Paylaş
Üniversite sınavı hayatımızda dönüm noktası gibi görünse de aslında gözümüzde büyüttüğümüz kadar ölüm kalım meselesi değil. En iyi okullardan mezun olmuş yüzlerce hayatta başarı kazanamamış insan tanıyorum ya da okuma fırsatı olmamış, okumak istememiş ama hayat başarısı kazanmış çok kişi tanıdım. Üniversite seçimi ya da sınavı insanın hayatına yön verir bunu kabul etsem de aslında başarının sadece bir sonuç olduğuna inanırım. Adanarak, saf kalple, çalışkanlıkla neyi çok severek yaparsan sonucu hep başarı olmuştur.
1- Ailem hep doktor olmamı istedi, üniversite sınavında derece yaptım ve mühendis olmaya karar verdim, babamı çok seviyorum ve babam hep doktor olmak istemiş okuyamamış. Babam bir apartman görevlisi ve muradına ermesini çok istiyorum. Göğsü kabarsın, muradına ersin diye kararımdan dönerek tıp fakültesini yazdım. Uykularım kaçıyor, bana ne önerirsiniz?
Bu senin hayatın... Baban seni koşulsuz sevecektir. Onu bu kadar mutlu etmek istemenden onu çok sevdiğini anlayabiliyorum. Babanla konuşmalı, kalbini açmalısın. Neye, neden adandığını anlatmalısın. Seni anlayacağından eminim. Neyi, neden istediğinden emin ol ya da neden istemediğinden. Geldiğin nokta seni huzurlu kılmayacaksa başarı bir iş görmeyecektir.
2- Evin hasta çocuğu olarak hastanelerde büyüdüm. Küçüklüğümden beri doktor olmak istedim. 4 yıldır mezuna kalıyorum ve bu sene de tıp fakültesini kazanamadım. Özel üniversiteye gitme imkânım yok. Emelimden caymak kendime verdiğim sözü tutamamam demek ve böyle olursa kendime saygımı yitireceğim. Kendimi bir aptal gibi hissediyorum. Bana söyleyeceğiniz tek bir söz iyi gelecek gibi hissediyorum. Ne dersiniz?
Tek bir cümle iyi gelseydi; ‘Kendine şefkatli ol’ derdim. Kendine şefkati unutmuş olmalısın. Kendine 4 yıldır dayak attığının farkında mısın? Hedefinin olması çok iyi, adanman harika, azimli olman mükemmel. Azimle hırsı, cesaretle gözü karalığı karıştırmışsın. Azim, çalışkanlık, cesaret, adanmak birer erdem ve seninle gurur duyuyorum. Sende bolca var ama içlerindeki dengeyi şaşırmışsın. Denge de bir erdem ve her erdem içinde çalışır. Lütfen bunlarda dengeyi yakala. Cesaret güzel ama gözünü karatmasına izin verme. Ayağın yere bassın. Olmuyorsa esnemelisin. Bana evren direkt gösterdiğinde ben önümü değiştiririm. Olmuyorsa bazen olmaz. Kabul de erdem. Belki yan dallarını hedeflemelisin. Belki de bambaşka bir yol. Evrenden rehberlik iste. Yaradan’a el aç ve rehberlik seninle olacak, hayatı oku, izleri takip et.
3-Tıp fakültesi 3’üncü sınıf öğrencisiyim. Okulda vasat bir öğrenciyim. Okulun tiyatro kulübüne girmiştim ve hayatım değişti. Ben yolumu buldum ve oyunculuk okumak için konservatuvar sınavlarına girdim. Dereceyle kazandım. Öğretmen olan anne babama bunu anlatmam imkânsız. Okulu bırakmakta kararlıyım. Yol gösterin lütfen. Konuyu açtığımda bile annem tansiyonu yükselip hastanelik oluyor. Ben onlar için mi kendim için mi okuyorum?
Çocuk yaştan beri seslendirme yapıyorum ve oyuncuların arasında büyüdüm. Çok enteresan 4 tane ağabeyim var, tıp fakültesi terk ve oyuncu olmuş. Şu an ikisi senin de iyi bildiğin birer oyuncu oldu, diğer ikisi ise hayatta gün dolduruyor ve kendileri ile ilgili hayal kırıklığı yaşıyorlar. Hayat bir seçim. Acil karar vermemelisin. Önemli kararlarda aylarca üzerine uyunması gerektiğini söylemeliyim. Gerçekten ruhun tamamen oraya mı çekiliyor yoksa kolay mı seçiyorsun ya da vasat bir öğrenci olmaktan böyle mi kaçıyorsun? Sana birkaç kuvvetli soru... Cevabı bulacaksın; aileni inandırmak zorundasın. Neden geçiş yapıyorsun?
4- Üniversite sınavım berbat geçti, ailem hayatımda görmediğim kadar bana eziyet ediyor. Dayım kuyumcu ve küçüklüğümden beri kuyumcu olup, kendi ürünlerimi tasarlamak istedim. Okuyacağım en kötü okulu inanın tercih ederler. Ben kaytarmıyorum, sanatkâr olmak istiyorum hem de zor bir alan seçtim. Herkes okumak zorunda mı?
Herkes okursa kuyumu kim yapacak? Aşık olduğun alanın arkasında durmalısın. Neden bu kadar istediğine onları ikna et. Aşık olduğun mesleğe hizmet edecek bir bölüm okumak ve okumuş bir kuyumcu olmak da sana vizyon katacak bundan eminim. Sence orta yolu bulmak daha iyi değil mi?
5- Bizde babam ne derse o olur. Kendisinin inşaat firması var. Mimar ya da mühendis olmak zorundaymışım. Kendisi sokakta çöp toplarken bu noktaya gelmiş ama benden isteyip de okuyamadıklarını okumamı istiyor. Ülkenin değerli firmalarından birini kurdu ama bize şans tanımıyor. Yıldım ne yapmalıyım? Ben de proje çizecek enerji yok. İşletme okumamı bile kabul etmiyor. Tavsiyeniz ne olur?
Baban ve ailenin uzantısı değilsin. O okuyamadı ve bu geride kaldı. Sen ise yolunu bulacaksın. Babanın senin iyiliğini istediğini biliyorum ama bu manipülasyon. Onunla konuşmalı ikna etmelisin. Bu konuma da sahip çıkacak bir ekonomist iyi olurdu. İş dünyasında para en çok para yönetilerek kazanılır, bunu anlatmalısın. Sen bolca paran olduğunda en iyi mimar ve mühendislerle çalışırsın ama bir simitçi hamurkâr olmalıdır, işçi gelemediğinde hizmet verebilmelidir. Bunu da bir kenara yaz ve kalbinin sesini dinle, ayağın yere basarak...
Paylaş