, ateş, bulantı, kusma ve ishal oluşabilir. Başağrısı, sersemlik ve 41 dereceye kadar varabilen ateş olur. Yüz, boyun ve gövdede kızarma, göz aklarında göllenme oluşabilir. Yedinci günden sonra kanamalar başlar. Kanama en sık dişetlerinden, burundan, mideden, makattan, mesaneden, vajinadan ve akciğerden kaynaklanır. Beyin kanamasına bile rastlanabilir. Hastalık 10-20 gün sürer. Ölüm oranı yüzde 3-30 arasında değişse de erken tanı konan hastalara hemen destek tedavisi verildiğinden yaşama şansları daha yüksek.
Koruyucu bir ilaç ve aşı yoktur. Etlerden bulaşmaz. Gebe kadından bebeğe geçiş de bildirilmedi.
GÖRÜLDÜĞÜ ÜLKELER
KKKA, Afrika, Asya, Doğu Avrupa ve Ortadoğu’da görülüyor. Kırım, Özbekistan, Kazakistan, Tacikistan, Bulgaristan, Kongo, Uganda, Çin, Güney Amerika, Tanzanya, Senegal, Irak, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Pakistan, İran, Türkiye, Yugoslavya, Kenya ve Yunanistan rastlandığı ülkeler. Çiftçiler, veterinerler, kırsal ve ormanlık alanda bulunan kişiler, sağlık çalışanları risk altındaki gruplar.
TÜRKİYE’DE DURUM
Türkiye’de ilk kez resmi KKKA vakası Tokat’ta tespit edildi.
2002’den bugüne kadar 327 KKKA tanısı aldı. 58 kişi yaşamını kaybetti.
Tokat’ı 129 vakayla Sivas, 113 vakayla Yozgat, 107 vakayla Çorum, 65 vakayla Erzurum ve 62 vakayla Gümüşhane izledi. Amasya’da 36, Çankırı’da 31, Kastamonu’nda 22 ve Ankara’da da 23 kişide KKKA hastalığı belirlendi.
Türk Veteriner Hekimleri Birliği de KKKA hastalığıyla ilgili bilgi notunda, özellikle Kelkit Vadisi’nde fazla sayıda kene bulunduğunu anımsatarak, bu vadi civarındaki Tokat, Gümüşhane, Sivas ve Amasya’nın kırsalında tarım ve hayvancılıkla uğraşanları dikkatli davranmaya çağırdı.