Kitabı kapağına göre yargılamayın

Yaşayan Kütüphane fikri ilk olarak Kopenhag’da yerleşik “Şiddeti Durdurun” isimli bir gençlik örgütü tarafından geliştirildi ve 2000 yılındaki Roskilde Festival alanında ilk kütüphane kuruldu. O tarihten bu yana her yıl Avrupa’nın çeşitli ülkeleri başta olmak üzere çok sayıda gencin bir araya geldiği başka yerlerde de kurulmaya devam ediyor.

Haberin Devamı

Ülkemizde ise 5 yıldan beri TOG’lu (Toplum Gönüllüleri Vakfı) gençler tarafından hayata geçiriliyor.

** ** **

Yaşayan Kütüphane bir magazin etkinliği, kitapların özel hayatlarının ifşa edildiği bir yer, kariyer, psikoterapi ya da kurum tanıtım alanı, kâr amacı güden bir etkinlik, bir grubun, kültürün temsil ettiği bir alan değil.
Yaşayan Kütüphane normal bir kütüphane gibi işliyor; okurları, görevlileri ve kitapları var ama onu bilindik kütüphanelerden ayıran kitaplarının insanlar olması.
Bu insanlar, etnik kimlik, cinsel yönelim, inanış gibi bazı özelliklerinden dolayı toplumda ötekileştirilmiş, ayrımcılığa maruz kalmış ve dışlanmış bireyler. Yani toplumda önyargıların hedefindekiler.
TOG gönüllüleri bu kişilerden oluşan kütüphaneye insanları okur olarak davet ediyor, onlara önyargıları üzerine gidebilecekleri, “öteki” sıfatı yapıştırılmış insanları tanımaya yönelik bir ortam sağlıyorlar.
Toplumsal barışa daha doğru ve güzel bir katkı olabilir mi...

** ** **

Yaşayan Kütüphane’ye adımınızı attığınızda ilk önce etkinlik alanındaki standa gidip kayıt oluyorsunuz. Bir görevli sizi okumak istediğiniz “kitaba” yönlendiriyor. Karşınızda kitap yerine sizinle sohbet etmek için bekleyen bir insan buluyorsunuz. Toplumun bir kesiminin zihninde “yabancı” veya “öteki” olarak konumlandırılmış bir insan, mesela bir seks işçisi ya da bir transseksüel... Ya da bir Yahudi, Ermeni, Kürt, Alevi, şizofren, eşcinsel, eski uyuşturucu bağımlısı...
Farklılıkların rengini yazılmış satırlar yerine samimi bir sohbet aracılığıyla öğreniyorsunuz. Merak ettiklerinizi sorup cevap alıyorsunuz. Yarım saatlik sohbetin ardından farklı yaşam tarzlarına sahip insanlarla tanışmanın mutluluğuyla kütüphaneden ayrılıyorsunuz.

** ** **

Yaşayan Kütüphane, insan haklarına ve insan onuruna saygıyı teşvik eden bir araç. Ayrımcılığa yol açan önyargılarla ilgili yapıcı diyaloglara imkan sağlıyor. Günlük hayatta çok fazla bir araya gelme fırsatı bulamayan insanları kişisel deneyim paylaşımına dayalı bir düzlemde buluşturuyor.

** ** **

Tepeden bilinçli olarak kutuplaştırıldığımız günlerden geçerken, birbirimize karşı bilenmemiz devlet eliyle teşvik edilirken, tam da ihtiyacımız olan şey Yaşayan Kütüphane.
Çocuğum olsa elinden tutup götürürdüm. Daha önyargıların oluşmadığı yaşta herkesle barışık olmayı öğrensin diye.
Ama önyargıları kırmanın yaşı yok. Yaşınız kaç olursa olsun, muhteşem bir deneyim, toplumun her kesimiyle barışmak için bir fırsat.
Yaşayan Kütüphane 17-18 Mayıs’ta, 12:00-18:00 saatleri arasında, bu kez Kadıköy Kent Konseyi işbirliğiyle Kadıköy Yoğurtçu Parkı’nda.
Hakikaten kaçırmayın.


Yazarın Tüm Yazıları