Paylaş
Suriyeli sığınmacılara uygulanan geçici koruma statüsü, Suriyelilerin beslenme olanaklarının yerel yönetimler tarafından gözlem ve denetim altında olmasına imkân tanımıyor.
Misal, geçici koruma kapsamında İzmir’de kayıtlı Suriyeli sığınmacıların sayısı 84 bin 864 ve bunların yarısı çocuklardan oluşuyor. İzmir’de yetersiz beslenmeye yatkın ve dezavantajlı bir hedef grup olan çoğunlukla 7-12 yaş aralığındaki Suriyeli sığınmacı çocuklar, ilkokul çağında sınırlı ya da yetersiz protein ve vitaminle gelişimlerini tamamlamaya çalışıyorlar.
İyi beslenememeleri, hastalıklara karşı savunmasız kalmalarına neden oluyor. Bu durum, çocukların eğitime devamını olumsuz etkiliyor. Yani, olası hastalıklara karşı savunmasız kalırken, aynı zamanda hem eğitime hem de sosyal çevreye entegre olamıyorlar.
Bu çocuklar İzmir’de, sosyolojik yapıları gereği kırılgan ve dezavantajlı grupları bir arada barındıran mahallelerde yaşıyorlar. Son zamanlarda yapılan kontrolsüz insani yardımlar, dezavantajlı mahallelerde birlikte yaşayan farklı sosyal grupları kutuplaştırdı. Bu kutuplaşma Suriyeli ve Türkiyeli çocukların birlikte sosyalleşmelerinin önünde engel.
İnsani yardım ve sosyal yardım alanında faaliyet gösteren Kalkınma Atölyesi Kooperatifi ile Genç İşi Kooperatifi ihtiyaç duydukları fonu bulabilirlerse herkese örnek olacak bir projeye imza atacaklar.
Bu proje kapsamında hem Suriyeli çocuklara hem de onlarla aynı okullarda okuyan dezavantajlı çocuklara tarımsal kooperatifler veya yerel özel sektör firmaları aracılığıyla üretilen yoğurdu düzenli olarak ulaştırmayı ve projeyi yaygınlaştırmayı arzuluyorlar.
100 işgünü devam edecek pilot projede hedef, 150 gram ambalajlı yoğurtların her gün doğrudan çocuklara ulaştırılması.
Proje gerçekleşirse okula giden dezavantajlı çocukların gelişimi yoğurtla desteklenerek olası çocuk hastalıkları engellenecek. Suriyeli sığınmacı çocuklarla aynı okullarda okuyan diğer dezavantajlı çocukların okul terk oranları azalacak ve okula entegre olmaları desteklenecek.
İnsani yardım konusunda kutuplaşmanın önlenmesiyle çocuklar bu konuda kendilerini eşit hissedecek, farklı etnik grupların birbirleriyle sosyalleşmesi sağlanacak. Üretim kooperatiflerinin insani yardım alanında etkin rol almaları sağlanarak yerel kalkınma güçlendirilecek. Kooperatifler, yerel özel sektör firmaları, yerel STK’lar insani yardım sürecine dahil edilmiş olacak.
Vaktiyle benzer yoğurt projeleri hem ABD’de Chobani işbirliğiyle hem de Burkina Faso’nun başkenti Dori’de yereldeki yoğurt üreticileri aracılığıyla gerçekleştirildi. Bu projelerin sadece olumlu biyolojik etkileri değil, olumlu sosyal etkileri de gözlendi.
Yani, mesele çocukların sağlığı olduğu kadar, yereldeki küçük çaplı çiftliklerin geçimini destekleyerek yerel kalkınmayı da sağlamak; bir tür dayanışma ekonomisi yaratmak.
Dileyelim de bu güzel proje aradığı desteği bulup hayata geçsin.
Paylaş