Paylaş
Bu ve benzeri anlık vur-kaç, hakaret et-kaç veya tehdit et-kaç durumlarında, 155’i aramanın veya suç duyurusunda bulunmanın nasıl da sonuç vermediğinin altını çizmiş, bu tip trafik suçlarının cezasız kalmasıyla, şehir eşkıyalığının “normal, sıradan bir durum” haline geldiğini vurgulamıştık.
İstanbul’un Trafikten Sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Şengün ile trafiğin geldiği son hali konuştuk.
Şengün, sürücülerin vaziyetini ve “eşkıyalığın normalleşmesini” iki yönden yorumluyor.
Birincisi “ehliyet” meselesi. Sürücü kurslarının tanıtım broşürü dağıtır gibi dağıttığı ehliyetlerin veriliş biçimlerinde sorun olduğunu uzun zamandır biliyoruz.
“Devam edersen şu kadar para verirsin, etmezsen bu kadar” anlayışıyla işletilen, “kitabı çalış, sorulara çalış-sınavı geç” sistemiyle birçok sürücünün araç sürmeyi ve kanunları öğretmeden ehliyet veren kurslar sayesinde sürücüler araç kullanmayı şehir yollarına ehliyetleriyle çıktıktan sonra öğreniyor.
Motorlu Taşıt Sürücüleri Kursları Yönetmeliği’nde, “Devamsızlık yapanların kaydının silinmesi” maddesi açık olarak yer alırken, bu alanda da ne yazık ki parayı veren düdüğü çalıyor.
Halihazırda eğitim veren birçok kurs, göstermelik olarak devam şartı koşuyor. Sürücü adayı sınavına-sorulara çalışıyor, sürüş testine giriyor, ehliyetini alıyor ve trafiğe çıkıyor.
Bu kadar basit!
Milli Eğitim Bakanlığı’nın yetki alanında olan bu kurslar, yine aynı bakanlık tarafından denetleniyor. Emniyet’in ehliyet verilene kadar konuya bir dahli yok.
Şengün, Karayolları Trafik Güvenlik Kurulu’nun, Trafik Kanunu’na eklenmesi planlanan yeni maddelere, sınavlarda bir emniyet personelinin olması şartını getireceğini söylüyor ancak “Ne kadarı hayata geçer bilmem“ diyor.
Sürücü kurslarının, “görünürde işlerin yolunda olduğu” hali, trafiğe çıkan ortalama bir sürücünün, en basit trafik kurallarından bile bihaber olmasını sağlıyor.
Sürücüler, sarı ışıkta gaza basıp geçerek yoğun bir kavşağı bloke etmesinin kendisine bir kazanç sağlamadığını bilmiyor. Hayat kurtarıcı bir konu olan takip mesafesinin nasıl hesaplanacağı hakkında bir fikri yok.
Yaya geçidinde karşıdan karşıya geçen insan gördüğünde gaza basıp küfrediyor çünkü yayaların o geçitten ancak yolda araç olmadığı zaman geçme hakkı olduğunu sanıyor.
İleride sinyal veren araç gördüğünde gaza basıp küfretmek yerine fren yapıp yol vermesi gerektiğini, yokuşlarda öncelik hakkının yokuş yukarı çıkan adamda olduğunu bilmiyor.
Milyonlarca sürücü, trafiğin sorunsuz ilerlemesi için bu ve benzeri yüzlerce trafik kuralından ve kanunlardan bihaber.
Eğitimi kursta değil, ehliyeti alıp yollara çıktığında, başka sürücülerin hatalı davranışlarına bakarak alıyor, bir başka deyişle “alaylı” olarak yetişiyorlar.
Paylaş