Paylaş
Van’da Yaka-Koop’un(Yaşam Kadın Çevre Kültür ve İşletme Kooperatifi) dört yıl önce başlattığı kampanyada, kuaförler salonlarına “Çocuk gelin saçı yapmıyoruz” diye yazı asıyor, aşçılar o düğünlerde yemek pişirmeyeceklerini açıklıyor, müzik grupları “Çocuklar evlendiriliyorsa orada müzik yapmayız” diyor.
Yalova’da Kent Konseyi Kadın Meclisi’nin çabasıyla artık terziler çocuklar için gelinlik dikmeyi reddediyor, kuaför salonları 18 yaş altına saç ve makyaj yapmıyor.
İki kampanyada da ilgili meslek birlikleri çocuk evliliklerinin önlenmesinde farkındalık yaratmak ve yerelde karar vericileri etkilemek için gönüllü çalışmalar yürütüyor.
Esnafla işbirliği, çocuk evlilikleriyle mücadelede başvurulacak yollardan biri. Ama çocuk evliliklerinin kökünü kazımak için yapılması gereken daha çok şey var.
Uçan Süpürge Kadın İletişim ve Araştırma Derneği ve bünyesindeki Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Kolektifi, çocuk evliliklerinin önlenmesi için çalışan uzmanları buluşturdu.
‘Küçük Yaşta Evlilik Büyük Geliyor: Çocuk Evlilikleriyle Mücadelede Yeni Stratejiler, İşbirliği ve Kamu-Sivil Toplum Diyaloğu’ başlıklı toplantıya Ankara, İstanbul, Eskişehir, Yalova ve Van’dan 37 kamu kurum-kuruluşu, sivil toplum ve üniversiteden hukuk, tıp, eğitim, medya, din, toplumsal cinsiyet, spor, yerel yönetimler, kadınlara yönelik şiddet, çocuk adalet sistemi, insani yardım, mülteciler gibi çok çeşitli alanlarda uzmanlıkları ve saha deneyimleri olan 53 kişi katıldı.
Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan Aybala Tuba Yurtlu, dinin çocuk evliliklerini tasvip etmesinin asla mümkün olmadığını, dini doğru bilen çevrelerde çocuk evliliklerine rastlanmadığını söyledi.
Siz kıymeti kendinden menkul kimi ‘din adamlarının’ çocuk evliliklerini tasvip eder tarzda konuştuklarına bakmayın, onlar din istismarcısı.
Ülkemizde çocuk evliliklerini engelleme yolunda çözüm ortaklarından biri de imamlar olmalı aslında.
Van Yaka-Koop’tan Gülmay Gümüşhan, Uçan Süpürge Derneği’nden uzmanlık desteği alarak 97 köyde çalıştıklarını, buralarda çocuk evliliklerinden akraba evliliklerine pek çok sorunla karşılaştıklarını anlattı.
50 yaş ve üstü kişilerin tutumunu değiştiremeyeceklerini anlayınca gençlere ve çocuklara yönelmiş, muhtar ve imamlara ulaşmışlar. Bu çalışmalar ilerledikçe esnaf da destek olmuş.
UNICEF’ten Pınar Öktem “Çocuk evliliklerinin kökeninde toplumsal cinsiyet eşitsizliği var” derken, HÜKSAM’dan Şevkat Özvarış, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın ‘Erken Evliliklerle Mücadele Strateji Belgesi ve Eylem Planı’nda ‘toplumsal cinsiyet’in hiç geçmediğini vurguladı.
Oysa toplumsal cinsiyet perspektifi eylem planının her aşamasına yerleşmeden bu sorun çözülmez.
Bu meselede işbirliği ve güç birliği de şart.
Kadınların devletteki kapısı olan Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü, TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu gibi kurumların üniversitelerin kadın merkezleri ve kadın örgütleriyle son yıllarda giderek zayıflayan ilişkisi tez elden yeniden güçlendirilmeli.
Çünkü bu ülkede çocuk yaşta evlilik sorununu hiç kimse tek başına çözemez.
Paylaş