Maaştan 25 TL kesiliyor, sınırsız çay içiliyor

Hürriyet’in parlamento muhabirlerinden Bülent Sarıoğlu’yla birlikte Meclis’e basın kapısından giriyorum.

Haberin Devamı

Karşımda upuzun kırmızı halı serili bir koridor... Buraya “basın koridoru” deniyor. Koridor boyunca içinde üç-beş bilgisayar olan küçük odalar uzanıyor. Bunlar gazetelerin Meclis büroları. Eskiden bu kat portmantoymuş, milletvekilleri buralara özel eşyalarını bırakıyormuş. Sonra Meclis’in karşısına ek binalar yapınca bu kat gazetecilere ve televizyonculara verilmiş. ıleride Meclis’in eski, siyah beyaz resimlerinin yer aldığı basın toplantısı salonu var. Üst katta parlamento muhabirleri derneği yer alıyor. ıçeride şimdi retro diye tanımladığımız mobilyalar; kılıfları yeni değişmiş. Bu dernek odasının yanı açık ofis, burada canlı yayınlar yapılıyor.
şeref Holü’ne doğru yol alıyoruz. 2000’lerin kıyafetleri içinde insanlar, sanki 60’lı yıllara ışınlanmışız gibi hissediyorum. Masonik işaretler barındırdığı söylenen mermerler hissiyatımı ikiye katlıyor. ıleride, muhalefet grup toplantı salonlarının yanında “iktidar kulisi” yer alıyor. Duvarlara monte televizyonlarda Meclis TV açık. Saat 16.00’da burada tatlı, meyve, sandviç standı açılıyor, yedikleri milletvekillerinin hesabına yazılıyor. Ayrıca her ay milletvekillerinin maaşından 25 TL kesiliyor, bunun karşılığında sınırsız çay hakları var. CHP, MHP, BDP ve DSP’nin kullandığı “muhalefet kulisi” iktidar kulisinden daha küçük. Grup günleri kulislere açılan bahçelerde sigara içmek için konulmuş camekanlı bölmeler kalabalık oluyor. Ama buralarda milletvekillerinden ziyade korumalar takılıyor. Kulislerin yanında telefon odaları var ama eskisi gibi ihtiyaç kalmadığı için içerlerinde bir Allah’ın kulu yok.
Salı günü grup toplantıları ve bunlara katılan ziyaretçiler nedeniyle Meclis’in en kalabalık günü. şeref Holü’nde, Başbakan’ın makamına çıkan merdivenlerde bir grup ziyaretçi Erdoğan’la birlikte fotoğraf çektirmek için bekliyor. Milletvekili Zeyd Aslan başlarında duruyor çünkü normal şartlarda polis orada durmalarına izin vermiyor.

Her yerde sigara içiliyor

Haberin Devamı

ıstanbul’da nasıl sigara yasağı her yerde deliniyorsa büyük sigara karşıtı Başbakan’ın kentinde de öyle. Birçok yerde tiryaki sorduğu takdirde, kül tablası getirilip önüne konuyor. Hiç birbirimizi kandırmayalım. Kapalı mekanlarda siyasetçiler de dahil olmak üzere herkes sigara içiyor. Bu yasak da sonuna kadar deliniyor.

Haberin Devamı

Erdoğan: “Limon sıktığını görmesin, Fevzi hoca kızar”

Fevzi Hoca adlı balık lokantasına giderken yolda Metehan uyarıyor: “Aman balığa limon sıkayım deme!”
Neden ki?
“Fevzi hoca kızıyor.”
Fevzi hoca bir tek bana kızacak sanmayın, balığa limon sıktığı takdirde Başbakan’a da kızıyor, bakanlara da...
Hatta bir Kızılcahamam molasında Başbakan balığa limon sıkmakta olan Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ı uyarıyor: “Bak Fevzi hoca kızar!”
Zaten masaya limon gelmiyor, isterseniz garsonlar biraz surat yapıyor. Fevzi hocanın kesin talimatı var.
Başkent balık restoranlarından geçilmiyor ama siyasetçiler ağzının tadını biliyor. Fevzi hoca onların meşhur ettiklerinden. Hatta Başbakan Erdoğan’ın bizzat “Gel bizim kentte dükkan aç” dediklerinden. Başbakan 2.5 yıl önce dönemin Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe ile Akçaabat’taki Fevzi Hoca’da yemek yerken böyle davet ediyor onu Ankara’ya. Yer sorunu da yaşamıyor, Çevre ve Orman Bakanlığı’nın arazisini alıveriyor. O gün bugündür Fevzi Hoca’nın Ankara’daki yeri full çekiyor. ışler o kadar tıkırında gidiyor ki Fevzi hoca çok geçmeden başkentteki ikinci şubeyi de Gaziosmanpaşa’da açıyor.
Mübalağa etmiyorum, bugüne kadar en iyi çinekobu burada yedim. Mezgiti de çift tava yapıyorlar. Bir tarafı bir tavada, diğer tarafı öbür tavada kızarıyor.
Buraya gelmeyen yok. Cumhurbaşkanı Gül 1 Ocak’ta soluğu burada aldı. Başbakan mezgit, kalkan ve barbun yiyor. Baykal kendi arayıp parti merkezine köfte ve balık sipariş veriyor. Diğer müdavimler Abdülkadir Aksu, Sayit Yazıcıoğlu, Nazım Erken, Cemil Çiçek ve Salih Kapusuz gibi isimler. Hasan Celal Güzel bu ara sık geliyor, karides ve kalamarı seviyor. Buradan zaman zaman kabineye, Bakanlar Kurulu’na balık gittiği de oluyor.
Mekanın ikinci katında özel odalar var. Bakanlar, müsteşarlar hep bu odalarda... Çünkü siyasetçilere ulaşamayan işadamları ve diğerleri onları burada yakalayabileceklerini biliyor ve “Sayın Bakan, benim bir durumum vardı” istekleri yıldırabiliyor. 

Yazarın Tüm Yazıları