Sanal vitrin milyonlarca müşteriye ulaşıyor

1970-80’lerde Türkiye’de posta ile alışveriş ucuzdu. Sonra internet girdi hayatımıza ve e-ticaretin geldiği boyutu duysanız şaşırırsınız: 3.5 milyon kişi dijital alışveriş yapıyor. Bu sayı önümüzde üç yılda beş katına çıkacak.�

İletişim son sürat sanal aleme taşınırken alışveriş alışkanlıklarının da olduğu yerde saymasını beklemek olmaz.
Ben bu anlamda demodeyim. Alışveriş benim için ritüel. Dükkana gireceğim, ürüne dokunacağım, giyip çıkaracağım, kasada paketlenişini izleyeceğim ve o serotonini salgılayacağım...
Amazon bile girmedi hiç hayatıma. Ülkeler arasında üşenmeden taşırım kilolarca kitabı. Öyle internette kapağını görüp alamam çünkü. Sayfalarını karıştırmalı, kitabı koklamalıyım.
Ama bu anlamda dünya bir yöne gidiyor, ben aksi yöne...
Kriter kesinlikle benim gibi
e-ticaret dinozorları değil.
Her gün yeni bir e-ticaret sitesi açılıyor. Eskiden bunlar teknoloji ağırlıklı iken şimdilerde moda teknolojinin tahtını sarsıyor.
Markaların internetteki satışı mağaza satışlarının kat be kat üstünde oluyor.
Halbuki daha 10 yıllık hikaye. Moda üstüne e-ticaret ilk olarak vente-privee.com’la 2001’de Fransa’da başladı. Şirketin bugünkü değeri 2 milyar euro civarında.
İyi içerik, müşterilerin dahli ve müşteri memnuniyetini merkeze koyan moda konulu bir e-ticaret sitesinin başarılı olmaması imkansız. Bu anlamda dünyada başı çekenler şunlar: Refinery29, Gilt, Yoox, Shopbop, Net a Porter, Shop l’attitude.

En çok genç tasarımcıya yarıyor

Moda odaklı e-ticaret sektörü Türkiye’de de hızlı ilerliyor. Hem müşteri hem de markalar kazanıyor. Müşteriler ürünlere sokaktakinden uygun fiyatlarla sahip olabilirken markalar da yüksek adetlerde satış yapabiliyor. �
2011 itibarıyla Türkiye dünyanın yedinci en büyük e-ticaret pazarı olacak. Bu topraklarda online alışveriş yapan 3.5 milyon kişi var ve bu sayının üç yıl içinde 5 ila 7 katına çıkması bekleniyor.
Mağaza açmak, o kiraları ödemek, aynı zamanda mağazayı döndürmek tasarımcılar için zor. Türkiye’de bu işi yıllardır yaptığı halde çok geç mağaza sahibi olmuş, hatta olamamış tasarımcı çok.
E-ticaret siteleri sayesinde genç tasarımcılar mağazaya, geniş koleksiyonlara sahip olmadan kitlelere ulaşma fırsatını yakalıyorlar. Hem daha çok para kazanıyorlar hem de tanınırlıkları artıyor.�
Markalar keza öyle... Mağazaları olmayan yerlerde de satış yapmış oluyorlar.
Müşteri için de avantajlı. Anadolu’da adam gazetede bir tasarımcıyı görüyor, tasarımını beğeniyor ama nereden alacak? Birçok tasarımcının İstanbul dışında mağazası yok. İnternetten siparişi veriyor, 3-4 gün içinde elinde!�

İki milyon kişi her sabah trendyol.com’da alışverişte

Moda konulu e-ticarette Türkiye’de şu an en hızlı yükselen ve piyasa değeri artan sitelerden biri trendyol.com. Demet Mutlu tarafından kurulan site son altı ayda 18.2 milyon dolarlık yatırım aldı. Türkiye internet tarihinde bu bir rekor.
Site dokuz ayda iki milyon üyeye ulaştı. Çoğunlukla bir alışveriş merkezinden daha fazla satış yapıyor. Mesela bir spor markası burada bir günde 5 bin adet ürün sattı.
Günde 10 binden fazla ürün satılıyor trendyol.com’da. Birçok marka ve tasarımcının ürünlerini üçer günlük kampanyalar ve yüzde 85’e varan indirimlerle üyelerine sunuyor. Şu ana kadar sitede kıyafetten ayakkabıya, aksesuvardan dekorasyona, kozmetikten elektroniğe 700’den fazla markanın satışı gerçekleşti.
D&G, Converse, Atıl Kutoğlu, Que by Arzu Kaprol, Alexander Mcqueen, Bee Goddess, Ferre, Cavalli, Lacoste, Armani, Derimod, Batya Kebudi, Tag Heuer, Fornarina bu markalar arasında.
Satışların yüzde 50’si İstanbul ve Ankara, diğer yarısı Anadolu’ya. Buna köyler de dahil.
Muş’un bir köyünden İpekyol elbise satın alıp kargo sadece haftada bir köye uğradığı için uyaran müşterileri var.   �
Trendyol.com’da en kolay satılan ürün spor malzemesi (Converse, Adidas, Nike, Puma, Reebok). Çünkü insanlar modelleri biliyorlar, deneme ihtiyacı hissetmiyorlar.�
“İnternetten ayakkabı satılamaz” diye düşünenler olabilir ama iki-üç günde 1500 ayakkabı sattıkları oldu.