HERKESİN merakı, Fenerbahçe maçının ardından Trabzonspor’un o arzulu oyunu oynayıp oynayamayacağı ve maçı kazanıp kazanamayacağı idi. Ve elbette bir de Alanzinho’nun neye benzediği...
İkinci meraktan başlayalım. Alanzinho, minicik, anahtarlık maskotu kadar küçücük bir adam. Tıpkı bir lastik top gibi, çabuk, sık adımlarla rakibi geçebilen ama asla bu görüntüsüyle sol kanat oyuncusu olmayan. Bunun göstergesi, topu her aldığında forvetlerin arkasına ve rakip kaleye yol alışı.
Müthiş bir tekniği olduğu besbelli. Ama birilerinin ona Türkiye’de "Şovun bedelinin ağır olabileceğini anlatması" gerek. Topla ilk buluştuğunda Hürriyet’in bacak arasından attığı pas, topu topukla kanada aktarması, rakip hareketlendiğinde bacak arasına fazla bakması, Türkiye’de futbolcu sağlığıyla ilgili olumlu olmayan işaretler. 22 dakika elbette kesin kanaat oluşturmaz ama Trabzonspor’un artık ikinci bir Yattara’sı var. Bir sağda bir de soldan içeriye doğru. Arkasındaki savunmacılara sabır dilemekten başka çare de yok.
Evet, Trabzonspor, en az İstanbul’daki kadar istekli ama oradan çok daha becerikli idi. Gökhan’ın akıl dolu, usta işi müthiş golü, Umut’un Volkan’a atamadığını Senecky’nin kalesine rahatlıkla gönderip, skoru 2-0’a taşıması, olumlu bir gelişmenin göstergesiydi.
Trabzon keyif veriyor
Trabzon takımında dün akşam Song-Egemen ikilisinin savaşı, Colman’ın 10 numara organizatörlüğü ve özellikle Gökhan’ın ofansif çabası takdire değerdi. Umut’un rakibi bunaltan baskısı ile iki bek Serkan ve Cale’nin konsantre oyunları da bu önemli galibiyete katkı sağladı.
Ankaraspor gibi bu ligin en disiplinli, futbolu doğrularıyla oynayan, çalışkan ve mücadeleci takımı karşısında zor bir maçı çok da zorlanmadan kazandılar. Hakem Bülent Yıldırım’ın Song’un koluna çarpan top ile kaleci Sylva’nın Meye’ye yaptığı kontrolsüz hareketine penaltı çalmaması Trabzon adına şans ancak futbol adına talihsizlikti. Çok pozisyon ürettiler, attıklarının üç katını kaçırdılar.
Trabzon takımının futbolu, artık keyif veriyor. Belli ki hem oynayan hem de izleyenler bu keyfi doyasıya yaşıyor.
İşin finali ise müziksiz de olsa kolbastı.
Yeni gelen Alanzinho’nun bile üç günde öğrendiği bu güzel oyun işin en önemli rengi artık. Trabzonspor kazandıkça, keyif de sürecek...