Paylaş
Politika sahnesinin giyim kuşam maceraperestleri üzerinde kara bulutlar dolaşıyor.
Önce, egzantrik giyimiyle, saçıyla başıyla bu sahnenin hakimi konumunda olan Libya lideri Kaddafi gaddarca öldürüldü. Şimdi de Kuzey Korelilerin “Sevgili Lider”leri Kim Jong-il, yurttaşlarının dövüne dövüne döktükleri gözyaşları eşliğinde hayata gözlerini yumdu.
Batı’nın sıkıcı takım elbiseli siyaset geleneğine kaldık. Neyse ki Güney Amerikalılar var da, sahne tamamen koyu renklere gömülmüyor. Tanrı ipek pelerinli Karzai’yi de başımızdan eksik etmesin.
Kim Jong-il’e geri dönecek olursak...
Aslına bakarsanız, meşum diktatörün stil ikonu falan olduğu yoktu. Batılı moda otoritelerinin gözünde Kim Jong-il olsa olsa bir moda komedyasıydı. Ama ülkesi onu ikon olarak lanse etmekten çekinmedi.
Geçtiğimiz yıl, nisan ayında komünist partinin kontrolündeki Rodong Sinmun gazetesi Kim Jong-il’in tarzının moda dünyasını kasıp kavurduğunu yazdı. Hepimize dünyanın dört bir yanında Kuzey Kore liderinin Mini-me’lerini görmeye hazır olmamız gerektiği mesajı veriliyordu.
Hatta ismi gizli tutulan Fransız bir stilist’ten alıntı bile yapmışlardı. Bu sözde kaynak şöyle diyordu: “Kim Jong-il’in şu anda hızlı bir şekilde dünyanın her yerine yayılması gibi bir şeyin dünya tarihinde emsali yok.”
Yazıda Kim’in zevkini yere göğe sığdıramıyordu:
“Büyük General’in saygın imajının nedeni, çalışırken hep mütevazı bir takım giymesi. Bu, dünya insanlarını derinden etkiliyor. Dünyanın dört bir yanındaki insanlar Büyük Liderimizi çekici bulmakla ve giydiği ceketi giymekle kalmıyor, aynı zamanda onun tavrını, mimiklerini, el kol hareketlerini, hatta el yazısını taklit ediyor... Özetle, bunun nedeni, liderimizin ulu insan imajının fazlasıyla göze çarpması.”
“Sevgili Lider”lerinin mütevazı ceketinin “sahip olunacak en değerli ve yüce ürün” olduğu da yazıda belirtiliyordu.
Tabii dünyanın geri kalanı bu yazıya kahkahalarla güldü. Çünkü Kuzey Kore kendi çalıp kendi oynuyordu.
Kim Jong-il söz konusu olduğunda, dünya onun tuhaf bir adam olduğunu düşünüyordu. Buna kıyafetleri de dahil.
Aslında, Time dergisi bir keresinde Kim’i dünyanın en kötü giyinen liderlerinden biri olarak göstermişti.
Kim’in gardırobundan söz edecek olursak, söyleyecek çok fazla şey yok. Çeşitlilik yok, yani.
Zamanının dörtte üçünde, içinde yüzdüğü önden fermuarlı tuniğini ve aynı kumaştan pantolonunu giyiyordu. Tunik yeşil veya mavimsi gri renkteydi.
Mao’nun beş düğmeli gömleğinin fermuarlı replikası gibi bir şey. Merhum, diğer ülke liderlerini kabul ederken dahi, bu tuniği giyiyordu. Tuniğin şekilsiz, bol bir şey olmasının nedeni de paranoyak liderin altına kurşun geçirmez yelek giymesiydi.
Kim tuniğini giymemişse bilin ki anorağına sarılıyordu. Yine şekilsiz ve gri... Aynı renkte eldivenleri ve kürk şapkası da sıklıkla bu anorağa eşlik ediyordu.
Fakat Kim imzasını esas ayakkabılarıyla atıyordu. Boy kompleksi olduğu aşikârdı, zira ayakkabılarının topukları 12 santimetre civarındaydı.
Çocukluğundan beri dolgu topuk ayakkabı giydiği söyleniyordu.
Kim, rahatsızlığından sonraysa spor ayakkabılarla görülmeye başladı. Belli ki rahat ayakkabı giymesi tavsiye edilmişti.
Kanye West tarzı güneş gözlüklerinden bahsetmeden geçemeyiz. Kuzey Kore lideri ABD’den ölümüne nefret ediyordu. Ama bu ne onu Hollywood filmleri hayranı olmaktan alıkoymuştu, ne de Hollywood tarzı gözlük takmaktan.
Stil ikonu olmaktan çok uzak Kim de ikiyüzlülerden biriydi.
Paylaş