Paylaş
Demokratik dendiğine bakmayın, virüsün yıkımı büyük. Dünyada yılda 500 binden fazla çocuğun ishal, kusma ve aşırı sıvı kaybına bağlı ölümünden sorumlu. 2 milyon çocuğu da hastanelik ediyor. Üstelik en fazla 3-24 ay arası minikleri etkiliyor. Türkiye’de her yıl yaklaşık 500 bin bebek rotavirüs nedeniyle hastaneye götürülüyor.
Ankara’daki 4’üncü Aşı Sempozyumu’nda konuşan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Zafer Kurugöl, rotavirüs enfeksiyonlarının hijyen koşullarından bağımsız olarak, gerek gelişmiş gerekse gelişmekte olan ülkelerde benzer sıklıkta görüldüğünü söylüyor.
Rotavirüs enfeksiyonu özellikle 3-24 aylık bebeklerde ağır seyrediyor. Yakın zamana kadar rotavirüs enfeksiyonları beş yaş altı çocuklarda aşıyla korunabilir ölümler arasında, zatürreeden sonra ikinci sıradaydı. Bebeklerdeki zatürree aşılarının gelişmesinden sonra rotavirüse bağlı ölümler ilk sıraya yerleşti. Bu virüsün yol açtığı ishaller, diğer ishallere göre daha ağır seyrediyor ve daha çok hastane yatışına neden oluyor.
KIŞIN TAVAN YAPIYOR
Beş yaş altı çocuklarda görülen akut gastroenterit (kusma ve ishale neden olan bağırsak enfeksiyonu) vakalarının yaklaşık yüzde 40’ından rotavirüs sorumlu. Türkiye’de çocukların hemen tümü iki yaşına kadar rotavirüsle enfekte oluyor. Prof. Dr. Kurugöl, “Gelişmiş ülkelerde 14-18 ay arasında sık görülürken, gelişmekte olan ülkelerde daha erken dönemde, 6-8 aylıklarda tavan yapıyor. Tropikal ülkelerde tüm yıl boyunca görülen enfeksiyon, ılıman iklim kuşağındaki ülkelerde ve Türkiye’de kış aylarında en yüksek düzeye ulaşıyor” diyor. Hastalık, hafif veya orta derecede ateş, kusma ve ardından sık ve sulu dışkı çıkarmayla seyrediyor. Şiddeti, belirti vermeyenden, öldürücü su ve tuz kayıplarına yola açan gastroenteritlere (kusma-ishal) kadar değişebiliyor.
EN ETKİLİ YÖNTEM AŞI
Virüs dışkı bulaşmış el, gıda, su veya malzemeden ağız yoluyla alınıyor. Genel kullanımdaki kimyasal dezenfektanlara ve sıcaklık değişimlerine dayanıklı. Kuru yüzeylerde altı günden 60 güne kadar canlı kalabiliyor. Temiz su, hijyenik gıda kullanımı virüsün bulaşmasını çok az etkiliyor. Bakteriyel kusma ve ishallerden korunmada önemli olan toplumsal ve kişisel hijyen kuralları rotavirüs enfeksiyonlarının önlenmesinde etkili değil. Bu yüzden hastalıktan çocuğu korumanın en iyi yolu aşılama. Rotavirüs aşısı Sağlık Bakanlığı’nın zorunlu aşılama programında yer almıyor. Ancak dileyen aileler bebeklerini aşılayabiliyor.
UZUN LAFIN KISASI
YANLIŞ: Kolesterolle sperm kalitesi arasında hiçbir ilişki yok. Kısırlık nedenleri arasında sayılmaz.
DOĞRU:Yüksek kolesterol, spermin zar yapısını bozduğu için döllenme yeteneğini azaltır ve kısırlığa neden olabilir.
SAĞLIĞIM İÇİN
Rasim Öztekin (Oyuncu)
MUTLAKA YAPARIM: Çok düzenli olmasa bile spor yapmaya çalışırım. Ayrıca yediklerime ve kolesterolüme çok dikkat ediyorum.
ASLA YAPMAM: Kalp sorunum olduğu için ağır sporlardan kaçınıyorum. Kızartma yemiyorum, beyazları iyice azalttım. İçkiyi sosyal olarak içiyorum, 20-30 günde bir. Sigarayı 12 yıl önce bıraktım.
MUTLAKA YAPACAĞIM: Altı ayda bir check-up yaptırıyorum.
ŞİFA KÜTÜPHANESİ
Estetiğin iki yüzü
Dr. Ziya Şaylan, ‘İki Yüzlü Estetik’ adlı kitabında estetik cerrahinin, iyi ve kötü yüzlerini gösteriyor. Estetik uygulamaları tek tek ve her yönüyle ele alan Şaylan, yazılarını fotoğraflarla pekiştirmiş. Okumadan bıçak altına yatmayın. Doğan Kitap, 29 lira.
TAMAMLAYICI TIP
Adaçayı gargarası mikropların yolunu kesiyor
Kapaklı bir kabın içine adaçayı koyun ve kaynar su dökerek demlenmesini bekleyin. Ilınınca gargara yapın. Adaçayı boğazdaki mikropların yayılmasını önlüyor ve soğukalgınlığına karşı koruyor. Günde birkaç kez tekrarlayabilirsiniz.
İlker Aksum sedeflilerin elçisi
Oyuncu İlker Aksum’u tanırsınız. Yoğun çalışma hayatına şimdi bir de sosyal sorumluluk projesi sığdırdı. Ulusal Psoriyazis (Sedef) Destek ve Dayanışma Derneği’ne destek vermeye başladı. Amacı sedef hastalığının bilinirliğini artırmaya katkıda bulunmak. Bu vesileyle bir araya geldiğimiz Aksum’a ilk sorum “Sizde veya yakınlarınızda sedef hastalığı var mı?” oldu. Yoktu. Ama bir arkadaşı vasıtasıyla konudan haberdar olmuş; hastalık ve tedavisiyle ilgili farkındalık yaratmak için bilinen bir yüz olarak yola çıkmıştı. “Tanıdık bir yüzün anlattıkları daha çok dikkat çekiyor galiba” diyor. Bence de haklı. Aksum, sedefi kabaca biliyordu ama yetinmemiş, daha fazlasını da öğrenmiş: “Sedef aslında sık görülen bir hastalık. Her yüz kişiden ikisi sedef. Hastaların ciltlerindeki kırmızı lekeleri gören birçok kişi bulaşıcı olduğunu sanıyor. Hastalardan kaçınıyor. Bunu hisseden hastaların da psikolojisi etkileniyor. Halbuki iyi biliyoruz ki, kesinlikle bulaşıcı değil.” Sedefin henüz kesin tedavisi yok. Ama kontrol altında tutulması ve cilt üzerindeki lekelerin en aza indirilmesi mümkün. Aksum’un hastalara da bir çağrısı var: “Doktora gidin ve tedavinizi yaptırın. Devlet ilaçları karşılıyor. Orada burada duyduğunuz şeyleri denemeyin.” Ulusal Psoriyazis (Sedef) Destek ve Dayanışma Derneği Başkanı Prof. Dr. Güzin Özarmağan ise sedef hastasına dokunmanın, aynı havuzda yüzmenin ya da hastanın yaptığı bir yemeği yemenin hastalığın bulaşmasına yol açmadığını anlatıyor.
Bebeğini emzir, kanserden korun
Anne sütü bebek için ne kadar mucizevi ve değerliyse, süt vermek de anne için en az o kadar yararlı. Araştırmalar emziren kadınların meme kanserine yakalanma riskinin önemli oranda düştüğünü gösteriyor. Çünkü emzirme sürecindeki düşük östrojen seviyesi ve meme hücrelerinde süt üretimi sırasında gelişen birtakım moleküler değişiklikler, bu hücreleri kanser gelişimine daha dirençli hale getiriyor. Ayrıca emzirmek, yumurtalık kanseri oluşumunu da büyük ölçüde engelliyor. 30 yaşından önce doğum yapan ve bir yıl ya da daha fazla süreyle bebeğini emziren kadınların yumurtalık kanserine yakalanma riskinde belirgin bir azalma olduğu yine araştırmalarla ortaya kondu. Emzirmek için bir neden daha: Emziren annelerde osteoporoz (kemik erimesi) görülme sıklığı çok daha az.
Paylaş