Sosyal medya yanılgıları

 ◊ Çevresinde olan biten olumsuzluklara bir çözüm üretmeksizin durmadan “vah vah” edebiyatı yapanları takip ettiğinizde dünyanın artık yaşanmaz bir yer olduğuna kanaat getirmeniz kolay.
Öncelikle şurada anlaşalım: Bu hayatı yaşanmaz kılan pek çok olayla karşılaşıyoruz. Her çağın kendine has yeni ve aşılamaz görünen zorlukları olduğunu biliyor ve birebir bugünkünü biz yaşıyoruz, ancak...
Olumsuzluklar konusunda parmak kımıldatma ihtiyacı duymazken, durmaksızın şikayet eden, sosyal medyada kendini “moral bozma makinesi” olarak konumlamış hesaplardan uzak durmak, sağlıklı bir dünya görüşü edinmek için elzem.
Haber kaynaklarımız, kendi seçtiğimiz kişi ve kurumsal hesapların söyledikleri olduğunda, bir süre sonra kendi algımız, gördüklerimizle şekillenmeye başlıyor.
Yani onların söyledikleri “bizim dünyamız, bizim algımız” haline geliyor. Şu durumda kaynağını sorgulamadan kötü haber yayanları, her cümlesiyle ruh karartmayı amaç edinmiş hesapları ayıklamak şart.
Çocukların konser çıkışlarında toplu halde katledildiği bir dünyada akıl sağlığını koruyabilmek için bu ayıklamayı yapmak şart.
◊ Günlük yaşantıda, kadınları bir “cinsel obje” bağlamından çıkaramadan yaşayan adamlara herkes aşina. Sokakta, oturduğunuz restoranda, spor yaparken, kaldırımda yürürken...
Onlarla her yerde karşılaşmak mümkün. Kimi meczup, kimi ise “cilalı” görünüyor, bazen içinde yetiştiği kültür, bazen toplum baskısı, bazen de kişisel nedenler sebep oluyor bu “eşyalaştırma” haline.
İster meczup, ister “cilalı” görünsün, bastırılmış duygularını benzer biçimde yaşıyorlar.
Sokakta kadınların karşılaştığı taciz meselesi, sosyal medyada da ziyadesiyle kendine yer açıyor.
Burada da sokaktaki tacize benzer biçimde “sanal taciz” yaşıyor kadınlar. Bu tip adamların düşünme mekanizması benzer biçimde işliyor: Mesela takip listesi vücudunu sergileyen kızlardan oluşan bir adam, dünya üzerindeki tüm kadınların sosyal medyayı “vücut sergilemek” için kullandığı yanılgısına düşüyor.
Herhangi bir kadının herhangi bir fotoğrafını gördüğü zaman ona edep yoksunu mesajlar atmayı kendinde hak görüyor. Kendi timeline’ında gördüğü, sadece bedeni üzerinden like almak isteyen kadınlar olduğu için, tüm kadınları bu bağlamda görüyor.
Böyle adamların “toplumun genelini” oluşturmadığını biliyoruz ancak sosyal medyada karşılaşılan bu tip tacizciler, yine topluma ve erkeklere dair yanlış bir algı oluşmasına sebebiyet verebiliyor.
Bu adamların sözlerine kızmak, üzülmek ve yanıt vermek, yine sosyal medyanın neden olduğu en büyük yanılgılardan biri.
İlgili sosyal medya platformuna şikayet ve bloklama seçeneği, bu alanda en doğru tercih. 

Kilitli ve karanlık çekmece

◊ Sosyal medyayla birlikte ilişkilerin de kodları değişti.
Tüm hayat farklı sosyal medya platformlarında açıkça yaşanıyor gibi görünse de, alternatif Facebook, Twitter ve Instagram profilleriyle “paralel hayat” yaşamak ve bunu kimseye göstermemek mümkün. Pornografik içeriğe ulaşmak kolay, hatta o içeriğin üreticisi de bir mesaj ötede.
Ulaşım kolaylığı ve kimlik gizleme imkanı, sosyal medyanın ilişkiler ve mahremiyet konusundaki “kilitli ve karanlık çekmecesi” bir bakıma.
◊ İngiltere’de sağlık konusunda yaptığı çalışmalarla bilinen bir organizasyonun verilerine göre, Instagram, akıl sağlığı açısından en zararlı aplikasyon olarak belirlenmiş.
Yalnızlık ve endişeyi tetikleyici özelliğiyle, genç kullanıcıların dünyaya dair bakışlarını çarpık biçimde şekillendirerek dünyaya dair yanlış bir algı oluşturmasına sebebiyet veriyor.
Müdahale edilmiş fotoğraflara, “cilalanmış” gerçeklere bakan çocuklar, fotoğraflarda gördükleriyle kendilerini karşılaştırıyor.
USA Today’in haberine göre, 2015’te yapılan bir çalışmada, sosyal medyada iki saatin üzerinde zaman geçirmek, psikolojik sorun ve kendine zarar verme eğilimine kaynaklık edebiliyor.