Her yıl pek çok kişi, genelikle herhangi bir doktor kontrolünden geçmeden, eşten, dosttan aldığı önerilerle kaplıcaya gidiyor. Oysa, doktor tarafından önerilmemişse ve tesiste doktor kontrolü yoksa kaplıca tedavisi yapılmamalı.
İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Ekoloji ve Hidroklimatoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Zeki Karagülle ile Dr. Mahmut Doğan’ın yazdığı Türkiye Kaplıca ve Talasso Terapi Rehberi adlı kitapta yeralan bilgilere göre, kaplıca seçimi yapılırken, hastanın rahatsızlığı ve şikayetleri gözönü alınmalı. Önerilen ya belirli bir mineralli su kürü veya şifalı çamur tedavisi olacaktır. Kaplıca kürü düzenlenirken kişinin yaşadığı iklim ile seçilen kaplıca yöresinin iklimi arasındaki farklara dikkat etmekte yarar var. Böylece hasta, seçilen kaplıcanın iklimine bağlı gelişebilecek sorunlardan uzak tutulabilir. Örneğin dolaşım bozukluklarında, yaz aylarında yüksek nemli bölgelerdeki kaplıcalar zararlı etki yapabilirler.
Kaplıca doktoruna, sizi gönderen doktorun yazacağı son durumunuzla ilgili raporu, yapılan tedavileri, en son laboratuvar sonuçlarını da gösterin. Doktor size bir kür programı düzenleyecektir. Bir kaplıca küründe balneoterapi ve diğer tedaviler hastalığınıza ve kaplıcanın özgün tedavi kaynaklarına göre düzenlenir.
Kaplıca tedavisinin yararlarını etkileyen bazı faktörler var: Ortam değişimi, iklimsel özellikler, plasebo (yalancı ilaç) etkisi, günlük yaşamın düzenli olması, olumsuz çevresel etkenlerin bulunmaması, destek yöntemler gibi. Bunlardan da önemlisi, hangi durumlarda kaplıca tedavisinin yararlı olabileceğinin bilinmesi. Özetle, iyi ve doğru seçimin yapılması.
Kaplıca kürleri, müzmin hastalıkların tedavisi yanında, koruyucu ve rehabilite edici özellikleri nedeniyle işe yarar. Hastalıkların alevlendiği dönemlerde kaplıca tedavisi uygun değil. Ancak kişi yaşamının büyük bölümü veya tümünde astım, şeker, romatizmal hastalıklarla yaşayacaksa dönem dönem yılda 1-2 kez- kaplıca kürüne gidebilir. Bu kürlerin hastaların yaşam kalitesini artırdığı biliniyor. Diğer avantajları ise şunlar: Kişi günlük iş ve aile yaşantısının yarattığı fiziksel ve ruhsal streslerden, yaşadığı ortamda hastalığını kötüleştiren faktörlerden uzaklaşır, kaplıca yöresinin ve ikliminin olumlu ve yararlı etkilerinden yararlanır, diyet, egzersiz, uyku, dinlenme gibi günlük yaşamında sıkıntı çektiği alışkanlıklarını düzene sokabilir, günlük iş ve aile yaşantısını aktif sürdürebilmek için rehabilitasyon çalışması yapılabilir.
HANGİ HASTALIĞA
HANGİ KAPLICA
n Solunum sistemi hastalıklarında (astma bronşiyal, kronik bronşit, alerjik üst solunum yolu hastalıkları), iklim kürleri ağırlıklı kaplıca önerilir.
n Kas ve iskelet sistemi hastalıkları (kireçlenmeler, yumuşak doku romatizmaları, bazı romatizmal hastalıklar, romatoid artrit gibi) ortopedik ameliyatlardan sonra ve travmalar sonrası banyo kürleri önerilir.
n Kalp ve dolaşım sistemi hastalıklarında banyo ve iklim kürleri ağırlıklı tedavi önerilir.
n Mide-bağırsak ve metabolizma hastalıklarında (mide hastalıkları, şeker, şişmanlık, gut, karaciğer, safrakesesi fonksiyonel yetmezlikleri) içme kürleri ve şifalı çamur tedavisi uygun görülür.
n Böbrek ve idrar yolu hastalıklarında (kronik piyelonefrit, kronik sistit, kronik prostatit, böbrek taşları, fonksiyonel yetmezlik) içme kürü, şifalı çamur tedavisi, banyo kürü ağırlıklı kaplıca önerilir.
n Kadın ve doğum hastalıklarında (genital organların müzmin hastalıkları, yumurtalık yetmezliği, kısırlık, ağrılı ve zor adet görme, genital akıntı) banyo kürü ve şifalı çamur tedavisi ağırlıklı tedavi önerilir.
n Nörolojik hastalıklarda (merkezi ve preferik kronik iltihabi hastalıklar, omurga hastalıkları, travmatik lezyonlar, inme rehabilitasyonu vb) banyo kürü ağırlıklı kaplıcalar önerilir.
BU DURUMLARDA
UZAK DURUN
n Ateşli, enfeksiyöz hastalıklarda,
n Kalp, böbrek, karaciğer gibi organların yetersizliklerinde,
n Herhangi bir iç organın enfeksiyöz hastalıklarında (sarılık, nefrit gibi),