Paylaş
Yasanın açıklaması niteliğindeki yönetmelik henüz çıkmadı. Ancak taslağı bir takım kuruluşlara gönderildi.
Diyebilirim ki taslak, alkol yasasını açıklamaya çalışırken aynen yasanın kendisi gibi gençlerin alkole düşkünlüğünü engelleme amacının çok ötesine geçmiş.
En büyük yanlışlardan biri, “Alkollü içkilerin her ne surette olursa olsun reklamı ve tüketicilere yönelik tanıtımı yapılamaz” diye belirtilmesi.
Yani, tanıtımında yalnızca bir içki markasını söylemek değil, “alkollü içki” demek, “viski” demek, “rakı” demek yasaklanıyor.
*
Bu durumda onlarca gurme dergisinin, gurme yazarının ne yapacağı meçhul. Sadece şarap üzerine dergiler var mesela. Bu durumda onlar kapanacak. Oradaki insanlar işsiz kalacak. Ya da uzmanlık alanı bu olan gurme yazarları... Artık “şarap” ya da “viski” diyemeyecekler. Hangi yemeğin yanında hangi şarap gider yazamayacaklar.
*
Yasanın en çok eleştirilen yanlarından biri de kültürel hayata ciddi anlamda sekte vuracağı konusuydu. Yönetmelik de bunu doğruluyor. Alkollü içki markaları artık kesinlikle marka isimleriyle konserlere, etkinliklere sponsor olamayacak. Bu yaz bile bu nedenle çok sayıda festival, konser iptal oldu.
*
Hem yasayla hem de yönetmelikle ilgili genel sorun, alkollü içki ile sigaranın bir tutulması.
Halbuki alkollü içkiler sektörü -tütün mamullerinden farklı olarak- yeme ve içme, turizm tanıtım, kültür ve tanıtım sektörleri ile de ilgili. Bu yüzden alkollü içki satış, sunum ve tanıtım faaliyetleri tütün mamullerinden farklı olmak zorunda.
Örneğin taslak yönetmelikte ve yasada, “Alkollü içkilerin dışarıdan görülecek şekilde satılmaması” öngörülüyor. Bundan kasıt nedir, belli değil. Bir Tekel’in önünden geçerken Tekel sahibi şişeleri arkaya bile dizmiş olsa, eğer görmek istersem eğilirim, bükülürüm, yine görürüm o şişeleri. Sigarayı alıp tezgâhın altına saklayabilirsiniz. Ama onlarca alkollü içki şişesini saklayamazsınız.
Bütçesi belli, çoğu da ufacık dükkânlar olan bu ‘Tekel’ler şişeleri nasıl görünmez yapacak?
Taslak yönetmelikte “Belgeli satıcılar, alkollü içkilerin işyeri dışından görünmemesi için gerek işyerinin fiziki koşullarını, gerekse satış ünitelerinin niteliğini ve konumunu uygun hale getirmek için tedbir almak zorundadırlar” diyor.
Hangi ‘Tekel’, hangi bütçeyle ve hangi alanında bu tedbirleri alacak? Ve günün sonunda dışarıdan görülüp görülmediğine kim neye göre karar verecek? Cezalar neye göre kesilecek?
*
Ayrıca, alkolün sağlığa zararıyla sigaranın sağlığa zararı bir degil. Sigaranın bir tanesi bile zararlıyken alkolde durum aynı değil. Alkolün bir düşkünlük, bağımlılık haline gelmesi sakıncalı olan.
Anayasa ile devlete verilen görev, “Gençlerin alkol düşkünlüğünden korunması”. Bu düzenlemede ise “düşkünlüğün” ne olduğu, ülkemizde ne boyutta olduğu göz önüne alınmamış.
*
Gençlerle ilgili verilen görevi aşıp ticaret faaliyetini engelleyecek, yetişkinlerin tercih özgürlüğünü, tükettiği ürünü tanıma ve bilme özgürlüğünü ortadan kaldıracak düzenlemeler yapılmış. Görünen o ki yasanın kendisi de, yönetmelik taslağı da sadece Başbakan’ın “Bir kadeh içen bile alkoliktir” sözlerinden hareketle hazırlanmış.
Paylaş