Paylaş
Bu fuarlarda insan sadece son model otomobilleri incelemiyor, hem tercihlerdeki değişimleri takip edebiliyor hem de yakın geleceğe dair ipuçlarına rastlıyor.
İki hafta evvel düzenlenen Cenevre Otomobil Fuarı’nda dolanırken ben de bu izlerin peşindeydim.
***
Otomotiv endüstrisinin bir süredir elektrikli modellere ağırlık verdiği malum. Siz bizim ülkemize bakmayın. Bizimkisi gibi ülkelerde yeterli altyapının kurulmaması gibi nedenlerle elektrikli otomobiller bir türlü cazip olamadı. Oysa dünyanın pek çok şehrinde benzinli araçlarla şehir merkezine girmek yasaklanıyor veya ek ücret alınıyor.
Cenevre Otomobil Fuarı’nda sadece elektriklilerde değil, tüm otomobillerde ana tema verimliliğin artırılmasıydı. Otomobillerin gücünün artırılmasına rağmen yakıt tüketimleri yüzde 15-20 oranında azaltılmış. Bu da bize gösteriyor ki, elektrikli ve hibrid otomobil çalışmalarının yanında, mevcut benzinli veya dizel içten yanmalı otomobillerde de verimliliği geliştirme çalışmaları üst düzeyde devam ediyor.
***
Havada, pek de uzak olmayan bir gelecekte, sürücüsüz otomobillerin yaygınlaşacağının kokusu var. Mercedes’in otomobilden ziyade bir uzay aracını andıran yeni modeli misal, bunu öyle bir düzeye taşımış ki, otomobilin içi modern tarzda döşenmiş bir evin salonunu andırıyor. Tüm koltuklar kendi etrafında dönüyor. Nasılsa araç başının çaresine bakabiliyor.
Bu araç fuarda tek değil. Birbirleriyle ve yolla konuşabilen, kendi kendini sürebilen araçlar belli ki bir vadede şoförleri işsiz bırakacak.
Rinspeed’in Etos modeli’nin üzerinde bir drone pisti yer alıyor. Üzerlerinde helikopter pisti olan dev gemileri düşünün... Bu model onun otomobil versiyonu. Diyelim yolda giderken drone’unuzu kahve almaya yolluyorsunuz, böylece yolda kahve için durmanıza gerek kalmıyor.
***
Renault Genel Müdürü İbrahim Aybar güncel bir araştırmaya atıfla bugün gençler arasında otomobil sahibi olmak isteyenlerin oranının yüzde 64 olduğunu söyledi. 5-10 yıl öncesine kadar bu oran hiç şüphesiz yüzde 90’ların üstündeydi. Gençler artık otomobil sahibi olup onun bakımıyla, kaskosuyla, otoparkıyla ve daha binbir türlü angaryasıyla uğraşmak istemiyor. Bu da otomobil endüstrisinin kendine yeni bir yol çizeceğinin göstergesi. Belki insanlar Twizy gibi kendilerine park sorunu yaşatmayacak, çok zahmet vermeyecek küçük otomobilleri tercih edecekler ya da farklı kiralama sistemleri ortaya çıkacak.
Kimilerine göre otomobil firmalarının önündeki en büyük zorluk, onu günden güne daha verimli olmaya zorlayan “çevre” değil; esas zorluk, giderek daha az sayıda insanın otomobil sahibi olacak olması.
Fuara bu nasıl yansımış derseniz...
Aile arabaları iyice büyümüş. Pek çok marka 6-7 kişilik minibüs-cip arası modelleri piyasaya sürmüş.
***
Elektrikli spor arabalar gırla. Hem elektrikli hem de akıllı araçlar aslında anneler, babalar için değil; otomobil sahibi olmak istemeyen gençleri tavlamak için. Zira gençlerin ebeveynlerine kıyasla çevre duyarlılığı daha yüksek. Aynı zamanda konfor peşindeler. Varsa yoksa internet. Birbiriyle ve yolla konuşan araçların devrinde, gençler yolla ilgilenmek zorunda kalmayacak, özgürce internette takılabilecekler.
Sürücüsüz otomobiller devrinde trafik kazalarının tarih olması bekleniyor... Elbette otomobillerin bilgisayar sistemleri çökertilmezse.
Paylaş