Paylaş
İnsanların vücudunda artık plastik var, çünkü denizlere atılan plastikleri dönüp yine biz yiyoruz.
İşte bu yüzden okyanuslara ve denizlere dair daha detaylı araştırma yapmanın vakti geldi de geçiyor.
1973’ten beri düzenlenen, dünyayı uçtan uca dolaşan yarış serisi Volvo Ocean Race’in bu sezon yarışı 22 Ekim’de Alicante’de başladı; tekneler şimdi Auckland yolunda.
Etkinliğin tarihinin bu en uzun yarışında yarış ekipleri 45 bin mil kat edecek, dört okyanus geçecekler.
Bu yılki yarış, okyanuslardaki kirliliğe de dikkat çekiyor.
Tekneler, dünyadaki okyanusların farklı bölgelerinden çeşitli veriler toplayacak sensörlerle donatıldı.
Geçilen yerlerdeki sıcaklıklar, barometrik basınç, akıntılar ve rüzgar hızıyla ilgili elde edilen veriler, tutarlı hava tahminleri ve iklim modellemeleri yapmaları için bilim insanlarına küresel boyutta yardım edecek.
Deniz suyundaki tuz seviyesi, çözülmüş karbondioksit ve alg miktarı da ölçülüyor.
Bunlar mikroplastiklerle ilgili diğer verilerle birleştirildiğinde, plastik kirliliğinin okyanus yaşamına etkisiyle ilgili tablonun belirginleşmesine yardım edecek.
Dünya çapında yılda en az 300 milyon ton plastik üretiliyor. 20 yılda bu üretim iki katına çıkacak.
Plastik bir poşetin doğada çözünmesi 20 yıl alıyor, plastik bir şişe ise 450 yılda ancak yok oluyor.
Karadan denizlere her yıl 8 milyon ton plastik atık atılıyor!
Kuzey Kutbu’ndaki Arktik Okyanusu’nda bile kirlilik son 10 yılda ikiye katladı.
Okyanusların en derin noktası Mariana Çukuru’nda dahi çöplerin biriktiğine dair raporlar var.
Plastiklere takılıp ölen veya yaralanan hayvanlar bir yana, denizdeki 5 mm’den küçük plastik parçaları, bunları yiyen plankton adlı küçük organizmalar aracılığıyla bazı balık türleri üzerinden besin zincirine girip insanlara da zarar verebiliyor.
Hong Kong Okyanus Zirvesi’nde paylaşılan Volvo Ocean Race verilerine göre, buzullar dışında kalan, Antarktika’ya yakın okyanuslarda da mikroplastik parçacıklar tespit edildi.
Uzun lafın kısası, plastik kirliliği dünyanın dört bir yanını sarmışken, artık denizler de “İmdat” diyor.
Bu çağrıyı kulak arkası ederse, insanlık en büyük zararı kendisine verecek.
ÇYDD’den Kanal İstanbul gerçekleri
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Kanal İstanbul projesinin İstanbul ve Marmara Bölgesi’nde yol açacağı çevresel sorunları masaya yatırıyor.
ÇYDD Genel Merkez Çevre Birimi tarafından bugün Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nde düzenlenecek “Kanal İstanbul Gerçekleri” paneline ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Aysel Çelikel, mimar Mücella Yapıcı, gazeteci Orhan Bursalı ve Prof. Dr. Zerrin Bayraktar katılacak.
Endişe yaratan projeye dair bilgilenmek isteyenler kaçırmasın.
Paylaş