Paylaş
Erman Toroğlu’nu tanırsınız da…
Mesela;
Süleyman Arat’ı tanır mısınız?..
Örneğin..
Altan Tanrıkulu’nu bilirsiniz de…
Eser Erenler’i bilir misiniz?..
Ziya Şengül, Selçuk Yula, Gürcan Bilgiç, Mehmet Demirkol, Uğur Meleke gözünüze aşinadır da…
Yusuf Dursun, Önder Gülen, Mustafa Alkaç, Vedat Yangın, Gökhan Kılınçer, Oktay Çilesiz, Tolga Adanalı, Aykut Akıcı, Şafak Kayarlar gözünüze aşina mıdır?..
Mesela;
Şansal Büyüka, Selim Soydan, Ömer Üründül, Ercan Saatçi, Ercan Güven, Alaettin Metin, Kemal Belgin hep bir şekilde gözünüze batar da…
Fehmi Özgüler, Mehmet Topaloğlu, Mustafa Nacar, Fatih Erdoğdu, Ziya Sandıkçıoğlu, Ufuk Tuncaelli, Uğur Onur Urhan, Saygınhan Çelik, Selahattin Güldürmez, Tolga Ovalı, Mahmut Ürküç göze batar mı?..
İlk bölümdeki ‘’İsim olmuşları’’ bir şekilde tanırsınız da, ikinci bölümde adlarını yazdığım ‘’İsimsiz kahramanları’’ tanır mısınız?..
Tanımazsınız..
Ama ben size tanıtayım..
O isimsiz kahramanlar, yağmur, çamur, kar, fırtına demeden sırtlarında eşek ölüsü ağırlığında çantalar, ellerinde kilolarca ağırlıktaki fotoğraf makineleriyle oradan oraya koşturup dururlar, Fenerbahçe’yi takip ederler..
Her türlü iş onlardan beklenir..
Her türlü hakarete onlar maruz kalırlar..
Her türlü olayda günah keçisi ilk onlar ilan edilirler..
Emekçidir onlar..
Kimi evli bile değildir..
Kimi yeni evli eşini evinde bırakıp, göreve koşmuştur..
Kiminin daha yeni çocuğu olmuştur..
Kiminin annesi hastadır, kiminin babası.. Kiminin bebeği, çocuğu..
Kimi de kendi hastadır..
Kimi sinema nedir bilmez..
Kimi tiyatro..
Kimi konser..
Tatile bile zor giderler..
Çünkü hem görev aşkı ön plandadır, hem aldığı maaş yetmez..
Ama hiç biri bunu söylemez..
Şikayet etmez..
En iyi haberi o getirmeye çalışır..
En iyi fotoğrafı o çekmek ister..
En iyi röportaj ondan istenir..
Çünkü bunları getiremediği an, ilk fırçayı o yer..
Bunları nereden mi biliyorum;
Çünkü bu isimleri geçen arkadaşları bir çoğuyla çalıştım, aynı ortamda bulundum..
* * *
Ey siz kendini Fenerbahçeli sanan taraftar!
Siz işte dün akşam Kadıköy’de bu isimsiz kahramanları taşladınız..
Kafalarına çakmak, pet şişe, bozuk para attınız..
Hatta daha da ileri gidip, suratlarına tükürdünüz, sahadan çıkartılmasını sağladınız..
Açık söyleyeyim çok ayıp ettiniz..
Kimi başına darbe aldı..
Kiminin kolu şişti..
Kiminin üstü başı tükürük içinde kaldı..
Hiç biri de dönüp size bir tek hareket yapmadı..
Çünkü onlar için bu da "Hayatın cilvelerinden" biriydi..
Şimdi siz…
Gerçek Fenerbahçeliyseniz..
Bu arkadaşlardan, takımınızın en küçük bir haberini bile binbir zahmetle size ulaştıranlardan özür dileyeceksiniz..
Bu ilk antrenman mı olur..
Ya da Fenerbahçe’nin ilk özel maçı mı?..
Ama bunu yapacaksınız..
Yapmazsanız..
Gerçek Fenerbahçeli değilsiniz..
Benim gözümde bir avuç çapulcusunuz..
Bunu görüntüyü değiştirmek sizin elinizde..
Karar sizin..
Paylaş