İdealler daha güzel yarınlar içindir

Nerede? Twitter’da, Facebook’ta, arabada, lokantada, yemek masasında. Öyle, kendi aramızda. Bir şeyleri değiştirmek için ne yapıyoruz? Daha çok söyleniyoruz; birkaç yılda bir de oy veriyoruz.
O kadar.
Kaçımız gidip STK’larla çalışıyor, eylemlere katılıyor, farklı bir yol deniyor? Saymayalım, utanırız bence.

*

Bizi utandıracak biri daha var...
Mersin Üniversitesi’nde Şehir ve Bölge Planlama okuyan 22 yaşındaki Boran Ovayolu.
Boran, 13 Temmuz’da ‘İki Teker Hürriyet’ sloganıyla Mersin’den pedala bastı.
Bisikletiyle başladığı 2 bin 500 kilometrelik yolculuk 30 Ağustos’ta İstanbul’da son bulacak.
Amacını şöyle özetliyor: “Doğayı önemseyen ve koruyan, kaliteli yaşam standartları olan ve içindeki canlıların hür yaşadığı kentler için pedallıyorum.”
Rotası Akdeniz, Ege ve Marmara bölgelerini kapsıyor, geçtiği yerlerin doğasını ve yerleşimini inceliyor, bunları da internette ve sosyal medyada paylaşıyor.


Boran Ovayolu

*

Biz klimalı odalarımızda ‘Depremde sığınılacak yeşil alanlara AVM yapmışlar’ diye isyankâr tweet’ler atarken, Boran bu cehennem sıcağında bisikletiyle günde 55-60 kilometre yol yapıyor.
Sabaha karşı 05.00 ile 11.00 saatleri arasında pedallıyor. Hedefindeki durağa ulaşamadıysa mola verip akşamüstü devam ediyor.
Yokuşları ve rampaları belirli bir tempoyla çıkıyor. İlk başta ayakları çok ağrıyor; bir ivme yakaladıktan sonra alışıyor ve ısınıyor. Tekeri patladığında kendisi tamir ediyor.
Yanında küçük bir sağlık çantası, şampuan, diş fırçası, güneş kremi, deodorant, sinek kovucu, kıyafet, çadır, mat, şişme yastık, yedek lastik, pompa ve bisiklet kilidi taşıyor.
Dört gün çadırda kalıyor, bir gün pansiyonda ya da tanıdıklarda konaklıyor.
Karbonhidrat ve protein ağırlıklı besleniyor, bol meyve tüketiyor, vitamin alıyor, enerji içeceği ve soda içiyor.
Bisikletinin üzerindeki iki matara haricinde bagajında da bir şişe fazladan su bulunduruyor. Susuz kaldığında yanından geçen TIR’dan su takviyesi yaptığı oluyor.

*

Boran’ın yolda tanıştığı insanlar da onun gibi. Akyar’da tanıştığı Hakan Topal mesela, AKUT Mersin Bölge Sorumlusu, Mersin’den Ankara’ya ‘Adım Adım Lösemi ile Mücadele’ sloganıyla yürümüş.
Boran yolculuğu boyunca geçtiği yerlerin kültürel zenginliklerini ve yerel halkın sorunlarını da paylaşıyor. Tünel yapımında çalışan işçilerle de konuşuyor, köylülerin dertlerini de dinliyor, yeri geliyor çöp toplayan insanlara yardım ediyor.
Eski Rum köylerini, kuş cennetlerini, kaleleri, tarihi konakları geziyor, harita tarihçileriyle sohbet ediyor, caretta caretta yuvalarını görüyor.
Bazen Norveçli bir bisikletçi ona yoldaşlık ediyor, bazen karayolları işçileri soğuk içecek ikram ediyor.

*

Mersin’den öteyi ilk kez görüyor Boran.
Deniz kıyısından bisikletle bulutlara kadar çıktığını, göğsüne bulutların çarptığını; bir tarafı yeşil, bir tarafı masmavi Akdeniz’i gördüğünde “Şu an hissettiklerimi yaşamak için bu yola çıktım” diye düşündüğünü anlatıyor.
“Zor mu? Çok zor. Bıktıran yerler oldu” diyor. Ama şöyle de devam ediyor: “Çok güzel insanlar tanıdım. Kendimle ilgili yeni şeyler keşfettim, kendimi buldum. Hür olduğumu, yaşadığımı hissettim. Altı yıllık idealimi gerçekleştiriyorum. Hüseyin abimin dediği gibi, idealler daha güzel yarınlar içindir.”