Kurban edilecek hayvana saygı ve nezaket şarttır

BİR vatandaş kurbanlık pazarından satın aldığı boğayı kesim yerinde sıraya girerken elinden kaçırıyor.

Haberin Devamı

Kurban edilecek hayvana saygı ve nezaket şarttır

Gözleri bağlı boğa kaçarken 3 metrelik çukura düşüyor.
Çukurun içi kanla ve kurban atıklarıyla dolu.
İtfaiye ekipleri gelip çukura giriyorlar. Boğa huysuzlaşıp ekiplere müdahale imkânı vermiyor.
Belediyeden veteriner hekim çağrılıyor.
Devamını DHA’dan Ramazan Almaçayır’ın haberinden gözyaşları içinde okudum...
Gözleri bağlı boğa bir sağa bir sola gidiyor. Zaman zaman kafasını toprak zemine çarpıyor. Olay yerine varan veteriner hekim boğaya bir uyuşturucu iğne fırlatıyor. Boğa çukura yığılıyor.
İtfaiye eri aşağı inince boğa yeniden harekete geçiyor. Boğaya ikinci bir uyuşturucu iğne atılıyor. Bir iğne daha, bir iğne daha...
Boğa yorgun düşüp yere yığılıyor. Çukurdaki iki saatin sonunda boğanın karnından ve bacaklarından bağladıkları halatı vince takıyorlar. Boğa vinç yardımıyla yukarı çekiliyor. Sonra da kafası yere vura vura götürülüyor.

*

İnternette boğanın vinçteki görüntüleri dolaşırken oyuncu Erkan Can şöyle bir tweet attı: “İslam geleneğinde kurban edilecek hayvana saygı ve nezaket şarttır. Biz büyüklerimizden böyle gördük.”

*

Hani bu bayram kurban kesim yerlerinde gerekli alt ve üstyapı sağlanmıştı?
Hani çevre kirletilmeyecekti? Boğaz da dahil olmak üzere her yer kan gölüne döndü.
Hani kesim yerlerinde yeterli sayıda veteriner hekim bulundurulacaktı? Öyle olsa boğa için veteriner hekim belediyeden mi çağrılırdı?
Hani işin uzmanları kesimleri yapacaktı? Hastanelik olan binlerce acemi kasaba ne demeli?
Hani kesim yerlerinde çocuklar olmayacaktı? Elinde gofret güle oynaya kesim izleyen çocuklar nedir?

*

Birçokları hayvanları odun sanıyor.
Hisleri olmayan, sevgi nedir bilmeyen, insanın hizmetkârı yaratıklar belliyor.
Onların acıklı bir film sahnesi izlerken ağlayan goril Koko’dan haberleri yok.
Ya da...
Ölmeden önce sahibine “İyi ol. Seni seviyorum” diyen papağan Alex’ten...
İneklerin arkadaşlarından ayrıldıklarında stres yaşadıklarından...
11 Eylül’de Dünya Ticaret Merkezi’nde 70 kat aşağı inmeleri için görme engelli sahiplerine klavuzluk eden Salty ve Roselle adlı iki köpekten...
Pitbull’ların saldırısına uğrayan 5 çocuğun hayatını kurtarmak için canından olan George adlı Jack Russell’dan...
Suyun 30 metre altında ayağına kramp giren bir dalgıcı kurtaran beyaz balinadan...
Huzurevinde kimin öleceğini önceden hissederek son anlarında yataklarında yanlarına uzanan kedi Oscar’dan...
Bebekken ona bakan ilk sahibini yıllar sonra vahşi doğada karşılaştığında hatırlayıp ona sarılan goril Kwibi’den...
Hiçbirinden haberleri yok.

*

Birçokları dünyadaki tek değerli varlık insanmış gibi davranmayı sürdürecek, biliyoruz.
O onların ayıbı, günahı.
Ama biz öyle olmadığını bilenlerin bu gaddar insanlarla dolu gezegende elinden pek bir şey gelmese de...
Şunu talep etmeye hakkı var herhalde...
Cezaları tavan mı yaptıracaksınız, denetimi mi sıkılaştıracaksınız, ne yapacaksanız yapın ve Kurban Bayramı’nda artık şu vahşet görüntülerine maruz kalmayalım.
Canımız yanıyor.

Yazarın Tüm Yazıları