Paylaş
İkincisi Can Almanak 2016 piyasaya çıktı.
Almanak hazırlamak zor iştir. Yılın olaylarını eksiksiz toparlamak, onları bir kitap haline getirmek uzun saatler ve yoğun çalışma ister.
Konumuz, kültür sanat olaylarını önümüze seren bir almanak ise bu iş daha da zor. Neden derseniz...
Çünkü kültür sanat sayfalarının ve kültür sanat haberciliğinin giderek yok olduğu bir dönemde olup biteni izlemek için fazladan çaba sarf etmek gerekiyor.
Ama tam da bu yüzden önemli. O nabzı tutan birileri de olmalı.
Bu nedenle, Can Almanak’ı hazırlayan ekibi (Yekta Kopan, Zeynep Miraç, Sibel Oral, Ali Granit, Sırma Köksal, Can Öz, Muhsin Akgün, Murat Kaspar, Begüm Bakırcı, Mustafa Çevikdoğan, Aylin Samancı, Mert Tokur) ayrıca tebrik etmek gerekiyor.
“Yahu internetten bütün bilgilere ulaşırım, ne gerek var almanağa, ne için alayım?” diyenlere Yekta Kopan’ın cevabı hazır:
“İnternet ortamında bütün o bilgilere bir zaman sıralaması içinde, seçilmiş ve özünü anlatacak şekilde hazırlanmış olarak ulaşamayacağınız için. Can Almanak 2016, kültür sanat dünyasındaki gelişmelerle, Türkiye’deki ve dünyadaki siyaseti paralel bir şekilde okumanızı sağlayacağı için. Hafıza kaydı tutabilmeniz için. Ve kitapseverlerin gayet iyi anlayacağı bir özelliği daha var; bir nesne olarak tam bir ‘kütüphane güzeli’ olduğu için.”
Can Almanak 2016 kültür sanatla da sınırlı değil aslında. Sayfalarda kültür sanat hadiseleri boylu boyunca işlenirken, sayfaların alt kısmındaki ince banttan yıl içinde Türkiye ve dünyaya damgasını vuran siyasi gelişmeleri, hak ihlallerini takip edebiliyorsunuz.
Almanak sergileri, konserleri, festivalleri, kitapları, oyunları vs. ele alırken, sadece hatırlatmak amaçlı da olsa Cerattepe davası, mülteci anlaşması, sınır dışı edilen akademisyenler, MHP kongre krizi, bombalı saldırılar ve darbe girişimi gibi tüm yıl boyunca hayatımıza etki eden olaylara da gözünü kapamıyor.
Yani evet, bu bir kültür sanat almanağı ama 2016’da olup biten her şeyi içeriyor.
Kültür sanat haberleri de sadece konser, sergi, film vs. değil, kenti de kapsıyor. Örneğin ben, kent hafızasının bir parçası olan ve bu yıl “soylulaştırılan” Narmanlı Han’ı yazdım.
Benim gibi ufacık da olsa katkıda bulunan başkaları da var.
Rutkay Aziz dostu Tarık Akan’ı, Deniz Türkali babası Vedat Türkali’yi, Fazıl Say hocası İlhan Baran’ı, Murat Meriç Ergüder Yoldaş’ı, Yaprak Özdemiroğlu babası Attila Özdemiroğlu’nu, Cem Sorguç Venedik Mimarlık Bienali’ni, Metin Solmaz Bob Dylan’ı, Etem Öztürk Leonard Cohen’i yazmış.
Meltem Cumbul’un gösteri sanatlarının emekçilerine dair açıklaması, Pelin Opçin’in Joan Baez’e mektubu, Barış Bıçakçı’nın gözaltına alınan yazar ve öğretmen Murat Özyaşar’a dair yazısı da sayfalarda yer bulmuş.
Geçtiğimiz yıl yazdığımı yine yazıyorum; unutmamak için, unuttuğunuzda
dönüp bakmak için mutlaka alın bir tane.
Paylaş