Paylaş
Kadın ve erkek eşittir. İster inanırsınız, ister inanmazsınız, hakikati değiştiremezsiniz.
Hayır efendiler...
Kadın mahallenin namusu falan değildir. Namusu kadında arayan dönüp kendine bakmalıdır.
Hayır efendiler...
Kadın uluorta kahkaha atar. Canı çekerse yerlerde yuvarlanarak güler.
Hayır efendiler...
Çocuk nikâhları masumane değildir. Çocuğa nikâh kıymak adiliktir.
Hayır efendiler...
“Güya kadın” diye bir şey yoktur. Kadın kadındır.
Hayır efendiler...
Kadın ve mücadele kelimeleri yan yana kullanılır. Kadın mücadelesi mücadelelerin en dirayetlisidir.
Hayır efendiler...
Kimse kızına sahip çıkmak zorunda değil. Kadınların sahibi ne babaları ne erkek kardeşleri ne amcaları ne devlettir; kadının sahibi kendisidir.
Hayır efendiler...
Tecavüze tahrik eden kadın değildir. Suçlu, buna yeltenendir.
Hayır efendiler...
Kadın evinin süsü, çiçeği değildir. Son dönemlerin popüler deyişiyle “çiçek senin babandır”!
Hayır efendiler...
Kadın erkeğin emaneti değildir. Kadın kendinden mesuldür.
Hayır efendiler...
Kadın mıdır kız mıdır bilmeniz gerekmez. Sizi zerre kadar alakadar etmez.
Hayır efendiler...
Kadın tecavüz çocuğunu doğurmayacak, devlet falan da bakmayacak.
Hayır efendiler...
Hamile kadın sokağa çıkar. İster göbeğini gere gere çıkar; ister bikinisiyle sahilde koşar.
Hayır efendiler...
Evdeki işler yetmiyor. Beğenseniz de beğenmeseniz de kadınlar evden dışarı çıkıyor, çalışıyor, hayata karışıyor.
Hayır efendiler...
“Yalnız bırakılan ya davulcuya ya zurnacıya” varmıyor. Kadın kendi ayakları üzerinde durmayı öğreniyor, başının çaresine bakıyor.
Hayır efendiler...
Kadına yönelik şiddet algıda seçicilik değil. Her sabah uyandığımızda memlekette en az bir kadın katledilmiş oluyor.
*
Sorunu doğru teşhis edelim ki çözebilelim.
Kadına şiddetin nedeni, yukarıda saydığım söylemleri diline pelesenk etmişlerin, beynine japonla yapıştırmışların yargıdaki, siyasetteki, adliyedeki, evdeki, okuldaki, sokaktaki yansımalarıdır.
Kadın cinayetleri politiktir. Çünkü her şey bir yana, kadına şiddet erkekçi zihniyetin güç ve iktidar meselesidir.
Bu zihniyetin kadını her daim zayıf ve korunmaya muhtaç bir yaratık gibi göstermesinin, yeri gelince onu okşamasının, yeri gelince ona saldırmasının, yeri gelince onu bastırmasının nedeni bu erkekçi düzeni sürdürmekteki inadıdır.
*
Özgecan vahşetinin üstünden daha bir hafta geçmeden Antalya’da bir kadın sokak ortasında iplik yumağıyla bayıltılıp kaçırıldı, tecavüze uğrayıp öldürüldü. Genç bir kadın sevgilisinin arabasının altında kaldı.
İzmir’de bir kadın otomobilde boğularak öldürüldü ve cesedi dereye atıldı. Diyarbakır’da bir kadın katledildi.
Çengelköy’de bir kadın kocası tarafından 50 parçaya doğranarak çöp tenekesine fırlatıldı.
Tekirdağ’da iki küçük kız, Bursa’da bir kadın cinsel tacize uğradı. Ataköy’de 13 yaşındaki kıza tecavüz eden yaratık suçüstü yakalandı.
Bu arada bir okul müdür yardımcısı kısa etek giyen kızları taciz etsinler diye sınıf başkanlarından tim kurdu.
Siyasiler çıkıp yok pembe otobüstü, yok idamdı, yok hadımdı; ipe sapa gelmez önerilerde bulundu.
Bol bol gözyaşı döküldü.
Ama kadına şiddeti besleyen erkekçi kafaların hiçbiri özeleştirisini yapmadı.
*
Hayır efendiler!
Erkek zihniyet dile geldikçe, beyinlerde yeşerdikçe kadına şiddet bitmez.
Samimiyetle bir şeylerin değişmesini istiyorsanız...
Değişime kendinizden başlayacaksınız.
Paylaş