Paylaş
Devlet bilgisayarınıza casus yazılım gönderecek. Siz güvenli bir şekilde internette gezindiğinizi sanırken bu yazılım yoluyla bilgisayarda hangi işlemleri yaptığınız ve hangi hak ihlallerinde bulunduğunuz tespit edilecek.
* * *
Türkiye’de Korsan Parti Hareketi diye bir oluşum var. Bu oluşuma göre izleme ve fişleme, telif hakları koruması kılıfıyla yürütülen ve sansürle soslanan bir devlet pratiği.
Korsan Parti üyesi avukat Serhat Koç, mülkiyetin yalnızca elle tutulabilir, maddi şeyler için geçerli olduğunu, satın alınan “hizmetler”i kapsamadığını savunuyor:
“Para ödeyerek bir e-kitabı, filmi cihazımıza aktarma hizmetini satın almayı tercih edebiliriz.
Bundan sonra satan kuruluşun hiçbir hak iddiası olamaz. İster kopyalar arkadaşımıza veririz, ister bulut üzerinden arkadaşlarımızla paylaşırız.
‘Korsana Hayır’ adı altında sunulmak istenen yasa değişiklikleri ve uygulamalar vatandaşların bilgisayarları ve diğer cihazları üzerinde sahip oldukları mülkiyet ve kullanım haklarını ihlal etmektedir.
Modern devletin koruması gereken en temel hak ihlal edilmek isteniyor ve sözde ‘fikri mülkiyet’ sahiplerinin çıkarları aleyhinde olan her eylem ‘korsan’ olarak tanımlanıyor.”
* * *
Yani, “Korsana Hayır” kampanyaları esasta “Pek makul bir talebimiz yok. Sadece daha fazla para kazanmamız için lehimize yasa çıkarın” düşüncesinden ibaret.
Meslek birlikleri ile yasa yapıcılar arasındaki çıkar ilişkisi kırılmadığı sürece “Korsan” sığınabilecekleri tek liman.
Korsan Parti, telif korumasının sansür, gözetleme ve fişleme mekanizmasına dönüşmesiyle yasal düzlemde savaşıyor; dijital çağın ve özgür bilgi ekonomisinin gereklerine uygun olarak değiştirilmesi yönünde çaba gösteriyor.
Özgür, hiç sansürsüz, açık ve engelsiz bilgiye ulaşım araçları için mücadele ediyor.
* * *
Bizimkisi, Fransızların beceremeyip iptal olmak zorunda kaldıkları yasanın kötü bir çevirisi.
İngilizler de vazgeçti bundan. Takibi çok pahalı diye.
Ayrıca bu olay Türkiye’de yapılamaz çünkü bu ülkede internet ve Telekom hala tekel. Bize yüksek fiyatla internet satıyorlar, internet satabilmeleri için içerik lazım. Ve o içeriğe kullanıcının ucuz ve kolay ulaşabilmesi gerek.
Eğer Türk dizilerini, şarkılarını internet ortamında yasaklarsan adam neden ayda en az 60 lira ödesin?
* * *
Koç, “Türkiye’nin birkaç yıl geriden takip ettiği bu yasalaştırma pratiklerinin ve yasaklayıcı, izleyici, fişleyici mantığın dünyada örneği yok” diyor.
Ve ekliyor: “Bir kere de ‘Sanatçılarımıza destek gerek, güzel sanatlar liseleri için para desteği verin, sanat burslarını artırın’ desinler. Bir kere de gerçekten sanatçılar için bir şey yapsınlar.
Sen hukukla düzenle, biz beynimizle bozarız. Bizi izlersen, biz seni izler ifşa ederiz.”
Paylaş