Paylaş
Gazetelerden önce, dergilerin öleceği söyleniyordu.
Dergilerin Türkiye’deki satış rakamlarını Batı’yla kıyasladığımızda burada neredeyse hiç doğmamış oldukları bile söylenebilir.
Gelin görün ki 2010’larda tabletler, basılı dergileri olmasa da ölmekte olan dergiciliği yeniden yeşertiyor.
Buna karşılık, yazılı basını öldürüyor.
Aslında internet ve tabletler gazeteleri başka bir yöne doğru itiyor.
Yıllardır öngörü sahibi olanlar gazetelerin sıcak haberden uzaklaşıp daha analiz ağırlıklı olması gerektiğini anlatmak için kendini yırtıyor.
Ama söylemekle kalıyorlar. Gazeteleri çağa ve geleceğe uydurmanın yolu bir türlü bulunamıyor. Halbuki yapılabilecek çok şey var.
Teknik anlamda zaten buna uyanıldı. Bunun dışında, insan kaynağının çeşitlenmesi, kadroların geliştirilmesi gerekiyor. Öyle her iletişim mezununu “Gel sen bizde çalış” diye gazeteci yapmamak gerekiyor. Ve daha bir dolu şey...
Ama eski düzen sürüyor.
Bu alışkanlık sürdürme hali de gazeteleri uzun vadede yok edecek. İnternetin önemi bilinse de direniş söz konusu.
“Medyum önemli değil, habercilik ölmeyecek” diyorlar. Doğrudur.
Ama eski anlamda gazetecilikten söz etmek de mümkün değil.
Kendi kendime bir deney yaptım ve iki aydır elime gazete almadım.
Neden geri kaldım?
Hiçbir şey.
Çünkü basılı gazetenin sunduğu çoğu şey taze değil. Haber dili sıkıcı ve kendini okutmayan cinste.
İnternette haberi olduğu anda öğrenmekle kalmayıp daha da fazlasına, daha da lezzetlisine ulaşabiliyorum.
İnternetteki bilgiye ne kadar güvenilebilir? Soru hep bu.
İnternet de teknoloji gibi halbuki. Nasıl kullanacağınızı bilince bilginin en doğrusuna, fotoğrafın en iyisine, videonun en afilisine ulaşıyorsunuz.
Ajanstan geçen haberi ertesi gün neden gazeteden okuyayım? Gazetede çıktığında o haber bir gün önce internette enine boyuna tartışılmış oluyor.
Gazeteler öyle cazip hale gelmeli ki ömürlerini biraz daha uzatabilsinler. Deha da burada kendini gösterecek.
Yazılı basına da devrim yapacak bir Steve Jobs gerek.
Yoksa gazetelerin 70 milyonluk ülkede birkaç bin kişiyi ilgilendiren sektör dergileri olmaları ve hızla tiraj kaybetmeleri kaçınılmaz.
Herkes halinden memnunsa diyecek bir şey yok tabii.
Tablette yeni bir moda dergisi
Nurcan Akad bir süre önce yazılı basını bırakıp kendini tablet dünyasına verenlerden.
Sistemsensin’in kurucusu Tolga Yeniyurt’la Zete adlı tablet gazetesini çıkarmaya başladı.
Zete’nin her gün bir dergi ilavesi var.
Pazartesi yayınlanan Kapsül’de bir hafta önce yabancı basında yer bulmuş önemli makaleler biraz kısaltılarak yayınlanıyor.
Onları okuyup genel duruma hakim oluyorsunuz. Salı günü fotoğraflardan ve kısa yorumlardan oluşan Göz var. Çarşamba kadın dergisi Latte günü.
Perşembe ürün ağırlıklı Dijital yayınlanıyor.
Cuma Ajanda var. Cumartesi ve pazar daha çok genç okura hitap eden haberlerden oluşan ekler...
Yeniyurt şimdi bir de iPad ve android tabletlerde yayınlanan uggo adlı aylık bir moda dergisi çıkarıyor.
uggo’da uzun uzun gezinebiliyorsunuz.
Dergilerin, hatta internetin sağlayamadığı numaralar var.
Bir defile hakkında bilgi sahibi olurken koleksiyonun tüm detaylarında geziniyor, kıpırdayan görsellerle eğleniyor, bir moda dergisini videolar eşliğinde okuyabiliyorsunuz.
Yaratıcı, hareketli ilanlar yapılabiliyor.
Benim en çok hoşuma giden prodüksiyon, farklı renklerde ojelerin üzerine bastığınızda beliren oje sürülmüş eller oldu. Bir tablet dergisini kelimelerle anlatmak çok zor. Tabletiniz varsa indirip incelemenizi tavsiye ederim.
Paylaş