Paylaş
‘Kuran’da kul hakkı ile ilgili onlarca ayet var, bu bize bu konunun ne kadar önemli olduğunu işaret ediyor olsa da yine de kul hakkına farkında olarak ya da olmadan hâlâ giriyor olmamızı nasıl açıklarsınız? Kul hakkı sadece maddi konularda mı olur? Kul hakkına giren bir insan buna pişman olduğunda ne yapmalıdır? Kul hakkının az ya da çok olması neyi değiştirir? Kul hakkına giriyorum ve ne kadar üzülsem de buna devam ediyorum nasıl kurtulurum?’
1-Kur’an da kul hakkı ile ilgili onlarca ayet var bu bize bu konunun ne kadar önemli olduğunu işaret ediyor olsa da yine de kul hakkına farkında olarak ya da olmayarak hâlâ giriyor olmamızı nasıl açıklarsınız?
Kur’an bize Allah’ın huzuruna iki günah ile karşına çıkılmamasını emreder; Allah’a şirk koşulması, kul hakkı. Bakara, Nisa, En’âm sureleri başta olmak üzere pek çok ayette kul hakkı geçmektedir. Bu konuda ikazlar yapılmıştır. Kur’an da neye çok kez değinildiyse bu insanlığın zayıf tarafları ile ilgilidir. Ne kadar önemli ki defalarca ikaz edilip, bize bu konu hatırlatılmıştır. Kul hakkına girmenin ne kadar yanlış olduğunu bilsek de insan kendisinde pek hata görmediğinden buna fark ederek ya da fark etmeden devam edebilmektedir. İnsan, ileri seviyede kişilik bozukluğu, ruhsal bir hastalığı yoksa bile isteyerek kimseye zarar vermez. Kendi çıkarlarını korumaya çalışırken ya da kendi nefsini düşünürken kul hakkına giren insana sorsanız kendini haklı çıkaracaktır. Çıkar söz konusu olduğunda bilinç dışı bunu haklı çıkarmak için pek çok gerekçe sunacaktır. Bazen objektif olunamaz ya da olmak istenmez, işine gelmez. Sonra da ne yazık ki alışkanlık haline gelir, diğerleri bunu örnek alır, aile de legalleştirilmeye çalışılır ve zincir oluşur. Aile vicdanının içine sığdırılır. Gelenekselleşedebilir. Kur’andan kul hakkı ile ilgili birkaç ayet:
-Bakara Suresi 83: “Vaktiyle biz, İsrailoğullarından: Yalnızca Allah’a kulluk edeceksiniz, ana-babaya, yakın akrabaya, yetimlere, yoksullara iyilik edeceksiniz diye söz almış ve insanlara güzel söz söyleyin, namazı kılın, zekâtı verin diye de emretmiştik. Sonunda azınız müstesna, yüz çevirerek dönüp gittiniz.”
-Nisâ Suresi 2: “Yetimlere mallarını verin, temizi pis olanla değişmeyin, onların mallarını kendi mallarınıza katarak (kendi malınızmış gibi) yemeyin; çünkü bu, büyük bir günahtır.”
-En’âm Suresi 153: “Şüphesiz bu, benim dosdoğru yolumdur. Buna uyun. (Başka) yollara uymayın. Zira o yollar sizi Allah’ın yolundan ayırır. İşte sakınmanız için Allah size bunları emretti.”
-İsrâ Suresi 34: “Yetimin malına, rüşdüne erinceye kadar, ancak en güzel bir niyetle yaklaşın. Verdiğiniz sözü de yerine getirin. Çünkü verilen söz, sorumluluğu gerektirir.”
-Kehf Suresi 82: “Duvara gelince, şehirde iki yetim çocuğun idi; altında da onlara ait bir hazine vardı; babaları ise iyi bir kimse idi. Rabbin istedi ki, o iki çocuk güçlü çağlarına erişsinler ve Rabbinden bir rahmet olarak hazinelerini çıkarsınlar. Ben bunu da kendiliğimden yapmadım. İşte, hakkında sabredemediğin şeylerin iç yüzü budur.”
-Fecr Suresi 17: “Hayır! Doğrusu siz yetime ikram etmiyorsunuz, yoksulu yedirmeye birbirinizi teşvik etmiyorsunuz. Haram helâl demeden mirası yiyorsunuz. Malı aşırı biçimde seviyorsunuz.”
-Beled Suresi 14: “Fakat o, sarp yokuşu aşamadı. O sarp yokuş nedir bilir misin? Köle azat etmek veya açlık gününde yakını olan bir yetimi yahut aç-açık bir yoksulu doyurmaktır.”
-Duhâ Suresi 9: “Öyleyse yetimi sakın ezme.”
2-Kul hakkı sadece maddi konularda mı olur?
Kul hakkı insanın canını, malını, namusunu korumaya yönelik hakların tamamıdır. Kul hakkı her konuda olabilir. Bu bazen maddi bazen manevi bazen de enerjiktik olabilir. Bu bazen bir ‘merhaba’ demeden geçmek, bazen kalp kırmak, bazen dedikodu, bazen de haksızlık yaparak olur. Birinin canına, malına zarar vermek, aldatmak, rüşvet almak-vermek, haksızca birine öncelik tanıyarak diğerinin hakkına girmek, şeref ve haysiyetini lekelemek, üzmek, korkutmak, borç ödememek, gereksiz yere kişinin vaktini almak, oyalamak… Kul hakkı bazen boşanmayarak diğerinin hakkına girmek bile olabilir. Sadece birkaç örnek...
3-Kul hakkına giren insan buna pişman olduğunda ne yapmalıdır?
En başta bunu telafi etme yoluna gidilmelidir. Helalleşilmelidir. Ve hatta özür dilenmeli af dilenmelidir. Kul hakkına girdiği kişiyi bulmak mümkün değilse ahirete kalır. Kul hakkı fark edilirse kişinin varisleri sorumluluk sahibidir. Tövbe etmek, sadaka vermek, kişiye dua etmek de bir karşılık sayılabilir. Tövbe etmek tek başına yeterli değildir, haksızlığa uğrayan kişi bulunmalı, özür dilenmeli, helallik istenmeli ve hatta özür yetmez af dilenmeli ki enerjitik olumsuz bağ da çözülsün.
4-Kul hakkının az ya da çok olması neyi değiştirir?
Kul hakkının az ya da çok olduğuna kişi karar veremez mağdur olan kişi ne kadar yara aldıysa kul hakkı o kadar büyüktür. Yaşanan olayda biri az yara alırken bir diğeri çok daha fazla yara alır, incinir, mağdur olur ve bu aynı kefeye konamaz.
5-Kul hakkıma giriyorum ne kadar üzülsem de yine devam ediyorum, nasıl arınırım?
İnsan kul hakkına girdiği alanları fark edebilir ancak kendi kul hakkına girdiğini çoğu zaman fark etmez. Farkında olup da yine de kendi kul hakkına giriyorsan bunun nedeni bilinç dışı kayıtlarındır. Bilinç dışı kazan -kazan sistemi ile çalışır. Kendinden vererek neyi satın alıyorsun? Kendi hakkına girerek ne eline geçiyor? Bu bazen sevgi bazen ilgi bazen de görünmek, değerli hissetmek olabilir. Biz kendimizi sevdirmek, ailemizin misafirperverliği adına en sevdiğimiz oyuncağı arkadaşımıza istemeden de olsa vermeye zorlanan çocuklar olduk. Gerektiği yerde ‘hayır’ demeyi öğrenemeden büyüdük. Kendimizden vererek nezaketli olmayı, sevilen olmayı öğrendik. Bu bilinç dışı kayıtları bizim kendi kul hakkımıza girmememize neden olur. Farkındalık ve hayata geçirmek sorunu çözecektir ancak bunu fark etmemize rağmen çözülmüyorsa tabii ki bilinç dışı seanslarımızda kolaylıkla bu kayıtları dönüştürüyoruz. Her zaman hatırla farkında olmak sorunun yarısını çözecektir. Değişim cesaret ister cesaretin var mı? Hürriyet okurları için sevgiyle... Bilin istedim...
Paylaş