Kenenin ısırdığı herkes hastalanmaz

Kene ve bazı türlerinin yol açtığı Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) vakaları birer birer yine bildirilmeye başlandı.

Hemen her ilde hafta sonları gidilen piknikten keneyle dönenler hastanelerin acillerine koşuyor. Bütün keneler KKKA yapmıyor elbette, ancak özellikle hastalığın görüldüğü illerde dikkatli olmakta yarar var.

Marmara Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Önder Ergönül’ün verdiği bilgiye göre, Türkiye’nin hemen hemen tüm illerinden KKKA bildirildi. Ancak, en sık Sivas, Yozgat, Çorum, Tokat, Kastamonu gibi illerde görülüyor. Burada en sık saptanan kene türü Hyalomma türleri ve özellikle Hyalomma marginatum. Hyalomma dışındaki kenelerden de virüs bulaşabilir, örneğin riphicephalus türlerinde KKKA virüsü saptanmış. Hyalomma türleri dışında çok sayıda farklı kene var. Örneğin, İstanbul’da en sık saptanan kene türü Ixodes türleri. Bunların KKKA taşıma riski yok denecek kadar az.. Ancak, zamanla başka türler KKKA virüsü taşımaya başlayabilir. Bu nedenledir sürekli izlenmeli. Özetle bugün İstanbullular için riskin daha az olduğunu söyleyebiliriz: Saptanan kenelerin türleri farklı ve KKKA virüsu taşıma olasılığı düşük. Ancak zamanla bu keneler de değişim gösterebilir.

KENENİN TÜRÜNÜ SAPTAMAK ZOR

Keneye bakarak hangi tür olduğunu söylemesi pek mümkün değil. Bu konunun uzmanları var. Hekimler bile ilgili eğitimleri olmadığı için farklı kene türlerini ayırdedemez. Kene türüne bakarak KKKA olup olmayacağını tahmin etmeye çalışmak da doğru değil. Yanıltıcı olabilir. Keneler çoğu kez örümceklerle karıştırılıyor. Kenenin türünün bilinmesi ancak özel ilgi veya uzmanlık olmasıyla mümkün.

HER ISIRILAN KKKA OLMAZ

Geçen yıl binlerce kişi kene yapışması nedeniyle doktorlara başvurdu. Ancak, saptanan KKKA olgu sayısı 1350. Tüm kene olgularının sadece küçük bir bölümünde KKKA saptanmıştı. KKKA’ya karşı tıbbın kozu var: Tedaviye erken başlandığında Ribavirin etkili bir ilaç.

ÖNLEM ALABİLİRSİNİZ

Keneleri tamamen yok etmek mümkün değil ya da çok zor. Aslında ekolojistlerin söylediğine göre doğru da değil. Doğanın da bir dengesi var çünkü. Keneler sadece hayvanlarda değil, çalılıklarda, bitkilerin üzerinde de bulunabildiği için yok etmek çok zor. Bunun için doğayı tahrip etmeniz gerekir ki bu mücadeleyle ekolojik denge bozulabilir. Bu durumda asıl mesele keneden korunmak. Özellikle endemik bölgelerde keneden korunmamız gerekiyor. Bu bölgelerde bulunanlar vücutlarını tamamen örtmeliler, elbiseler üzerine sıkılan kene spreyleri kullanmalılar, hayvanlar üzerindeki keneleri çıplak elleri ile temizlemeye kalkmamalılar, herhangi bir belirti gördüklerinde ise hemen doktora başvurmalılar.

KENE YAPIŞIRSA

Kırsal kesimde her zaman kene riski var. Ne kadar erken çıkarılırsa hastalık riski o kadar düşük. Uzmana gerek yok. Kendiniz çıkarabilirsiniz. Kimyasal kullanmadan mekanik olarak yapmak gerekir. Her ne kadar ince pens veya benzeri ticari araçlar kullanabilse de kenelerin el ile tutulup çıkarılması hâlâ en geçerli yöntem.

BELİRTİLERE DİKKAT

Hastalığın tanısı, kene ısırdığı anda konmaz. Kene hastalık taşımayabilir. Hastalık belirtisi başladıktan sonra tanı konur. Isırıldıktan sonraki 7-10 gün ateş, yaygın halsizlik, kırgınlık, baş ağrısı gibi belirtilere dikkat edip, bunlar oluştuğunda hemen doktora gidilmeli ve kene tutunduğu da mutlaka söylenmeli.
Yazarın Tüm Yazıları