Paylaş
Nereden mi biliyorum, jean pazarıyla ilgili son araştırmadan yola çıkıyorum. Merak ettiyseniz, işte diğer sonuçlar...
KİŞİ BAŞINA ALTI ADET
Türkiye’de hazır giyim alışverişi yapan kişilerin severek giydiği ortalama 6 jean’leri var. Yaş gençse jean’lerin gardıroptaki üstünlüğü artıyor. Yani jean hâlâ gençlikle özdeş.
EŞ-ARKADAŞ SEÇİYOR
Ülkemizde insanlar jean alışverişine tek başına çıkmayı pek tercih etmiyor. Tek başına jean alanlar sadece yüzde 37 oranında. İnsanımız jean seçiminde bir yakınının samimi görüşlerine ihtiyaç duyuyor. Arkadaşlar ve eşler (yüzde 49) en iyi alışveriş arkadaşları. Bu kişilerden sonra en çok tercih edilen kişiler anneler ve kardeşler. Jean alırken görüşlerine en son başvurulan ise babalar (Yüzde 4).
HAFTA İÇİ YÜZDE 50
Eskiden haftasonu kıyafeti olarak algılanan jean için artık haftanın hangi günü olduğu fark emiyor. İnsanların yüzde 50’si jean’i hafta içi ve hafta sonu giyiyor.
ÜÇTE İKİSİ KEMERSİZ
İnsanların yüzde 91’i jean’in altına spor ayakkabı giyiyor. Gece jean’in altına topuklu ayakkabı kullanımı da artıyor. Kemer kullanımı ise arada kalan bir mesele. Her zaman kemer takarım diyenler (yüzde 33), hiç takmam diyenlerden (yüzde 26) fazla.
PAZAR YERİNE DÜKKAN
Türkler jean’i mağazadan alıyor, en yüksek ücreti jean’e veriyor. Jean’in en az sattığı yer açık pazarlar.
BİZDE BOL KESİM GÖZDE
Dünyada daracık jean modası varken Türkiye’de bunun tersine genç kızlar bol jean’lere hücum ediyor. Örneğin Mavi’nin bol jean’i Delidolu satışa sunulmadan, mağazadaki fotoğraflarından ve Facebook’tan keşfedildi, bir ayda 500 kişi jean için sıraya girip mağazaya ismini bıraktı.
Türküm, doğruyum, çalışkanım, jean’imi eşim ya da arkadaşımla seçerim, ana-babamı karıştırmam. Kafama toka, jean’ime kemer takmam. Ucuzcuyum gerçi, jean’lerim pazardan değil markalı. Hafta sonu kıyafeti anlamam, işe de jean’le giderim. Gardırobumdaki altı jean niye ki?
Mavi, Berlin Moda Haftası’ndaydı
Berlin’deki Bread & Butter fuarında, buraya katıldığı 2003’ten beri devamsızlık yapmayan Mavi’nin standını ziyaret ettim. İki günde standı 3 bin kişi gezmiş.
Mavi bu yıl kapsamını genişleterek Mercedes Benz Berlin Moda Haftası’nda da 2011 ilkbahar-yaz koleksiyonunu sergiledi.
500 davetlinin izlediği defileden anlaşıldığı kadarıyla önümüzdeki yaz şunlar moda: Çizgili jean’ler, pullu jean’ler, yandan bağlamalı şortlar, dar kesimli kargo pantolonlar, şalvar kesimli jean’ler, yerlere kadar uzanan yelekler, belden büzgülü mini elbiseler...
İstanbul için mekan önerim Sultanahmet
Bread&Butter belli bir vizyona sahip markaları buluşturuyor. Fuar deyince aklınıza bizim TÜYAP’takiler gelmesin; Bread & Butter, yaratıcılıkta sınır tanımayan standlarıyla apayrı. Diesel’inki film stüdyosu gibi dekore edilmiş, Paul Frank’inkinde bir çizgi kahramanın evinde gibisiniz...
Fuar ekibinin yaratıcılığı son mekan seçiminden bile anlaşılabilir. Berlin’in göbeğindeki, Hitler’in havalimanı diye de bilinen Tempelhof .
Bir ara Bread&Butter’cılar İstanbul’a da gelip bakmışlar, “Burada da yapabilir miyiz?” diye... Fakat mekan bulamamışlar. Bu şehir efsanesi mi bilinmez ama doğruysa benim önerim Sultanahmet Meydanı olur. Hem de Nike en baba standı kapar. Ne de olsa bu meydan tarihteki Nike İsyanı’na ev sahipliği yapmıştı.
Malumunuz o zaman burası hipodromdu. Ve araba yarışlarında haksızlık yapıldığı gerekçesiyle isyan çıkmıştı. Millet sokakta “Nike!” (Zafer demek ve bildiğiniz ünlü spor ayakkabı markası) diye bağırdığı için isyan bu adı almıştı. Bakın, daha güzel yer mi olur? Hem bir markaya ilham vermiş hem tarihi önemi var. Gelsinler, burada yapsınlar fuarı.
Paylaş