Birçok marka, firma son yıllarda dünyadan aldıklarını dünyaya geri verme derdinde.
Biraz günah çıkarma gibi düşünün. Bunların sayısı dünyada epey, bizde ise az. Biri Aras Kargo. Bir nakliye şirketi. Yıllarca atmosfere karbondioksit salan bir sektörde sorumluluk alan nadir firmalardan. Geçtiğimiz yıl filosuna elektrikli araçları katmaya başlaması bir yana, ÇEKÜL Vakfı’yla işbirliği yaparak beş yılda 138 bin ağaç dikti. Baktığınızda Türkiye’de orman alanımız artıyor. 21.2 milyon hektardan 21.7 milyon hektara çıktı. Ama bu artış ne kadar anlamlı derseniz, tartışmaya açık. Büyük şehirlere göç kaydıkça Anadolu’da eskiden tarla olarak kullanılan verimli araziler ormana dönüşüyor. Peki yüzde 60’a yakını orman olan Kastamonu’da 100 hektarlık bir orman artışı mı önemli, yoksa İstanbul’da 1 hektarlık bir ormanın yok olması mı? İstanbul’da çok ciddi kayıp var. Avrupa yakasında kala kala bir Belgrad Ormanı kaldı. O da ciddi tehditle karşı karşıya. Bin yıl önce 10 bin hektar olan Belgrad Ormanı bugün 5 bin hektar. Ve bu rakam giderek düşüyor. Ve esas tehlikeli olan şu... Geçtiğimiz haftalarda bunun yaklaşık 3 bin hektarı tabiat parkına dönüştürüldü. Belgrad Ormanı önceden “muhafaza ormanı” statüsündeydi. Tek bir ağaç bile kesmek yasaktı. 3 bin hektarın tabiat parkına dönüştürülmesi, muhafaza ormanı statüsünün kalktığı, piknik amaçlı mesire alanına dönüştüğü anlamına geliyor. Bunda ne var, derseniz... Çekül Yüksek Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ünal Akkemik anlatıyor: “Şehirdeki yeşil alanlar azaldıkça, insanların rekreasyon amaçlı, piknik için vs. kullandığı alanlar sayılı yerlere sıkıştırılıyor. Örneğin Zekeriyaköy ve çevresi eskiden piknik alanıydı; imara açıldı, villalar, apartmanlar, siteler yapıldı. Şehirdeki nüfus artıp piknik alanları azaldıkça küçük alanlara daha fazla insan yığılmaya başladı. Bugün bir günde Belgrad Ormanı’nı kullanan insan sayısı 800 bini bulabiliyor. Belgrad Ormanı’na yığılan insan sayısı arttıkça burada piknik vazgeçilmez hale geldi ve burası ‘muhafaza ormanı’ niteliğini yitirdi, şimdi de büyük bölümü tabiat parkına dönüştürüldü. Biz muhafaza ormanıyken, mutlak koruma statüsü varken koruyamadığımız bir alanı şimdi nasıl koruyacağız?” Hocanın demek istediği şu... Burası tabiat parkı olunca tümüyle yeni tesislere, yeni piknik yerlerinin düzenlemesine açık hale geliyor. Yani, aşama aşama buradan ağaçlar kesilecek ve Belgrad Ormanı kelleşecek, suyu daha da kirlenecek, aşırı insan baskısından dolayı ağaçlarda toplu ölümler meydana gelebilecek. Belgrad Ormanı’nda bir Neşet Suyu vardır. Eskiden bu suyun kenarında küçücük, sadece çay satan salaş bir kafe bulunuyordu. O zaman içinde büyüdü, satın alan firma bunu genişlete genişlete koca bir tesise dönüştürdü. Adını Natura Park koydu. Etrafına orayla alakasız ağaçlar dikildi. Oranın ağacı olmayınca bunlar kurudu. Tesis karşıya doğru genişlemeye başladı, piknik masaları koydu ve bunların altına da beton döktü. Gidin görün, inanılmaz çirkin. Yeni yönetmelik sağ olsun, bunlardan çok göreceğiz Belgrad Ormanı’nda. Ünal Hoca’nın öngörüsü yakın gelecekte Belgrad Ormanı’nın orman vasfı yitirtildiği için Yıldız Parkı’na dönüşeceği yönünde. Yıldız Parkı da tabiat parkı ve doğal değil. Yakın gelecekte Belgrad Ormanı’nın adı Belgrad Parkı olarak değişirse şaşırmayın. Hazır olun, Belgrad Ormanı elden gidiyor.