Yaş koşulunu doldurmamakla birlikte kıdem tazminatını almak için işten ayrılan işçi emekli aylığı bağlanıncaya kadar sağlık hizmeti alabilir mi?
1999’da yapılan "1. Sosyal Güvenlik Reformu" ile emeklilik yaşının kadınlarda 58, erkeklerde 60’a yükseltildiğini, öteden beri çalışanlar için de kademeli bir geçiş süreci getirildiği herkesin malumu. 2008 Ekim başı itibariyle yürürlüğe giren "2. Sosyal Güvenlik Reformu" ile de yaş yükseltmeye devam: 2048’de kadınlar da erkekler de 65 yaşında emekli olabilecek... "3. Sosyal Güvenlik Reformu" olur mu, olur ise emeklilik yaşı ne olur bilmiyoruz. Kısmetse bizler, olmadı çocuklarımız, daha da olmadı torunlarımız görür herhalde.
Tekrar başa dönersek, işte birinci reform ile kıdem tazminatı ödenme koşullarında da değişiklik yapıldı. Emeklilik yaşının yükseltilmesine bağlı yeni bir hüküm daha geldi.
Kıdem tazminatı eski 1475 sayılı İş Kanununun 14. maddesinde düzenlenmiş bulunmakta ve halen yürürlükte. Ödenme koşullarından sadece emeklilik nedeniyle ödemeye yazımızda değineceğiz.
Emeklilik sebebiyle kıdem tazminatı
1475 sayılı İş Kanununun 14. maddesine göre, iş sözleşmesinin "malüllük ya da yaşlılık aylığı" bağlanması amacıyla sona erdirilmesi durumunda işveren işçisine kıdem tazminatı ödemek zorundadır.
Yenilik, yaşlılık aylığı bağlanma şartlarından "sigortalılık süresi" ile "sigorta gün sayısı" şartlarını doldurmuş olmakla birlikte, yaş koşulunu bekleyenlerin de işten ayrılmaları halinde kıdem tazminatlarının ödenmesi gerekmektedir.
SGK tarafından düzenlenecek yazı
İşte sözü edilen durumlarda, işverenin işçisine kıdem tazminatı verebilmesi için SGK’dan, o işçiye "yaşlılık aylığını" hak ettiği ya da diğer koşulları tamamlamış olmakla birlikte sadece "yaş koşulunu" beklediğine dair verilmiş yazıyı istemektedir.
SGK kanunda herhangi bir sınırlama bulunmamakla birlikte, bugüne kadar kıdem tazminatına ilişkin belgeyi, sadece 15 yıllık sigortalılık süresi ile 3600 günlük prim gün sayısını tamamlayan sigortalılara/işçilere vermekteydi.
SGK uygulamayı değiştirdi ve mağduriyeti giderdi. Sadece yukarıda sayılan koşulu yerine getirenlerde değil, 08.09.1999 tarihinden sonra işe başlayan emekliliği haketmek için "prim gün sayısı" ile "sigortalılık süresini tamamlamış" sadece yaşının dolmasını bekleyen işçilerden işten ayrılarak kıdem tazminatını almak isteyenlere de emeklilik yaşlarına bağlı olmaksızın kıdem tazminatına esas belgeleri verilecek.
Çok sorulan bir soru. Ancak genel sağlık sigortası uygulaması ile daha da anlamlı oldu.
Gerçekten de emekli aylığı bağlanması şartlarından sigortalılık süresi ile sigorta gün sayısı şartlarını yerine getirmiş olmakla birlikte, yaş koşulunu yerine getirmemiş olanlar, işlerinden ayrılıp kıdem tazminatlarını alabilmektedirler. İşten ayrıldıkları ve yeniden çalışmadıkları bu sürede emekli aylığı bağlanıncaya kadar da sağlık güvencesinden yoksun kalmaktadırlar.
Bu sürede çalışmayan kişi, eşi genel sağlık sigortalısı ise onun üzerinden bakmakla yükümlü olunan kişi olarak sağlık hizmeti alabilecek. Ya da dilerse isteğe bağlı sigorta primi de ödeyebilir ve sağlık yardımı alır. Eşi de çalışmıyor ise, kendisi işten ayrıldığı tarihten 10 gün sonra zorunlu genel sağlık sigortalısı sayılacak.
Gerçi işten ayrıldığı tarihten itibaren 10 gün ve devamla geçmiş bir yılda 90 GSS günü var ise 90 gün daha sağlık yardımı alabilecek. Ama, 10. günden itibaren GSS primleri tahakkuk etmeye başlayacak.
Kişi bu durumda iki seçenekle karşı karşıya: Ya gelir testi yapılması için SGK’ya başvurucak ya da gelir testi talep etmeden genel sağlık sigortalısı olacak.
1) Eğer gelir testi talep etmez ise; her ay için asgari ücretin 2 katı üzerinden %12 genel sağlık sigortası primi ödemek zorunda olacak ve ancak bu durumda sağlık hizmeti alabilecek. Örneğin; bu durumda olan birinin 2009/Mart ayında ödeyeceği GSS primi, (666x2x%12=159,84 TL) olacaktır.
2) Eğer gelir testi talep eder ise; yapılacak araştırmaya göre kişinin aile içindeki aylık geliri asgari ücretin 1/3’inin altında ise (2009’un ilk altı aylık döneminde 222 TL’nin) ona iki yıllık süre için yeşil kart verilecek ve bu şekilde sağlık yardımı alacak. Yok eğer, yapılan araştırmada, aile içindeki kişi başına aylık gelir tutarı 222 TL’nin üzerinde ise bu sefer genel sağlık sigorta primlerini her ay yine kendisi ödemek suretiyle sağlık yardımı alacak. Ancak, bu durumda da kademeli bir ödeme sistemi geçerli olacaktır. 2009 yılının ilk altı aylık döneminde örneğin;
a- aylık geliri asgari ücretin 1/3’i ile asgari ücret arasında olanlar, (222x%12=26,64 TL),
b- aylık geliri asgari ücret ile asgari ücretin iki katı arasında olanlar, (666x%12=79,92 TL)
c- aylık geliri asgari ücretin iki katının üzerinde olanlar ise, (666x2x%12=159,84 TL) ödeyeceklerdir.
Belirtelim ki, bu durumda olanlar genel sağlık sigortası primlerini her ay için 30 tam gün üzerinden yatıracaklar ve 60 günden fazla da genel sağlık sigortası prim borçları bulunmayacak. Aksi halde sağlık yardımı alamazlar.