Gözüme takılanlar

Bunlar gardıroplara sığamadıklarından mutfağa doğru genişliyorlar.

Modern şehir hayatının “dışarıdan yemek söyleme” alışkanlığını geliştirdiği ve oda sayısı arttıkça kiraların fırladığı günümüzde küçük apartman dairelerinde oturanlar kıyafetlerinin bir kısmını mutfakta saklamaya başlıyor.

Çatal almak için mutfaktaki en üst çekmeceyi açıyorsunuz, bir de ne göresiniz, çekmece çatal yerine çorap dolu!

Buzdolabının kapağını aralıyorsunuz, raflarda ayakkabılar karşınıza çıkıyor, fırında kazaklar saklanıyor.

TABULAR YIKILIYOR

Haberi vardı, ilk online helal sex shop açılmış: elasira.com. Tabii bizim ülkede internette acayip bir yasakçı zihniyet hakim olduğu için girip gezinemiyoruz, ne menem bir şey göremiyoruz.

Ama çıkan haberlere göre açıldığı gün siteden 70 bin kişi alışveriş yapmış, ne demekse tüm ürünler helalmiş, vibratör, porno film gibi şeyler değil, masaj yağları, iç çamaşırları falan satıyorlarmış.�

Buyrun size ıslam’la ilişkili yıkılmakta olan bir tabu daha...

Çoğu kadın Müslüman sanatçılar, seksi pozlarda nü resimler yapmaya başladı.

Malum, ıslam’da nü resim yasak. Bunun nedeni, çıplak bir figürün cinsel düşünceleri tetikleyeceği tabusu.

Dinin otoriteleri Müslüman sanat öğrencilerinin okullarda çıplak modelli çizim derslerine katılmalarına da karşı, halbuki bu klasik resim eğitiminin olmazsa olmazlarındandır.

Nü resim yapan Müslüman sanatçıların birçoğu ölüm tehditleri alıyor ama bundan vazgeçmiyorlar, bravo.

SİNEMADA 80’LER TRENDİ

Hani bizim dizilerle ilgili de sık yapılan bir tartışmadır... Yeni ve yaratıcı fikir bulmak zor olduğundan eski dizilerin yeni versiyonları çekiliyor, edebiyat uyarlamaları yapılıyor, denir.

Bu tartışmadan payını Hollywood da ziyadesiyle alır. şimdilerde konu yine gündemde: “Hollywood yeni fikir üretemiyor mu?”

Nedeni de endüstrinin birçok 80’ler yapımını yeniden çekmesi. 16 Nisan’da bizde de vizyona girecek olan “Clash of Titans / Titanların Savaşı” (orijinali 1981 yapımı), haziranda vizyona girmesi planlanan “Karate Kid” (orijinali 1984 yapımı) ve “A-Team / A Takımı” (orijinali 1983 yapımı) mesela.

2011’e yetiştirilmeye çalışılan “Ghostbusters / Hayalet Avcıları”, “Smurfs / şirinler” ve tabii “21 Jump Street / 21. Sokak” bunların ardından gelecek olanlar.

Hollywood gerçekten fikir kabızı mı oldu bilmem ama genelde işler iyi gitmediğinde duyulan geçmişe özlem, yani nostalji belli ki bir kez daha devreye giriyor.

AYI KADINLAR

“Ayı ayağı” UGG’lardan sonra bu hallere geleceğimiz belliydi. Coco Chanel herhalde mezarında dört dönüyordur. Karl Lagerfeld sağ olsun, UGG’larla başlayan evrimi “Ayı kadın”lara kadar getirdi.

Hani şu saçma sapan teori vardı; “Eşcinsel modacılar kadınları çirkin göstermek için abuk kılıklar tasarlıyor” diye... Neredeyse inanacağım. şaka bir yana ama modada zurnanın zırt dediği yer de bu galiba.

Ha bakın bu kıyafet ancak bir kutup seyahatinde işlevsel olabilir. Mehmet Y. Yılmaz söylemişti, o -40 derecelere dayandığı iddia edilen termal kıyafetler kutuplarda hiçbir işe yaramıyormuş. Gidecek olursanız onlardan değil, biraz para bayılıp Chanel’den almanızı tavsiye ederim.

ZAMANE BEBEKLERİ

Ben her ne kadar küçükken hemcinslerimin aksine “Star Wars” oyuncakları ve arabalarla haşır neşir olsam da, bizim zamanımızda da kız çocukları bebeklerle oynuyordu. Ama bebeklerle en fazla ne yapıyorlardı? ışte saçını taramak, yalandan yemek yedirmek, giydirmek gibi şeyler işte. şimdiki bebekleri görünce, zaman amma da değişmiş, diye düşünüyor insan. Bakınız bu bebek de çocuklar için. Çocuklar bu bebekle ne mi yapıyor? Üzerinde yazıyor, tüylerini alıyorlar. Kız çocuklarına daha küçük yaştan bu öğretiliyor. Bakın size zurnanın zırt dediği bir yer daha!