Kayak için 60 geç değil

Hayatın 40’ında başladığına inananlar artıyor. O yüzden Mehmet Ali Şahin’in 60’ında kayağa başlamasını garipsemedim. Ayrıca yaşayan, eğlenen, spor yapan politikacı örneği sergilemesini de destekliyorum.

Bu topraklarda “yaşayan” politikacı görmeye hasretiz.
Yani... Hayatı sadece miting meydanlarından grup toplantılarına, siyasi temaslardan halk buluşmalarına mekik dokuyarak geçmeyen...
Tüm bunların arasına hayata dair de, gerçekten yaşadığını gösteren bir şeyler sıkıştırabilen...
Sarkozy’yi koşarken, Obama’yı yüzerken görüyoruz da...
Bizimkileri ancak hep sıkıcı takım elbiseler içinde demeç verirken. O yüzden istisnalara rast gelince hoşuma gidiyor, siyasetçinin başka bir gezegende değil de benimle aynı dünyada yaşadığını hatırlıyorum.
TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin’in dün Hürriyet’ten Şükrü Küçükşahin’le pistteki fotoğrafını görünce düşündüm...
şahin’in kar sapanı yapmasından belli ki kayağa yeni başlamış. Kayakları üçgen şeklinde kapayarak aşağı doğru inmeye kar sapanı denir ve kayağa yeni başlayanlar ilk bu stili öğrenir. Hemen Google’ladım. şahin 1950 doğumlu. Yani 61 yaşında. Vay be! Neresinden baksanız, karşımızda 50’sinden sonra sadece sıradan bir spora değil, kayak yapmaya başlamış biri var.
Kayak öyle bir spor ki... Gençliğinde korkusuzca kendini zirveden aşağı salanlar bile yaş ilerleyince korkuya kapılmaya, eskisi gibi cesurca kayamamaya başlıyorlar. Hâl böyleyken Şahin’in yeni bir başlangıç için kayağı seçmiş olması takdire şayan.
Bir nokta daha var. Şahin’in partidaşlarının çoğunun kayağı bir Beyaz Türk aktivitesi olarak görüp bu spora burun kıvıracaklarını tahmin ederim. “Zengin sporu” diye bilinen kayağa mesafeli durmaması da güzel.
Şahin’in kayak macerasının detaylarını öğrenmek için Şükrü Küçükşahin’i aradım. Şahin spora nasıl başladığını anlatmış ona.
Bakın nasıl...
Şahin, spordan sorumlu devlet bakanı iken bir il müdürleri toplantısı için Uludağ’a gitmiş. “Herkes güzel güzel kayıyor. Biz niye seyirci kalalım” demiş. Piste çıkmış ve öğrenmeye başlamış. Erzurum Kayak Olimpiyatları görüşmeleri sırasında da birkaç kez Palandöken’de denemeler yapmış. Ama hâlâ uzun pistlere çıkmaya korktuğunu söylüyormuş.
Şöyle demiş Şükrü Küçükşahin’e:
“Beyaz, umut demek. Özellikle gençler için söylüyorum, beyaz geleceğe dair umutları artırır. Ben kayarak gençleri kayağa teşvik etmek istiyorum. Çocuklarımı da kayağa başlamaları için cesaretlendirdim. Kayak yaparken bırakın yorulmayı, ben dinlendiğimi hissediyorum.”
Şahin’in oğlu Burak kayağa geçen yıl, kızı Büşra ise bu yıl başlamış.
Şahin şimdilik hoca eşliğinde kayıyor. Önümüzdeki yıllarda kendisini slalom yaparken, diğer siyasetçileri ise -hadi kayaktan geçtim- hayata dair ne olursa, onu yaparken görmek dileğiyle...

Tüm sporları deniyor

Mehmet Ali Şahin’in 2003’ten bu yana fotoğraflarını taradığınızda denemediği spor olmadığını görüyorsunuz.
Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü personeliyle birlikte aerobik yapmış.
Fenerbahçe’nin suni çim saha açılışında penaltı atmış.
2003’te tenis dersi almaya başlamış. Avrasya Maratonu için ıstanbul’a giderken Abant’a uğrayıp at binmiş.
Antalya’da Köprülü Kanyon Milli Parkı’nda rafting yapmış.
Kameralara yansımayan başka spor faaliyetlerinde bulunmuş mu bilmiyorum.
Biz nedense politikacı ve spor deyince doğrudan Deniz Baykal’ın yüzmesini, Kürşat Tüzmen’in dalmasını hatırlıyoruz. İkisi de bu iki sporu çok iyi yaptıklarından belki.
Mehmet Ali Şahin’in fotoğraflarına baktığımızda hepsinde amatör olduğu izlenimini veriyor.
Ama olsun, en azından deniyor.
Yazarın Tüm Yazıları